14. Bölüm DAVET

4.5K 135 34
                                    

Burada ki herkes birbirleriyle yapmacık şekilde konuşuyor ve gülüşüyordu. Bir tane kadın gözüme çarptı resmen. Resmen Bülent Ersoyun çakma versiyonuydu. Ramazan çarıdı gibi giyinip davete gelmiş. Yüzünde desen bin ton makyaj.

Ateş elini belime koydu, ortağının masasına doğru gitmeye başladık. Masaya gidene kadar ortağı gözlerini benden almıyordu. Yanımda her nekadar çakma bile olsa kocamın olduğunu da mı bilmiyordu bu öküz herif?

"Oo Ateş bey, davetime katıldığın için bize şeref verdin"

Ardından bana dönüp elimi tutup dudaklarına götürüp öptü. Ateşin eli belimi daha çok sıkmaya başladı. Sanki adama ben dedim gel elimi öp diye!

"Siz daha çok şeref verdiniz güzel hanımefendi"

Yüzüme yapmacık bir gülüş ekleyip, teşekkür ettim. Kendi aralarında şirket ile ilgili konuşmaya başladılar. Bu davet benim için yeter kadar sıkıcıyken bu muhabbet yüzünden daha da sıkılmaya başladım. Şu sıkıcı sohbetten bir an önce kurtulmak istiyordum. Ateş'e dönüp;

"Kocacığım, ben lavaboya gidiyorum" diyip yanağını öptüm. Numara yapıyorsak bari tam anlamıyla yapalım değil mi? Gülümsedi. Bu normal gülümsemesi gibi değildi. Okadar içten gülümsedi ki, ona karşı olan tüm sinirim gitti. İşin garip tarafı içim bir hoş oldu. KENDİNE GEL ADA!

"Tamam karıcığım" diyip kafamı öptü.

Duruşumu düzeltip lavaboya doğru yürümeye başladım. Bazı kadınlar beni parçalayacakmış gibi baksada pek umrumda olmadı. Sonunda lavaboya geldiğimde kendimi kabinlerden birine attım. Bir kaç topuklu ayakkabı sesi duyduğumda 2 kişinin geldiğini anladım. Kendi aralarında konuşmaya başladılar.

"Gördün mü Ateş'in yanında ki kızı?"
Dedi. Pick me girl gibi ağzını yaya yaya konuşan kız.

"Gördüm, bence çok güzel bir kız. Okadar peşinden koştun, sana pas bile vermedi diye boş yere kıskançlık yapma "

"Selin, sen onun arkadaşı mısın benim mi? Benim güzelliğim onu sollar. Ateş'i sarhoş edip koynuna girmiştir kesin. Tipinden de belli orosbuluk var biraz."

Orosbuluk mu? Ben bu kızı yolarım! Kıskançlıktan çatlıyor olabilirsin ama hemcinsinle nasıl bu şekilde konuşursun? Dedikodunun bile adabı var sonuçta!

İsminin Selin olduğunu öğrendiğim kız konuşmaya başladı;

"Evet arkadaş olabiliriz ama ben her zaman realist bir düşünce yapısına sahibim, bunu gayet iyi biliyorsun. Doğru olan neyse onu söylerim. Adam sana bir kere bile olsa pas vermedi. Kendi kendine gelin güvey oldun Cansu"

İsminin Selin olduğunu öğrendiğim kızın ağzı güzel laf yapıyormuş. Allah düşmanın bile hayırlısını versin dedikleri bu olsa gerek.

"Selin allah aşkına ne realistinden bahsediyorsun ya? Kız çirkinin teki, hatta kim bilir belki Ateş'e hamileyim rolü yapıp bile kendine bağlamış olabilir. Orosbuyu nerde görsem tanırım" dediği zaman artık dayanamayıp kabinden çıktım. Beni gördüklerinde gözleri fal taşı gibi açıldı.

Cansuya dönüp;

"Orosbuyu nerede görsem tanırım öyle mi? İnsan herkesi kendi gibi bilirmiş. Ayrıca Ateş'in altına yatmama bile gerek yoktu. Benim peşimden koşan oydu. Bence yeteri kadar ağzının payını aldığını düşünüyorum"

Selin dediğim şeylere Cansu'ya belli etmeden gizlice gülmeye başladı.

"Tatlım, senin gibileri çok bilirim ben. Para avcısından başka bir şey değilsin. Ateş kesin sana acıyıp yanına almıştır, şefkat göstermiştir. Sende o şefkati, aşk sanmışsın"
diyip iğrenç bir şekilde gülmeye başladı.

 İSMİ LAZIM DEĞİL Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin