Bu bölüm diğerlerine nazaran kısa. Sağ olsun Wattpad tüm bölümü silince istek kalmadı.
Devamı gelmedi ama bölümsüz de bırakmak istemedim.
***
"Avlu vakti." diyerek içeriye seslendi Ünal abi. Artık çürüttüğümüz masadan kalktık, hep birlikte ayaklanıp tek sıraya geçtik. Arkama Arhan geçmişti. Bel boşluğumda parmaklarını hissettiğim de beklemediğim için huylanmıştım. Geriye doğru kaçarken "Lan!" diye sitem etmiştim.
Ona dönüp baktığımda gülerek kaşlarını kaldırdı. "Lan mı! Sevgiliye lan denir mi?" diye sordu ayıplarmış gibi, omuz silktim. "Ne denir?" diye sorduğumda aynı zamanda ilerlemeye başlamıştık.Sıra başındaki gardiyanı kontrol edip tek sıramızı bozdu ve yanıma geçti. Elini bana gösterip diğer elinin işaret parmağıyla saymaya başladı.
Baş parmağını gösterip "Sevgilim." dedi. İşaret parmağını gösterip "Aşkım." dedi. Orta parmağına geçti "Canım." dedi. Yüzük parmağını gösterip "Canımın içi." dedi. En son serçe parmağını gösterip derin bir nefes verdi ve "Arhan." dedi.
Arhan mı?
Kaşlarımı kaldırdım. "Arhan mı?" diye sordum hayretle. Başını sallayıp boynunu kaşıdı. Çoktan avluya çıkmıştık. Bizimkilerden ayrılıp demirliklerin yanına geçtik.
Beklentiyle ona bakarken tebessüm etti. "Sen söyleyince içim bir garip oluyor. Önceden sevmediğim ismimi şimdi senin dudakların arasından duymak için sürekli sana adımı sorasım geliyor." diye mırıldandığında dudağımı büktüm.
"Arhaan." dediğimde gözlerini etrafa çevirdi. Dudakları kıvrılmıştı. "Deme şöyle nefessiz bırakana kadar öpesim geliyor." dediğinde benim gülen onun ise somurtan suratı bizi özetliyordu.
İkimiz yalnız kaldığımız zaman kahkaha attığını bile görmüştüm. Ancak dışarı çıktığımız zaman duyguları yokmuş gibi bir maske takınıyordu.
"Biz senlen neden böyle değiliz?" diye bir ses geldi arkamızdan. İkimizde omuz üstünden sesin geldiği tarafa baktık.
Ferhat tespihini çevirirken söyleniyor, Furkan kollarını birbirine dolamış ona sırtını dönmüş göz deviriyordu.
Furkan ona döndü ve hayretle konuştu. "Neden mi böyle değiliz? Çünkü sen bana iltifat etmiyorsun Ferhat. Sen ilk önce tespihine iltifat ediyorsun oradan dolaylı da bana çeviriyorsun. Bak Arhan abiye, o direkt Güney'e ediyor. Sor bakalım bir kendine neden öyle değilmişiz."
Onun sinirle söylenmesine karşı Ferhat kolunu onun omzuna attı. "Tamam gülüm, tamam ağzını yediğim." dediğinde Furkan başını iki yana sallayarak güldü.
Ağzını yediğim ve Ferhat.
Cuk oturmuştu.
Ali elinde voleybol topu ile yaklaştı. "Haydi voleybol!" diye bağırdı. Avlu da sadece bizim koğuş vardı. Bu durum garibime gitse de üstünde çok durmadan bizimkilerin yanına ilerlemeye başladım.
"Ee saha yok." diye Malik sitem ettiğinde Ferhat onun ensesine vurdu "Salak Malik! halka oluşturacağız." dediğinde herkes gülmüştü.
Avlu saatinin nasıl geçtiğini anlamadan oyun oynamış, Ferhat'ın Malik'e sövmesini dinlemiştik. Mutluyduk ve bir aradaydık.
En önemlisi de buydu zaten.
***
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TA UZAK YOLLARDAN -GAY
Cerita PendekGüney işlediği hırsızlık suçundan dolayı girdiği karma koğuşta başına geleceklerden habersizdir. Özellikle de bu koğuşun bir reisi olduğundan ve Reis'in sevdası olacağından. "Pusula isterse her daim Kuzey'i göstersin. Benim yolum sensin Güney. Benim...