31.

871 51 123
                                    

Sessiz adımlarla yaklaştığım banyo kapısından odaya bakmak için başımı hafifçe kapı kenarından çıkardım.

Odada gerçekten birisi vardı! Banyo da karanlıkta durmaktan karanlığa alışan gözlerim ve camdan vuran ay ışığı sayesinde aydınlanan odanın tam ortasında beyaz önlüklü birisinin durduğunu kestirebiliyordum.

Akşam üzeri gelen tuhaf doktor yine gelmişti. Hızlı ve telaşlı hareketlerle odaya göz gezdirirken benim banyodan onu izlediğimi görmemişti. Bir doktorun böyle gizli saklı ne yapıyor olabileceğini merak ettiğim için bir süre izlemeye karar verip sessizce yerimde durdum.

Elini cebine atıp çıkardığı şırıngayı görmemle kaşlarım çatılırken neden bu kadar inatla ağrı kesici yapmaya çalıştığını anlamış değildim.

Banyodan yeni çıkıyormuş gibi yapıp beni fark etmesi için boğazımı temizledim. Elindeki şırıngayla öylece kalakalırken bana baktı.

"Doktor bey?"

Birkaç saniye bana baktıktan sonra Mirkan'a kısa bir bakış atıp bana doğru yaklaştı.

"Eee merhaba Gökçe hanım."

Bu ne anlamsız bir andı böyle. Gecenin beşinde doktor gizlice odaya giriyor ve bana da merhaba diyordu.

"Merhaba.. da siz ne yapıyorsunuz bu saatte burada?"

"Iııı.. ben vizite çıktım. Akşam ağrı kesici yaptırmayınca merak ettim bakayım dedim. Mirkan beyinde ağrısı var gibi görünce ağrı kesici yapayım dedim."

Ağrısı var gibi görünmek nasıl bir şeydi Allah aşkına ve tek başına karanlıkta vizite çıkan doktoru da ilk defa görüyordum.

"Uyuyan hastayı mı vizite geldiniz? Gördüğünüz gibi uyuyor ve ağrısı yok."

"Ama bu iğneyi yapmak zorundayım."

Derin bir nefes alıp seslice dışarı verdim. Gerçekten kafayı yemişti herhalde bu adam. İğne de iğne diye ne derdi varsa, deli midir nedir ya.

"Neden tam olarak?"

Sorgular sesim doktora ulaşırken halâ nasıl olmuştu da Mirkan uyanmamıştı anlamamıştım.

"Mirkan bey normalden daha erken taburcu olmak istediği için ağrıları olacak. Yarın sabah çıkmadan yaptırması zor olur şimdi halledeceğim ben."

Bir yandan konuşurken bir yandan şırınganın ucunu açmıştı. Mirkan'a doğru yaklaşıp gün boyu serum takıldığı için kolunda açık olan damar yolunun intraketine iğneyi takıp içindeki ilacı boşalttı.

"Tamamdır işim bitti iyi günler."

Derin bir nefes verirken çok büyük bir iş başarmış gibi elini alnına sürttü. Boş şırıngayı cebine atıp yüzüme bile bakmadan arkasını dönmüştü ki birden Mirkan'ın yatakta doğrulup doktoru kolundan tutmasıyla yatağa yüz üstü yatırması bir olmuştu.

Ben şok içinde Mirkan'a bakarken doktor da korkudan yalvarmaya başlamıştı.

"Özür dilerim gerçekten özür dilerim! Yapmak zorundaydım lütfen bırakın beni lütfen..!"

Şoku üstümden atıp hızla lambayı açtım. Çatık kaşlarının altında öfkeyle parıldayan yeşil harelerini doktorun sırtına dikmiş bir yandan geriye katladığı kolunu bastırıyordu Mirkan.

"Kim yaptırdı bunu sana!?"

"Özür dilerim... lütfen bırakın beni.. yapmazsan çocuklarımı, karımı öldüreceğini söyledi..!"

AHRAS (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin