16.BÖLÜM "PLAN'A SADIK KAL"

7.3K 437 54
                                    

Öncelikle selam arkadaşlar. Yeni başladığım bu kitabın yükselmesini görmek çok hoş çok güzel hissettiriyor. Ancak bir konuda sizi bilgilendirmek istiyorum. Yorumlarınız benim için değerli. Başta kimse okumadığı için çok takmıyordum ancak şimdi iki bin okumaya yaklaştı. Düşüncelerinizi satır aralarına bırakmak bu kadar zor olmamalı. İnsanın yazası gelmiyor.

Keyifli okumalar.
***

Koğuştan döndüğümüzde ikimizinde yüzü gülüyordu. Belki birbirimize çok fazla bir şey itiraf etmemiştik ancak en azından bazı şeylerin artık bilincindeydik.

Mesela artık benden etkilendiğini biliyordum. O da benim ondan etkilendiğimi biliyordu. Bu güzel hissettirse de aynı zamanda garipte hissettiriyordu.

Koğuşa girdiğimiz andan itibaren görüş gününde neden kendimi kaybettiğimi sormuşlardı. Onlara durumu anlattığımda ise hep birlikte tekrar sinirlenmiştik.

Ancak şu an bahsi geçen başka bir konu vardı. Masanın baş kısmına bu sefer Mehmet amca oturmuştu. Arhan'da yanıma geçmiş, karşımda Ferhat ve Furkan oturuyordu. Diğer koğuştakiler de rastgele dağılarak oturmuşlardı.

Arhan yanımdaydı bu yüzden isteyen istediği yere geçebilirdi.

"Evet çocuklar biliyorsunuz ki Cemil ve tayfası geri döndü." diye konuşmaya başladı Mehmet amca. Daha rahat odaklanabilmek için kollarımı masaya yasladığımda Arhan'da sol kolunu sandalyemin arkasına atmıştı.

Cemil ve arkadaşları nam-ı değer dede ve ekibiydi.

"Bu cezaevinde onlar kaldıkça kan artacak. Kan artıkça ölü artacak. Ölü arttıkça biz mahvolacağız." dediğinde hep bir ağızdan onu onayladık, adam haklıydı.

Onlar burada barındıkça biz daha çok kavga edecektik. Ve zaten var olan cezamız daha da artacaktı saçma salak herifler yüzünden.

"Ne yapacağız Mehmet?" diye sorduğunda Vedat abi hepimizin bakışları ona döndü.

Mehmet?

Sen ne anlatıyorsun adlı bakışlarımız onu bulduğunda boğazını temizledi. "Yani Mehmet abi." diyerek toparlamaya çalışması kimsenin gözünden, özellikle de Furkan ve benden hiç kaçmamıştı.

Birbirimize baktık, ikimizde aynı şeyi düşünüyorduk. Göz kırparak bu konuyu konuşmak için daha sonraya bıraktık.

"Olay basit." dedi Mehmet amca Vedat abiye çaktırmadan bakmaya çalışırken. O sırada diz kapağımı saran el ile duraksadım. Elin sahibi yanımdaki adamdı.

Arhan'dı.

Ben ona baktığımda o pür dikkat Mehmet amcayı dinliyordu. Bende aynı rolü üstlenerek plan'ı dinlemeye başladım.

Hepimiz gözlerinin içine tek tek bakan Mehmet amca basit dediği olayı mırıldandı. "Onları ortadan kaldıracağız." dedi.

Hepimiz şaşkınlıkla ona baktığımızda, o bu halimize gülmüştü. "Nasıl yani?" dedi Malik hepimizin aklındaki soruyu sorarak.

"Bir nevi isyan gibi düşünün ancak çok farklı. Kesici alet yok, kan yok. Sadece arkadaşlar biraz esrarengiz olaylar yaşacaklar. Bir anda uykularında dürtülmek gibi mesela. Sonra hep birlikte müdüre gidecekler. Müdür de zaten bıktığı için seve seve onları başka bir cezaevine sevk edecek." dediğinde tüm raylar oturmuştu.

"Eğlenceli olacak." dedi Furkan alkışlayarak. Ona katıldım. "Çok şükür artık cinsel bir ima yemeyeceğiz." Ferhat güldü. "La oglum o söyledikçe insan bir de hayal ediyor." dediğinde hepimiz güldük.

"Hadi bakalım masa başı toplantısı bitmiştir. Unutmayın bıçak yok, kan yok." dedi Mehmet amca vurgulayarak.

Onu onaylayan mırıltılar yükselirken aynı zamanda masadan kalkıyorlardı.

Masadan eksiliyor dostlar..

Masa da kalan Furkan, Ferhat, Arhan ve bendim. Arhan ve Ferhat kendi aralarında bilmediğim şeylerden konuşurken Furkan'la birbirimize doğru hafif eğildik.

Arhan elini dizimden çoktan çekmişti. Çünkü elleriyle bir şeyler anlatıyordu.

Ondan bakışlarımı çekip Furkan'a döndüm. Boynu kızarıktı. "Senin boynuna ne oldu?" diye sorduğumda eli hemen boynuna uzandı ve kapattı. "Hiç." dediğinde tek kaşımı kaldırdım.

Yanımdaki Ferhat'a baktığımda mimarisinin kim olduğunu anlamıştım.

"Tamam anladım." diye mırıldandım. Yüzü kızarsa da öne doğru atılıp "Sorun yok. Sevindim adınıza. Tebrik ederim." dediğimde rahatlamış ifade ile tebessüm etti. "Teşekkürler."

Bir Arhan'a baktı bir de bana. "Siz..." dediğinde güldüm. "Etkileniyoruz." Anlamamış gibi kaşlarını çattı. "Etkileniyorsunuz?" dedi sorgulayarak. Onun bu haline bir de acınacak halimize kahkaha attım. "Etkileniyoruz."

Mehmet amca ayağa kalkarak elindeki kağıdı havaya kaldırdı. Hepimiz ona döndüğümüzde gülümsedi. "Arkadaşlar herkesin yeri hazır. Yarın akşam başlıyoruz. Sizden tek istediğim plan'a sadık kalmanız,"

Plan'a sadık kalmak.. oldukça eğlenceli olacaktı.

Ve bir o kadar da kanlı.

***

TA UZAK YOLLARDAN -GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin