1.Bölüm

20.2K 345 126
                                    


!Bilgilendirme lütfen okuyun! : Bu kitap benim ilk kitabım ve öylesine yazıp paylaştığım kitabımdı. Yazım hataları, toxic olaylar vb bir çok şey var.

İşin şaşırdığım tarafı kitabın 100.000 okunmayı geçmesi.

Bu yüzden 2. Kitabım Kırmızı Düğüm'ü okumanızı tavsiye ediyorum. Kitabımda aynı zamanda okurlarımı canlandırıyorum ve daha profesyonel, daha emek harcayarak yazıyorum.

Kısaca konusunu isteyen kişiler için ise, babasından intikam almak isteyen güçlü bir psikiyatrist ve onun intikamını kendi intikamı olarak gören bir örgüt, mafya liderinin hikayesi. +18 aşk, tutku, heyecan, gizem, sır, cinayet, intikam dolu bir serüven.

Kitabımda ki kadın karakterler aynı erkeklerde ki gibi güçlü. Ayaz Algan'nın madya olmasına bakmayın, kadının değerini bilen ve onlara nasıl davranması gerektiğini bilen biri. Oyüzden hepinizin o kitabımı çok seveceğinize eminim.

Bir şans verirseniz çok minnettar olurum. Olurda kitabı beğenirseniz, 3. Yorumlara isimlerinizi yazmayı unutmayın olur mu güzel ve yakışıklı okuyucularım.

Sizleri çok seviyorum, kendinize çok iyi bakın❤️


Her zaman ki gibi sıkıcı bir ders geçiriyordum. Bu sıralar sık sık ailemi trafik kazasında kaybettiğim anda ki görüntü aklıma gelip duruyordu. İşin garip tarafı ise, benimle aynı anda Eda'da o kabusları görüyordu. Yaz vakti benim ve Eda'nın ailesi ile birlikte tatile gitmek için yola çıkmıştık. Müziği son ses açıp Eda ile arabada bağırarak şarkı söyleyip dans ederken, ailelerimiz bize bakarak gülümsüyorlardı. O an ne olduğunu bilmiyorum ama bir anda araba takla atmaya başladı. Gerisi benim için koca bir karanlıktı.

En son hatırladığım şey ise, Eda'nın beni arabadan sürükleyerek çıkarttığı ve yüzümü ellerinin arasına alıp gözleri dolu biçimde yardım isteyerek bağırmasıydı. Kazanın etkisinden çıkmamız uzun sürmüştü. Eda her ne kadar enerji dolu ve mutlu bir kız olsada bir müddet boyunca psikoloğa gitme durumunda kaldı.

Sınıftakilerin ayağa kalkıp sınıftan çıkmasıyla kendime geldim. Eşyalarımı toparlamaya başladım.

Kapıdan çocukluk arkadaşım Eda gelip, "muzum" diye boynuma atladı. Eda zaten hep böyledir bitmeyen bir enerjisi vardı. Onun bu enerjisi de bir müddet sonra bana bulaştı. "Domatesimm" diyerek bende onun boynuna atladım.

Elleriyle oynamaya başladığında içimden hadi bismillah. Ada, bu kız sana bir şey diyecek diye Edaya dönüp "Söyle bakalım karın ağrın ne?"

Bana şirin şirin bakıp "Şeyyyy bugün yine eski sevgilim gelecekmiş. Biliyorum ondan haz almıyorsun gerçi bende hobbit Yusuftan haz almıyorum ama sürekli konuşmamız lazım diyip duruyor. E sende az çok biliyorsun ne kadar istemesem de zorunlu olarak konuşuyorum yoksa peşimi bırakmıyor. Eee tabi senin domatesi'nin güzelliğine kapıldı unutamıyor" diye saçını savurdu.

Birden bileğimden kavrayıp beni çekiştirmeye başladı. "Muzum her ne kadar haz etmediğim biri bile olsa hobbit Yusuf'un karşısına çirkin çıkamam acilen tuvalete gidip makyaj tazelememiz gerekiyor" ,

"E iyide ben neden makyaj tazeliyorum",

"Canım dışarıda bir gören olur, beğenen olur, hem hobbit Yusuf yanında arkadaşı ile geleceğini söyledi kim bilir belki yeni bir aşk doğar"

Oflayarak Eda'nın yanında olan aynanın karşısına geçip makyajımı tazeledim. Çevremizde ki bir çok kişi Eda ve Benim hiç makyaja ihtiyacımız olmadığını söylerler. Her ne kadar kardeş olmasak dahi, güzelliğimiz, yüz hatlarımız, ince belimiz ve kum saati vücudumuz ile birbirimize çok benzeriz. Eda'nın en çok kızıl saçlarını seviyorum. Kendine has çok canlı kızıl saçlara sahip. Ben ise sarışın, mavi gözlü bir kızım. Ortalıkta galatasaray misali dolanıyoruz.

 İSMİ LAZIM DEĞİL Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin