TA UZAK YOLLARDAN -GAY

29.BÖLÜM "VUSLAT"

Bu bölümün sağı, solu, önü, arkası full smut gardaşım.

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.

***

Üstümdeki kazağı omuzlarımdan tutarak çıkardım. Tam kenara koyacağım sırada belimi bir yılan misali saran kollarıyla birlikte başını boynuma gömdü.

Gözlerim kendiliğinden kapanırken ellerimi belimdeki kollarının üstüne koydum. "Çok güzelsin." diye fısıldadığında yavaşça ona döndüm. Elim yanağına yaslanarak gözlerine baktım.

"Bana artık asıl filmi göstermelisin Arhan." dediğimde  afallamış ifadesini, gözlerimin derinlerinde gezinen gözlerinin kararması tamamlamıştı.

Sertçe yutkunmasıyla Adem elmasının hareket etmesini izledim. Belimdeki kolları sıkılaşıp beni kendine çekerek aramızdaki mesafeyi yok etti.

Yüzünü yüzüme yaklaştırıp öylece kaldı. Sıcak nefesi yanaklarımı, dudaklarımı, gözlerimi severken yavaş adımlarla bizi yürütmeye başladı.

Sıcaklığa alışmış bedenim, soğuk duvarla buluştuğunda irkildim. Arhan dolgun dudaklarını aralık dudaklarıma yaklaştırıp, yavaşça sürttü.

Elimi omzuna koyup sıktım, bu hareketim onda bir şeyler koparmış olacak ki bir anda sertçe dudaklarıma yapıştı. Alt dudağımı kavrarken ikimizden de bir inleme döküldü.

Elim kolundan ensesine doğru bir rota izlerken dudaklarımı dudaklarına daha çok bastırmıştım. Alt dudağımın tadını daha çok almak için emdi, bunun yeterli olamayacağını düşünerek ısırdı, acı dolu inlememle özrü için ısırdığı yerleri yaladı.

Sonra bir anda belimde duran elleriyle beni hızlıca çevirip göğsümü soğuk duvara yasladı. Elleri kalçamı sertçe sıkarken nefesi ensemdeydi. Derin bir nefes alıp enseme bir öpücük kondurdu.

"Hoşuma gidiyor." diye mırıldandı aramızdaki sessizliği bozarak. Sertleşmiş aletini kalçama yaslamaya başlamıştı. Anlamadığımı belirtircesine başımı arkaya çevirdim, bayık bakışlarımla onu süzdüm. "Ne?" diye mırıldanırken onun dudaklarının kıvrıldığını gördüm.

"Bayık bakışların," dedi kendisini yumuşak kalçalarıma sertçe çarparken. "Aralık dolgun dudakların," tekrar araya soğuk bir mesafe koydu sonra o mesafeyi kendini bana bastırıp hemen yok etti.

"Ellerimin altında titreyen bedenin," dedi tekrar kendini sertçe çarparken, kendimi tutamayıp inledim.

Aldığım zevkten başı dönüyordu.

Kumaşlar ardında böyle ise onların yokluğunda nasıl olacaktı bilmek istiyordum.

"Sımsıcak tenin." dedi dudaklarını boynuma bastırmadan önce. Dudaklarını saran sıcaklığı tadarken, kasıklarını kalçalarıma durmaksızın çarpıyordu. "Ama en çokta ne biliyor musun hoşuma giden?" Sorduğu soruyla birlikte duvara yasladığım başımı kaldırdım.

Aldığım zevkten dudaklarım aralanmış, gözlerim daha fazlasını istercesine kısılmıştı. Başımı iki yana sallayarak ona olumsuz bir cevap verdim.

Sadece kasıklarını kalçalarımda hissetmek istiyor, içimi kamaştıran aramızdaki bu sıcaklığın, tensel uyumun hep devam etmesini istiyordum.

"Sensin Güney." diye mırıldandı Arhan duraksayarak. Baldırını tutup kendime çekip bıraktım. Böylece kasıkları kalçama çarpmıştı. Arhan bu hareketime karşın gülümseyerek devam etti.

Hem sözlerine hem zevkine.

"Pusula isterse her daim Kuzey'i göstersin. Benim yolum sensin Güney. Benim rotam sensin. Benim pusulam seni gösterir, sadece seni." diyip yanımızdaki yatağa ilerletti beni.