Keyifli okumalar.
Yıldıza basıp yorum yapmayı unutmayın.
***Gözlerimi açtığımda karşımdaki bedenini bana doğru hareket ettirirken zevkle gözlerini kapattı Arhan. Hem penisini kalçalarıma sürtüyor hem de dudaklarıyla kısa kısa öpücükler bırakıyordu tenime.
Zevkten deliriyordum sanırım.
Parmaklarımı iki yanıma yerleştirdiği kollarına sardım. Hiç bekletmeden tuttu ve parmaklarımızı birbirine kenetledi.
Başımı yan tarafa çevirdiğimde tenimde iz bırakan dudakları şimdi de boynumu kendine tuval olarak seçmişti. Hem alttan hem de üstten gelen zevkle tüm bedenimizi birleştirdim.
Vücutlarımız birbirine sürtünüyor, dudakları boynumun sularında geziniyor, kasıkları hızlı bir ritimle hareket ediyordu.
Kesinlikle zevkten deliriyordum.
Hareketleri sekteye uğradı, boşalacaktı sanırım. Zevkten dört köşe olmuş yüz ifadesini görmek için başımı kaldırdım.
Gözlerimi hızlıca açıp, nerede, nasıl olduğuma bir baktım. Koğuşta, yatağımda tek başıma yatıyordum. Bedenim, üzerimdeki kıyafetler ıpıslaktı. Üzerimde cabası gibi bir de yorgan vardı.
Alt taraflarda hâlâ kanı kaynayan bir şeyler vardı. En azından eşofmanım siyah diye seviniyordum. Beni bu hale getiren o kişiye baktım.
Arhan'a.
Baştan aşağıya süzdüm onu. Kuru, yumuşak saçlarını gördüğüm de zihnimde rüyamdaki hali canlandı. Islak ve dağınık. Gözlerim yüzüne indi. Şimdi suratsız duran o ifadesi o zaman nasıl da zevkten dört köşe şeklindeydi. Boynuna baktığımda onun benim boynuma yaptığı eziyetleri hissediyormuşçasına elimi boynuma bastırdım.
Terden ıpıslak olan göğsü, damarlı kolları, parmaklarımı hapsettiği uzun parmakları. Kesinlikle tuvalete gitmeliydim.
Sessiz adımlarla kalktım, kendi dolabımdan eşofman ve tişört alarak koğuşun tuvaletine ilerlemeye başladım. Bunu yaparken o kadar sessizdim ki. Etrafta gezen sinek bile benden daha çok ses çıkarıyordu.
Tuvalete girdim, en son ki kabine geçtim. Elimdeki kıyafetleri kapının üstüne bıraktıktan sonra ıslak eşofmanımı bacaklarımdan aşağıya indirdim.
Elimi hızlıca penisime sardım ve çekmeye başladım. Kendi menim zaten etrafına dağıldığı için hareket ettirmekte zorlanmamıştım. En son ne zaman kendimi zevke getirdiğimi bile hatırlamıyordum.
Çünkü şu an Arhan'ı düşünüp zevke geliyordum. Bu benim için bir ilkti.
Kalçamı daha çok kasıp, sanki penisimi daha çok uzatabiliyormuş gibi hareket ettirdim. Arhan'ın dolgun dudakları, iri bedeni, kısık bakan hareleri kapattığım gözlerimin önüne gelirken elimi daha hızlı hareket ettirdim.
Mastürbasyon yaptığımda asla sesimi çıkarmazdım. Alışmıştım. Ergenlik zamanlarımda sesimi saklamak zorunda olduğum için buna alışmıştım.
Artık elim en son raddeye kadar hızlanıp, bedenim titremeye başladığında içimde tuttuğum meniler dışarıya fırladı.
Derin bir nefes alıp hem elimdeki hem de kapıya gelen menileri temizledim.
Altımdaki eşofmanı, üstümdeki tişörtü çıkarıp yenilerini giydim. Kirlileri katlayıp onlarla beraber koğuşa geri döndüm. Yatağımın altındaki bavula kirlilerimi koyuyordum. Katlı kıyafetleri oraya yerleştirip yatağıma oturdum.
"Güney." diye birisi fısıldadığında daldığım noktadan başımı kaldırdım. Arhan yarı uykulu gözleriyle bana bakıyordu. Bedenini hafif oturur hale getirmişti. "Efendim?" dedim az önce hiçbir şey yaşanmamış gibi. "Ne oldu? Neden uyanıksın?" seninle müstehcen şeyler yapıyorduk canım benim ondan diyemedim tabii ki.
Boğazımı temizledim. "Uyku tutmadı." dediğimde kaşlarını kaldırdı. Eliyle zaten dağılmış olan saçlarını iyice dağıttı. "Gel yanıma yat." dediğinde afalladım. Alık alık suratına baktım.
Lütfen kulaklarım yanlış duymamış olsun. "Ne?" diye sordum şaşkınlıkla. "Uyuyamamışsın ya, yerini yadırgamışsındır saat oldukça geç. Birisiyle yatmak iyi gelir." dediğinde düşündüm. Normalde böyle şeyleri önemsemezdim ancak yine de sordum. "Ya koğuştakiler görürse?" tek kaşını kaldırıp bana baktı. "Sikimde değil ne düşünürlerse."
Yalnız sik, mik demesek..
Yatağımdan ayaklanarak onun yanına yürüdüm. O da yatağında oturur hale geldi. Bana duvar kenarını gösterdi. Bacaklarımı kırıp, kendime çekerek o tarafa geçtim uzandım.
Onun gibi kokuyordu her şey. Temiz bir kokuydu. Anlatamazdım ki. O koklamak için binbir hale girdiğim kokusu şimdi tam burnumun dibindeydi.
Ona döndüm, o da bana döndürdü bedenini. Gözlerimiz birbirine sıkıca tutunduğunda gülümsedim. Gözleri gülüşüme kaydı. Dudaklarımda oyalandığını fark edince yutkundum.
Sonra hiç beklemediğim bir şekilde o da yutkundu. Elini kaldırıp bel boşluğuma yerleştirdi. "Korkma diye." diye saçma bir neden sunarken tabii der gibi gözlerimi kapatıp açtım. Elimi belimdeki koluna koydum. Açıklama olarak sadece "Korkmamam için." dediğimde gözlerini kapatıp açtı.
Yavaş yavaş onun yüzüne vuran sıcak nefesi, belimdeki eli, kokusu ile birlikte uykuya daldım.
Buradaki günler gün geçtikçe güzelleşiyordu.
***
Arhan ve Güney ilişkisini seviyor musunuz?
Bölüm hakkında düşüncelerinizi buraya yazabilirsiniz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TA UZAK YOLLARDAN -GAY
Historia CortaGüney işlediği hırsızlık suçundan dolayı girdiği karma koğuşta başına geleceklerden habersizdir. Özellikle de bu koğuşun bir reisi olduğundan ve Reis'in sevdası olacağından. "Pusula isterse her daim Kuzey'i göstersin. Benim yolum sensin Güney. Benim...