34.Bölüm

344 13 9
                                    

34.Bölüm

Kitap Şarkısı:
Kahraman Deniz - Böyle Sever

"Herkes kendini anlatır, sen hiçbir şey söylemedin. Sesler rüzgara karıştı, sen topraktın çiğnemedin."

"Nefesimsin sen benim."

...

İnsan hep mi karmaşık duygular arasında kalır? Geçmeyecek bir acının içinde, daha ne kadar kıvranır?
Nefes alamıyorken bile nasıl yaşamaya çalışır? Hayat dediğin şey zaten beş kelime değil mi sadece? O beş kelimeye neler neler sığdırıyor insan.
Acılar ne kadar da basit geliyor bazen kulağa. O kadar normalleştirilmiş oluyor ki bazen.

Bende diyorum ki: Benden daha kötüsü var, daha kötüsü var. Halime şükredeyim.

(Naz'ın Anlatımıyla)

Ben hala kapıya odaklıyken Yağız'ın sesi dağıttı odağımı. Kafamı çevirip Yağız'a baktım. "Ben çocuğu alıp geleceğim. Esma abla ben gelene kadar sana emanet."

Kafamı salladım dik durmaya çalışırken. "Tamam, merak etme."
Yağız hızla yanımızdan ayrılırken, dönüp Esma ablaya baktım.

Korkuyla bakıyordu, o kadar iyi anlıyordum ki. Sımsıkı sarıldık birbirimize. "Tamam, korkma. Çocuğunu sağ salim getirecek."

"Sen iyiki varsın, Allah seni kötülüklerden korusun." dedi, kelimeleri kesik kesikti. Kafamı salladım acıyla. Dayanamıyordum sanki, ayakta zor duruyordum.

Kendi için korkmuyordu, çocuğu için korkuyordu. Onun için yaşamak istiyordu. Bende annem için yaşıyorum, çok farklı değildi.

...

Esma ablayla hala balkondaydık, oturuyorduk. Az birşey susmuştu, ağlamıyordu. Arada bir hıçkırıyordu.

Kapının açılmasıyla kafamı çevirip baktım. Kerem çıktı dışarıya. Kapıyı da yaptırmıştı. Yaptırmasaydı arkasından giderdim büyük ihtimalle.

Bize doğru baktığında nefesini verdi. Ayağa kalktım hemen. Gözlerimiz birleştiğinde yutkundu. Gözlerini kısmıştı. Kafamı salladım hafifçe.

"Nereye gidiyorsun?" diye sordum çekinerek. Nefesini verdi kendini toplamaya çalışırken.
"Yağız'ın yarım bıraktığı işi halledeceğim."

Hızla merdivenlerden inmeye başladı, sonrası sessizlik. Derin bir nefes alıp verdim. Bana ne dese haklıydı. Ben yarasına tuz basmıştım.
~Bu nasıl bir tuz?

...

Yağız'ın sesiyle oturduğum yerden kalktım. Yaklaşık bir saat geçmişti.
"Yukarıda mısınız yenge?"

Kendimi toplamaya çalıştım, saçlarımı arkaya attırdım. "Evet evet, buradayız."

Çok geçmeden çıktı merdivenlerden. Kucağında Esma ablanın çocuğu vardı. Gözleri kapalıydı, umarım birşeyi yoktur. Esma abla hemen kalkıp Yağız'ın yanına ilerledi.

Yağız kafasını salladı hemen. "İçeriye yatırayım."
Nefesimi verdim sessizce. Çocuk iyiydi. Yağız kapıya doğru ilerlerken, Esma abla da arkasından ilerledi hemen.

Derin bir nefes alıp verdim. Herkes iyi olduğuna göre, benim daha fazla burada durmamın bir anlamı yok.

Merdivenlere ilerleyeceğim sırada, Kerem'in sesiyle durdum. Yutkunmaya çalıştım zar zor. Merdivenlerden çıkıyordu, yanında da biri vardı.

BÖYLE SEVERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin