Yıldıza basıp oy vermeyi ve bölüm hakkında yorum yapmayı unutmayın gardaşlarım.
Keyifli okumalar diliyorum.
***
Omuzlarımdan tutup beni geri çekmeye çalışanları kollarımı arkaya savurarak engel oldum. Daha işim bitmemişti beni neden tutuyorlardı yahu!
Yumruğumu havaya kaldırıp o itin kan gölüne çevrilmiş yüzüne baktım. Şimdi düşün dur boş yer bulmayı. Herhangi bir yere insin diye hareket ettireceğim yumruğum tekrar hava da kaldığında tutan kişiye baktım.
Arhan'dı.
Ben bu adama benden uzak durmasını söylememiş miydim?
"Yapma." dedi acı çekermiş gibi. Kaşlarımı çattım, olacakları biliyordum. Tam ona cevap vereceğim sırada kollarımdan tutanlar duraksamamı fırsat bilip beni ayağa kaldırdılar.
"Benim koğuşa götürelim Ünal." dedi Arhan arkamızdan. Ünal abi beni götürmeye çalışırken ben hâlâ yerde yatan Sadık'a bakmaya çalışıyordum. "Eğer seni kardeşimin etrafını bırak aynı şehirde bile olduğunu duyarsam seni öldürürüm Sadık." diyerek sinirle gülmeye başladım. "Saaadık."
Diğer koğuşlara çıkan koridorların ters tarafındaki koridora saptık. "Oğlum ben ne yapacağım sizinle!" diyerek beni azarlamaya çalışan Ünal abiyi duymuyordum bile.
Koridorun sonundaki koğuşa geldik. "Bundan sonrasını ben hallerim Ünal sağ ol." dedi Arhan. Bu hâlâ burada mıydı? Onun koğuşuna gelmiştik değil mi..
Ünal abinin bıraktığı kolumu tutacakken kolumu kendime doğru çektim. Üzgün bakışları beni bulurken, benim ruhsuzlarım ona cevabını veriyordu.
Kapının kilitlerini açtı, ilk önce benim girmemi bekledi. Hiç ona bakmadan içeriye doğru ilerledim. Arhan kokuyordu burası.
Kaşlarımı çatarak arkamdaki bedene döndüm. Ellerini eşofmanının ceplerine koymuş beni izliyordu. "Neden buradayım?" dedim sinirle.
Cevap vermedi, izlemeye devam etti.
Şu an her hareketi beni sinir ediyordu. "Neden buradayım Arhan?" dedim biraz sesimi yükselterek. Bakışları değişti, koyu olan irislerine rağmen tek kelime yine etmedi.
Arkamdaki pencereye çevirdim yönümü. En azından böyle yüzünü görmemiş oluyordum. Saçlarımı karıştırdım ellerimle. Bu siniri atmam gerekiyordu.
Bir anda belime dolanan ellerle gözlerim kocaman açıldı. Arhan ellerini bir yılan misali belimi sarmış, başını boynuma yaslamıştı. Nereye koyacağımı bilemediğim ellerim havadaydı. "Seni özledim." diye mırıldandı.
Sıcak nefesi boynumu terletirken başımı arkama, ona doğru çevirmeye çalıştım. "Bir haftadır yüzüne bakmadığın insanı mı?" cümlemden sonra zaten sıkı olan kolları iyice sıkılaştı.
"En çok sana baktım." dediğinde havada olan bir elim onun bacağına, diğer elim kollarına tutundu. Yavaşça adımladık duvara doğru.
Beni kendine çevirip, sırtımı duvara yasladı. Yüz yüze geldiğimizde tebessüm etti. Gözlerim tüm yüz hatlarını inceliyordu. Ona yakından bakmak çok güzel hissettiriyordu.
Bedenini bedenime yasladı. Yüzünü eğip, yanaklarımızı birleştirdi. Birbirine sürterken bir eli duvara yaslandı, bir eli belimi sardı.
İçimdeki inat şu sıcak dakikalar olsa bile asla geri adım atmıyordu. Bunu biliyormuş gibi sol elimi aldı ensesine yerleştirdi. Diğer elimi de beline yerleştirdi.
"İsteyerek uzaklaştım senden." diye fısıldadı kulağıma doğru. İsteyerek uzaklaşmıştı madem neden şimdi bu haldeydik? Ensesindeki elimi çekeceğim sırada, elimi tutarak çekmemi engelledi.
"Bakmam gerekiyordu, sende onlar gibi misin yoksa farklı mısın diye. Bu durumu ilk defa sende tattım. Normalde umrumda olmazdı." Dudakları hem konuşuyor hem de yanaklarımda geziniyordu.
"Gözlerim seni aradı, kulaklarım seni işitmek istedi. İlk defa bu duyguları tattığım için bocaladım, bende böyle bir çözüm düşündüm." dediğinde sesi bir çocuktan farksız çıkmıştı.
Dudaklarını yanağıma bastırdı. Daha sonra alnıma bastırdı. Gözlerime indi, dudaklarımı es geçerek çeneme gitti.
Boynuma indi, orada birkaç saniye bekleyip dudaklarını boynuma bastırdı. Ensesindeki elim sıkılaştı. O da bunu hissetmişti ki başını kaldırdı.
İki elini de belime sarıp bana sımsıkı sarıldı. Daha sonra burnundan getiririm diyerek kollarımı omuzlarına sardım. "Burnundan getireceğim senin." dediğimde güldüğünü işittim. "Başım gözüm üstüne." dediğinde kollarım sıkılaştı.
Sanırım uzun bir süre sonra huzurlu hissettiğim tek an onun kollarında olduğum zamandı.***
Bölüm hakkında düşüncelerinizi buraya bırakabilirsiniz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TA UZAK YOLLARDAN -GAY
Historia CortaGüney işlediği hırsızlık suçundan dolayı girdiği karma koğuşta başına geleceklerden habersizdir. Özellikle de bu koğuşun bir reisi olduğundan ve Reis'in sevdası olacağından. "Pusula isterse her daim Kuzey'i göstersin. Benim yolum sensin Güney. Benim...