Yaş akmaması için uğraştığım gözlerimden bir iki damla çoktan süzülmüştü bile. Bana uzattığı ele baktım. Bir zamanlar tutmak için can attığım bu el şimdi ızdırap veriyordu bana.
Gözlerimi eve çevirdiğimde hiçbir şeyin değişmediğini farkettim. Bahçeye binbir hayalle seçtiğim mobilyalar hala aynı yerin de duruyordu. Dudaklarımda ki buruk gülümsemeyle yeniden ona döndüm.
"Niye buraya getirdin beni?"
"Burası bizim evimiz deniz yıldızı, ikimizin hayalleri burada hâlâ."
"Benim hayallerim artık yok. Olsada buraya ait değiller artık."
"Elini ver bana Beria, yeniden başlamak için bir şansımız daha var."
"Elini tutarsam sen yeniden başlayabileceksin ama ben yapamam. İkinci kez aynı hatayı yapamam."
"Tut elimi Beria!"
"Seni istemiyorum." Söylediğim şeyle anında elini indirmiş, bakışları buz kesmişti. Onu İstemediğimi ilk kez net bir şekilde dile getirmiştim.
Sinirle bana doğru gelmesi korkumu çoktan körüklemişti bile. Bana zarar vericek düşüncesi adımları mı geriye atıp var gücümle kapıya koşmama sebep olmuştu.
Arkama bakmadan koşsamda bana yaklaştığını hissediyordum. Ormana girdiğimde ağaçlardan dolayı iyice yavaşlamıştım. Yakından gelen sesi beni tökezletmişti.
"Seni yakalayacağımı biliyorsun Beria, beni daha fazla sinirlendirmeden dur." Ciğerlerim beni fazlasıyla zorlasada durmadım. Ne kadar yakınımda olduğuna bakmak için arkamı döndüğümde taşa takılan ayağım yüzünden yere düştüm.
Hızla ayağa kalkmaya calışsamda çoktan yakalamıştı beni. Koluma sardığı eliyle beni hızlıca yerden kaldırıp peşinden sürüklemeye başlamıştı. Kolumu kurtarmaya çalışsamda nafileydi. Çırpınışlarımı umursamadan çekiştirmeye devam ediyordu.
"Sırtıma almamı istemiyorsan düzgün yürü."
"Canımı acıtıyorsun." Elini azda olsa gevşetsede baskısı hala vardı.
Nihayet kapıya geldiğimizde anahtarla çabucak açıp beni içeriye resmen fırlatmıştı. Gözlerimin içine bakarak kapıyı kilitleyip anahtarı cebine koydu.
Bakışlarımı odaya yönelttiğimde burada aynısı gibi duruyordu.
"Evin her yeri aynısı gibi duruyor. O günden sonra ben de ilk kez geldim. Tekrar seninle girdim buraya. Bu sefer tek farklı olan şey burdan asla çıkmayacak olmamız."
"Ben burada kalmak istemiyorum. Seninle asla kalmak istemiyorum."
"Seni ben çağırmadım Beria,kendin geldin sakın unutma bunu."
"Burada kalmak istemiyorum."
"Ben burada kalmak istiyorum o yüzden burada kalacağız bu konu tartışmaya kapalı."
Konuyu Azere getirmek istiyordum ama vereceği tepki beni ölesiye korkutuyordu. Gözümün ucuyla ona baktığımda onunda bana baktığını gördüm. Anında önüme dönüp tüm cesaretimle sorumu sordum.
"Azeri sen vurdun değil mi?
"O orospu çocuğunun adını ağzına alma." Emir vermesiyle bir iki saniye gözlerimi kapatıp sakinleştim.
"Soruma cevap ver. Sen mi yaptın?"
"Ben yaptım. Sana dokunacak herkesi tek tek öldürürüm anlıyor musun?" Yıllar önce nasıl da görmemiştim onun bu yüzünü. Sevginin bir insanı nasıl kör ettiğini şimdi çok iyi anlıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BERİA
Genç Kız EdebiyatıUğruna canımı vereceğim adamın ihanetiyle karşı karşıyaydım. Korkuyu iliklerime kadar hissediyordum. Kapıya koşmamla saçlarıma yapışan eli hedefime ulaşmama izin vermemişti. " Benim olma günün geldi Beria. Burdan kurtulamazsın. Burası senin çıkmazı...