46.BÖLÜM "KAMP"

2K 136 22
                                    

Bölümler ve kitap hakkında bilgi almak için beni takip edebilir, duyurularımdan öğrenebilirsiniz.

Sorularınız, düşünceleriniz varsa eğer panoma beklerim.

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.

***

"Nasıl biniyoruz şimdi?" Yuvarlak oluşturmuş elimizdeki eşyalar ile ne yapacağımızı konuşuyorduk. "Üç arabayla gitsek daha mantıklı olur aslında." diye ortaya fikir atan Furkan'a dikkat kesildik hepimiz. "Hem etrafımızı kapatmış, kendimizi güvence altına almış oluruz. Hemde alanımızı belirleriz." diye devam etti.

Mantıklıydı.

Diğerleriyle bizi ayıran sınır gibi olabilirdi.

"Görüyorsunuz değil mi? Kafa zehir." dedi Ferhat Furkan'ın başını öperken. Bende başımı sallayıp Furkan'a onay verdim. "Mantıklı." dediğimde Arhan avuç içlerini birbirine vurarak "Hadi o zaman." dedi.

Üç tane araba vardı. Her biri de büyük ve genişti. Ehliyetim olsa da araba sürmeyi istememiştim. Bu yüzden bizim arabanın şoför kısmına Arhan oturacaktı.

Furkan'ın ehliyeti hiç olmadığı için onlarda direkt Ferhat geçecekti.

Vedat abilerde ise şoför koltuğunda da Mehmet amca olacaktı.

Elimdeki eşyaların hepsini Arhan avucuna alıp arabanın bagajına koymuştu. Bende ağzım yırtılacakmış gibi esnemeye devam ederken ön koltuğun kapısını açıp oturmuştum.

Camı açmak için düğmeye bastığımda açılmamıştı. Bu yüzden arkamı dönüp bagaja eşyalarımızı yerleştiren Arhan'a seslendim. "Arhan."

"Marlen?"

"Camı açamıyorum." dediğimde "Geldim." diye seslendi. Bagajın kapağını kapattıktan sonra, arabanın ön kısmına doğru yürüdü. Direksiyonun alt kısmında bulunan yuvaya anahtarı yerleştirdi.

Şoför koltuğu kısmından da cam için olan düğmeye basıp açtı. "Teşekkür ederim." diye mırıldandığımda eğildiği kısımdan doğrulmadan sadece başını kaldırdı gülümseyerek bana göz kırptı.

Daha sonra yanına gelen Ferhatlarla nasıl gidelim kim kimin önünde arkasında olsun diye konuşma yaptılar. Gideceğimiz yere Vedat abi aşina olduğu için önde onlar, arkalarında Ferhatlar, en sonda biz olacaktık.

Onlar nasıl giderdi bilmiyorum ama ben uyuyacaktım sanırım.

Bu arabanın radyo kısmında büyük tablet vardı. Ve beraberinde de bir sürü seçenek tabii ki. "Şarkı açmak istersen açabilirsin." dedi Arhan emniyet kemerini takarken.

Tablete attığım garip bakışları görmüş ve şarkı açmak istediğimi sanmış olmalıydı. Giydiğim ayakkabıları çıkarıp bağdaş kurarak oturdum. "Şu anlık iyiyim." dediğimde başını salladı.

Önden Mehmet amca hareket ettiğini gösteren kornasını çaldı. Ardından onu takip eden Ferhat da işaretini Arhan'a verdi. Arhan'da başıyla selam vererek direksiyonu çevirmeye, arabayı hareket ettirmeye başladı.

"Ulan bu Vedat sayesinde sabah sıcacık yataktaydık şimdi yollardayız." diye hayıflandığında gülümsedim. Birkaç dakika sonra tabletin arkasındaki tutacakta duran Arhan'ın telefonunda ekran açıldı.

Ferhat sizi görüntülü arıyor...

Arhan parmağıyla yeşil simgeyi kaydırdığında karşımızda bir eliyle direksiyonu tutup diğer eliyle tespihini çeviriyordu. "Ne oldu?" diye soran Arhan'a Ferhat, "Bir yarım saat sonra benzinlik varmış orada duracağız." dedi.

TA UZAK YOLLARDAN -GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin