53.Bölüm MERAK

1.9K 53 20
                                    

"Ozaman tatilimizin keyfini çıkaralım güzelim." dedi çapkın bakışlarıyla.

Önümde ayakta duruyordu. Kaslı, heybetli vücudu güneşi çarpıyor, üzerime gölge bırakıyordu. Gözlerimi vücudundan alamıyordum.

Gözlerini Ateş'den alamayan bir tek ben değildim, başka kızlarda gözlerini Ateş'den alamıyordu. Ateş'in karısı olduğumu, yanlız olmadığını göstermem gerekiyordu. Aksi halde katil olmam an meselesiydi.

Üstüme örttüğüm havluyu kenara bırakıp hızla ayağa kalktım ve Ateş'in yanına geçtim. Koluna girip etrafa kızgın bakışlar attım. Ateş ne yapmaya çalıştığımı anlamaya çalışıyordu, yüzüme tek kaşını kaldırmış hafif alaylı bir şekilde bakıyordu. Kıskanmam, onunda hoşuna gitmişti.

Yüzüme bakan gözleri yavaşça bedenimde gezinmeye başladığında havaya kalkmış olduğu kaşlarını çatmıştı. Keskin yüz hatları belli olmaya başlamış, aynı ismi gibi gözlerinden ateş çıkıyordu. Neye sinirlendiğini ilk anlamaya çalışsamda kısa süre sonra sonunda anlamıştım.

Giydiğim bikiniyi görmüştü. Kıskançlığın etkisiyle düşünemeden havluyu üstümden atıp yanına gittiğim için görmüştü. Yüzüne baktıkça çatık olan kaşları git gide daha da keskinleşiyordu. Vücudumda gezinen gözleri sonunda gözlerimi bulmuştu. Benden bir adım uzaklaşıp bana doğru döndü ve konuşmaya başladı.

"Bu halin ne Ada?" dedi. Gözlerimi tatlı bir şekilde kırpıştırıp ona cevap verdim.

"Bikiniyi mi soruyorsun? Ah o Can'ın eseri. Valizimi o hazırladığı için yapabileceğim hiçbir şey yoktu bende aralarından en kapalısını seçip giyindim." dedim. Söylediklerim doğruydu. En ufak bir yalan dahi söylemiyordum.

"Zengin bir kocan var, sana itaat eden onca insan var ve sen başka bir şey aldırtmak yerine bunu mu giyindin?" sesi keskinleşiyordu.

Aslında doğruyu söylüyordu. Neredeyse ülkenin yarısından çoğuna sahipti, yurtdışında da değişen bir durum yoktu. Bir emrimle kendini öldürebilecek adamlar vardı çevremde, ancak ben böyle bir şey istemezdim orası ayrı. Ama o an aklına gelmemişti. Tek derdim hazırlanıp deniz, kum ve güneş üçlüsünün keyfini çıkartmaktı. Benimde üste çıkmam gerekiyordu aksi halde bu işin sonu kötü bitecekti.

"Peki ya senin bu halin ne?" dedim ellerimi belime koyarak. Bende meydan okumaya başlamıştım.

"Ne varmış halimde?" dedi yarı sinirli yarı meraklı bir tavırla. Elimi ona doğru tutup vücudunu gösterdim.

"Bu halin ne işte Ateş. Baksana tüm kızlar sana bakıyor." dedim. Bundan dolayı ona kızgın değildim. Adamın giyinik hâliyle bile gözlerini ondan alamayan kızlar varken altında sadece deniz şortu varken gözlerini alamamaları çok normaldi.

"Ada, beni delirtme. Konuyu değiştirmeye çalıştığının farkındayım. Soruma cevap ver, bu halin ne?" dedi üstüme doğru bir adım atarak.

Siktir! Planım işe yaramamıştı. Tatilimizin mahvolmaması için Ateş'i bir şekilde onu ikna etmem gerekiyordu.

"Ateş." dedim ona doğru bir adım atarak. Ellerimi göğsünde birleştirip kafamı havaya doğru kaldırdım ve gözlerine bakarak konuşmaya devam ettim.

"Evet biliyorum çok açık ama yeni bikinimin gelmesini beklemek istemedim. Çok uzun süre sonra tatile çıktık, biraz kafamı dağıtmak istiyordum. Bundan dolayıda sabredemedim ve bu bikiniyi giyinip çıktım." dedim masum bir tavırla. Gerçektende uzun süre sonra tatile çıkmıştık ve daha fazla beklemek istemiyordum.

"Ada, sabrımın sonuna gelmek üzereyim. Bana bahane üretmekten nezaman vazgeçeceksin?" dedi.

Artık damarları belirgin hâle gelmeye başlamıştı. Bu Ateş'in son raddesine geldiğinin göstergesiydi. Başka şansım kalmamıştı, son kozumu oynamam gerekiyordu.

 İSMİ LAZIM DEĞİL Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin