5.

1K 63 13
                                    

Mirkan kim olursa olsun kapıyı açmamamı söylemişti ama söylemeseydi de bu terörist adama kapıyı açmazdım zaten.

Asla bıkmadan usanmadan kapıyı tıklamaya devam ederken aniden gelen sesle hızla geri çekildim. Kapıyı kırmaya çalışır gibi bir hali vardı.

Tekrar kapıya yaklaşacakken seslerin kesilmesiyle durdum. Başıma iş almaya niyetim yoktu ve bu sefer gerçekten kapıyı açmayacaktım ama şimdi de bağırış çağırış sesleri başlamıştı.

Evin önünü gören pencereden perdeyi çok oynatmamaya çalışıp dışarı baktım.
Mirkan gelmişti, çok şükür. İlk tanıştığımız gün gördüğüm yerde boğmak istediğim bu adamı şu an gördüğüm için şükrediyordum resmen.

Mirkan'ın gelmiş olmasıyla kapıya vurma seslerinin kesilmesinin sebebi belliydi ama sorun neydi anlamamıştım.

Kapıya ısrarla vuran teröristle derin bir tartışmaya girmiş gibi görünüyorlardı.

Her ne kadar anlamıyor olsam da kulak kesildiğim tartışmanın sonlanmasıyla sinirli terörist daha da sinirlenerek uzaklaşmaya başladı. Başından beri evi izleyen insan kalabalığı dağılmayacak mı diye düşünürken Mirkan'ın tek bir bakışı yetmişti hepsini dağıtmaya.

Ne olduğunu o kadar merak ediyordum ki çatlayacaktım meraktan. Hemen Mirkan içeri girseydi de sorsaydım.

Kapıdan gelen anahtar sesiyle bir iki adım geri çekildim. Kapı açılmıştı ama giren yoktu. Önce bir boğaz temizleme sesi ardından öksürük sesi geldi. Sanırım eve geldiğini bana haber vermeye çalışıyordu.

"Müsaitim gelebilirsin."

Konuşmamla kapının ardından başını içeri uzatıp hemen peşine bedenini de içeri çekti. Kapıyı kapatırken bana bakıp bıkkın bir nefes verdi.

"Sana kaç defa Türkçe konuşma dedim. Bari kapı açıkken bu kadar sesli konuşma."

"Of ne yapayım 3 günde alışamam ya..!"

Ukalaca bir sırıtış yüzünü hafiften sararken gelecek olan lafı merak ediyordum. Kim bilir yine küstahça ne söyleyip beni kızdıracaktı.

"Dilsiz, dul arap kadın rolü yaparken o kadar da zorlanmamıştın ama..?"

İşte buna diyecek lafım yoktu. Sinir olmamıştım çünkü haklıydı. Ama onu yaparken büyük bir amacım vardı durduk yere öyle bir şey yapmamıştım.

"Onun bir sebebi vardı bir kere."

Çocukça bir hırçınlıkla söylediğim cümleyi tek kaşını kaldırarak dinledi. Kollarını birbirine dolarken sırtını duvara yaslayıp merakla sordu.

"Neymiş sebebi?"

Bunu anlatamazdım maalesef Mirkan bey kusura bakmayın ama. Lafı değiştirecek bahane ararken gözlerimi evin her yerinde gezdiriyordum.

"Ay ben sana şeyi soracaktım bak unuttum dışarıda ki o gürültü de ne-"

"Lafı dağıtma Gökçe. Ben sana sormuyorum diye bu sorudan kaçabileceğini sanıyorsan yanılıyorsun. Yaptığın şey amacı ne olursa olsun çok tehlikeliydi ve Türkiye'ye döner dönmez seni sorguya alacaklarını da biliyorsundur umarım?"

Sorgu mu!?

Gözlerim kocaman açılırken aynı oranda ağzımda açılmıştı.

"Ne sorgusu!? Ben suç falan mı işledim ki sorguya alınayım Allah Allah!"

"Evet suç işledin. Devletin haberi olmadan sahte kimlikle yurt dışına geçtin, teröristlerin istihbarat binasında sahte bir kimlikle 1 aydır çalışıyorsun ve gizli operasyonumu mahvettin."

AHRAS (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin