39.Bölüm
"Herkes kendini anlatır, sen hiçbir şey söylemedin. Sesler rüzgara karıştı, sen topraktın çiğnemedin."
...
Kerem arabayı durdurduğunda büyük bir villanın önündeydik. Bahçeye girmeden önce de, büyük bir demir kapı vardı.
Bahçe aşırı derecede büyüktü. Villayı saymıyorum bile. Ne kadar lükstü.
Kerem emniyet kemerini çıkarırken nefesini verdi. Dikkatlice ne yaptığına bakıyordum. Hala neden buraya geldiğimizi söylemiyordu.
Camdan dışarıya baktığımda bir sürü adamın olduğunu farkettim. Böyle korumaların olduğu yerden hayır beklemiyorum zaten.
"O meraklı güzel gözlerini bana çevir gülüm."
Dudaklarımı ıslattım yavaşça. Kafamı çevirip baktım. Bana bakıyordu hafif tebessümüyle. Hafif çıkan gamzeleri beni bitiyordu.
"Nereye geldik?" dedim kafamı sallayarak. Beni taklit edercesine kafasını salladı gülümseyerek.
"Pek beğeneceğini sanmıyorum, bende beğenmiyorum zaten."Nefesimi verdim gülümserken. "Neresi burası sevgilim?"
Gülümsemesi giderken dudaklarını ıslattı. Nefesini bıraktı daha sonra.
Kaşlarımı çattım bakarken. Dudaklarımı birbirine bastırdım."Üvey annemin evi."
Kaşlarımı havaya kaldırdım. Üvey anne mi? Yutkunmaya çalıştım ama olmadı. Anlayışla kafamı salladım.
Neden geldik peki buraya?Gülümsedi hafifçe. "Hadi." Arabadan inip kapıyı kapattığında nefesimi verdim. Mesaj atan kadın üvey annesiydi yani.
Kerem değişik olduğu gibi hayatı da değişikti. Fazlasıyla değişikti.
Dudaklarımı ıslattım yavaşça. Kapıyı açıp hızla indim arabadan. Etrafıma kısa bir göz gezdirdim.Kapının önünde bizi bekleyen iki kadın vardı. Kim olduklarını bilmiyordum ve ilk defa görüyordum.
Kerem yanıma geldiğinde elimi sıkıca tuttu. Gözlerimiz birleştiğinde hafifçe gülümsedi."Biraz oturup kalkacağız, ne söylerlerse canını sıkma tamam mı?"
Kafamla onayladım sadece. Düşünmen yeter be Kerem Kara. Asıl sen böyle duygusal olma, bitiyorum yoksa sana.Hızla ilerlemeye başladığımızda nefesimi verdim. Özgüvenli olmaya çalışıyordum ama yine gözlerim yeri buluyordu.
"Hoşgeldiniz oğlum." dedi diğer kadından yaşça büyük olan kadın. Bu nasıl bir anlatım? Neyse ne, nefesimi verdim kadına bakarken.
Kerem ciddi kişiliğine bürünmüştü. Bense mal mal bakınıyordum.
"Geçin, gelin hadi."Kerem birşey söylemeden ilerlemeye başladı. Elimi de sıkı sıkı tutuyordu.
İçeriye geçtiğimizde büyük bir salon karşımdaydı. Harika görünüyordu, baya büyüktü.Salona doğru ilerledik. Kerem'le geçip koltuğa oturduğumuzda kafamı çevirip hemen baktım. Ciddiydi ve ben bu halini istemiyordum.
Elimi yavaşça bıraktı, geriye çekti. Dudaklarımı birbirine bastırırken kafamı çevirdim.
Kerem'in üvey annesi geçip karşımızdaki koltuğa yerleşti. Göz göze geldiğimizde gülümsedi. "Hoşgeldin kızım." dedi çok geçmeden.
Kafamı salladım. Bir an ne diyeceğimi şaşırmıştım. "Hoşbulduk efendim."
"Ne efendimi? Sıla desen yeter kızım."
Kerem'e çevirdim bakışlarımı yavaşça. Dik dik bakıyordu kadına. Ben hiçbir şey anlamıyordum her zamanki gibi.
"Aç mısınız, sofrayı hazırlatayım mı?" dedi kadın gülümseyerek. Kerem birşey demeden bana baktı. Bende kafamı salladım.
"Gerek yok," dedi Kerem gözlerime bakarken. "Ben karımı yemeğe götüreceğim."
Yutkunmaya çalıştım ama olmadı. Ne güzel söylüyordu öyle. Gülümsedim hafifçe gözlerine bakarken.
Gelen sesle birlikte kafamı çevirip baktım. "Abiciğim."
Kaşlarımı çattım bakarken. Bu kız kimdi?Kerem gülümseyerek ayağa kalktı. Kız gelip sarıldı Kerem'e hemen sonra.
"Çok özledim seni." dedi kız.
Kerem'de gülümsüyordu. "Bende özledim Melisa. Dersler nasıl?"Ayrıldıklarında Melisa güldü Kerem'e bakarken. "Biraz iş konuşmasak abi."
Kerem nefesini verdi. Kafasıyla onayladı daha sonra sadece.Tekrardan yanıma oturduğunda nefesimi verdim sessizce. Kerem'in kardeşi miydi bu kız? Çok güzelmiş.
Melisa bana dik dik bakarken geçip çaprazımda kalan koltuğa oturdu.
"Sen Naz olmalısın, çok güzelsin ama sen." dedi gülümseyerek. Şaşkınlığımı gizlemeye çalıştım. Hiç böyle birşey beklemiyordum.Kafamı çevirip baktım. Gülümsedim hafifçe gözlerine baktım. "Sende çok güzelsin, teşekkür ederim."
"Gözlerinde çok güzel, annemin gözleri gibi."
Gülümsemem yavaş yavaş silinirken kendimi suçlu gibi hissettim. Bana her baktıklarında anneleri akıllarına gelecekse... Bu çok kötü bir durum."Düğün ne zaman?"
Kafamı çevirip Kerem'e baktım. Bana bakıyordu. Neden öyle bakıyordu yine? Kötü birşey mi yapmıştım? Ah, beynim almıyor.
"En yakın zamanda Melisa. Daha kararlaştırmadık."
Melisa gülerek bana baktı. Gülümsedim zar zor. Kerem'in gibi gamzeleri vardı Melisa'nın da. Gözleri de aynı benziyordu.
"Naz gelinliğine yardım edeyim mi? Lütfen lütfen."
Gülümseyerek kafamı salladım. Yardım edecek ne vardı ki? Alt tarafı bir gelinlik seçeceğiz."Naz mı?" dedi Kerem Melisa'ya bakarak. Ne demesini bekliyordu acaba?
Melisa kafasını salladı. "Abi..."
"Sıkıntı yok," dedim Melisa'nın lafını bölüp. "İsmimle hitap etmen daha iyi."Kafasını salladı gülümseyerek Melisa. Kerem'e baktığımda kaşlarını havaya kaldırmıştı. Hemen kafamı çevirip Melisa'ya baktım geri.
"Abimi hiç böyle görmemiştim Naz," dedi Melisa gülümserken. "Sen nasıl bir kadınsın?"
Gülümsedim. Kerem önce nasıldı bilmiyorum ama şu an gayet iyi.
Beyaz önlüklü bir kadın geldiğinde kafamı çevirip baktım."Ne içersiniz efendim?" diye sordu. Herkes içeceğini söylediğinde kadın bana baktı. Ben içmesem daha iyi olur.
"Çay," dedi Kerem hizmetçiye bakarak. "Karıma da çay getir."
Hizmetçi gittiğinde Kerem'e baktım. Kaşlarını çatmış bana bakıyordu. Kafamı salladım hafifçe."Abim çok sinirlidir." dedi Melisa dikkatimi dağıtarak. Kafamı çevirip baktım baktım.
Kafamla onayladım hemen sonra gülümseyerek. "Evet evet biliyorum. Birde çok kıskanç."
Melisa kaşlarını havaya kaldırdı gülümserken. "Öyle mi? Yeni öğreniyorum."
Kafamı çevirip Kerem'e baktığımda, bana bakıyordu. Kaşlarını havaya kaldırmış, gülümsüyordu.
"Abim böyle değildi." diye ekledi Melisa. Gerçekten de ilk tanıdığım Kerem'le şu anki Kerem aynı değildi.
...
diger bölüm bu serinin finali bebeklerim (seri halinde olacak)
destek ne kadar fazla olursa bir o kadar aktiflik sağlarım🫶
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BÖYLE SEVER
Storie d'amore"Ben nasıl bir kadınım?!" dedim bağırarak. Gözlerimden yaşlar süzülüyordu. "Sen çok güzel bir kadınsın," dedi, nefesini yüzümde hissettim. Bana, 'güzel,' dedi. Gözlerini inceledim uzun süre... Yavaşça öptüm dudağından. Ah, sen ne iyi adamsın.