Son söz bölüm sonunda bulunmakta, sorularınız olursa orada bekliyor olacağım.
Keyifli okumalar.
***
Arhan'dan:
Ben kendimi bildim bileli her daim sert, güçlü ve duygularını belli etmeyecek bir insan olmalıydım. Babam öyle derdi çünkü, öyle isterdi. Baltaya sap olabilmek için hissiz, baltayı kaldırabilmek için güçlü, karşımdakini yıkıma uğratabilmek içinse sert olmalıydım.
Kimse bana ne hissettiğimi sormadı. Duyguları çalınmış bir insana hangi soruyu sorabilirdiniz ki?
Ben sadece onların isteklerine boyanandım.
Düştüğüm zaman dizlerim kanadığı için ağlayamazdım. Annem öpemezdi beni ellerime taşlar battığında. Eline bir pamuk, bir de kolonya alırdı. Mikrobu kırmak için bunları yapardı. Beni kırdığını belki daha sonra, belki de hiç fark etmezdi.
Babam merhametinden yoksun bir adamdı.
Bunu hep sorgulardım kendi içimde. O gün, onların bedenleri kurşunlar içinde kalırken akıttığım tek bir göz yaşında onun yenilmişliği vardı.
Ne de olsa onun gözünde ben böyle yetiştirilmemiştim. O zaman bile bana umutsuzca bakmıştı.
Sonra yapmamam gereken şeyleri yaptım. Duygusuzluğuma ihanet ettim, benliğime kavuştum. Onun sayesinde. Kim olduğunu biliyorsunuz.
O,
Güney.
Benim hislerimi çırılçıplak kalması için uğruna soyduğum adam. Gelişi ayrı, gidişi ayrı yakmıştı sol tarafımı. Onu ilk gördüğümde kendime ilk söylediğim cümle ona çok bakmamam gerektiğiydi.
Eğer bakarsam babama ihanet ederdim. Ve ben ilk defa böylesine bir hissin beni yönetmesine izin vererek çocukluğumun katiline ihanet ettim. O an hissettim, yere düşen çocukluğumun ağlayarak bana kollarını uzattığını.
Her şeyin en başından anlatayım size. Çocukluğumun tek iyi yanı Ferhat gibi bir insanla arkadaş olarak büyümemdi. Sokakta tanışıp arkadaş olmuştuk.
Onunla tanışmamız aynen şöyle olmuştu.
Küçük Arhan, yüzünde büyük bir umutsuzluğun esiri olarak asmış suratıyla birlikte yürüyordu. Sokakta olan birkaç taşın arkasına geçiyor, onlara vurarak dalgın dalgın yürüyordu. Evde durmak istemesine karşı babası ona iğneleyici bakışlarını dikmiş, onu dışarıya çıkmaya zorlamıştı.
Şimdiden kendisinin mahallede boy göstermesini, saygı değer birisi olduğunu şimdiden anlamalarını istiyordu.
Oysaki küçük Arhan'ın tek istediği odasına geçip, çizgi film izlemek biraz da resim çizmekti.
Neşeyle birbiriyle konuşan çocukların sesini duyduğunda başını kaldırıp onlara baktı. Birlikte top sektiriyorlardı. Aralarından sarışın olanı sürekli diğerlerine bulaşıyor, onları şaşırtmaya çalışıyordu. Rekorunu geçememeleri için çaba gösteriyordu.
Tekrar aynı hareketleri yaparken arkadaşının havaya bıraktığı topa ayağını uzatarak şiddetle vurmuştu. Topun küçük çocuğa göre olan hızı küçük Arhan'ın koluna çarparak yere düşmesini sağlamıştı.
Acıyla inleyen küçük Arhan, her zaman ki gibi gözlerini açtığında yalnız başına olacağını düşünse de bu sefer karşısında kendisine endişeli gözlerle eğilmiş şekilde izleyen üç çocuğu gördü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TA UZAK YOLLARDAN -GAY
Cerita PendekGüney işlediği hırsızlık suçundan dolayı girdiği karma koğuşta başına geleceklerden habersizdir. Özellikle de bu koğuşun bir reisi olduğundan ve Reis'in sevdası olacağından. "Pusula isterse her daim Kuzey'i göstersin. Benim yolum sensin Güney. Benim...