58. Bölüm MÜJDE

2K 52 18
                                    

Karşımda şok olmuş gözlerle bana bakan Ateş'e bakıyordum. Doktor ona ne söylemişti de böyle şoka girmişti?

Yoksa amansız bir hastalığa mı yakalanmıştım. Tanrım, başımızdan bela eksik olmayacak mıydı? Tam tüm düşmanlardan kurtulmuşken şimdi de ölecek miydim?

Ağır adımlarla bana doğru gelen Ateş'e bakmaya devam ediyordum. Daha fazla oturmaya dayanamayarak ayağa kalkıp olduğum yerde ellerimi teslim olmuşçasına kaldırıp konuşmaya başladım.

"Amansız bir hastalığa yakalandıysam lafı dolandırmadan söyle. Hem belki bir çaresi vardır? Hemen negatif düşünmemeli-" Hiç beklemediğim bir anda Ateş beni kucağına alıp beni etrafında döndürmeye başladı. Ani bir dürtüyle düşmemek için ona sımsıkı sarıldım.

"Ateş ne yapıyorsun?" dedim hayretler içerisinde. Neler oluyordu böyle. Beni kucağından indirip gözlerimin içine bakmaya başladı.

Yüzünde güller açıyordu. Gözlerinde garip bir ışık vardı, mutluydu hemde çok. Onu ne bukadar mutlu etmiş olabilirdi?

"Ada..Ada'm.." dedi titreyen sesiyle. Sol elini yavaşça karnıma doğru götürdü.

Başımı yavaş bir şekilde karnıma doğru götürdüğü eline doğru indirdim. Aklıma bir şey geliyordu ama bu şey imkansızdı.

"Sen, hamilesin." dedi büyük bir sevinçle.

Olduğum yerde kaskatı kesildim. Hamile miydim? Ama bu imkansızdı? Doktorlar böyle söylememiş miydi?

Ateş'in gülen yüzüne tepkisiz bir şekilde bakıyordum. Ya sonuçlar karışmışsa? Ya gerçekten de hamile değilsem? Ozaman bu üzüntüyü nasıl kaldıracaktık?

"Sevinmedin mi?" dedi yavaşça solan gülümsemesiyle.

Bir kaç saniye boyunca onun yüzüne aynı şekilde bakmaya devam ettim. Dediklerini hâlâ sindiremiyordum. Anne mi olacaktım ben şimdi? Bana böyle bir lütuf tekrar mı sunulmuştu? Anne oluyordum ben anne oluyordum. Hemde aşık olduğum adam da bu bebeğim babasıydı!

"Anne mi oluyorum ben şimdi?" dedim yavaşça uçup giden şaşkınlığımla. Sol eli hâlâ karnımdaydı. Sağ elini ise yavaşça yanağıma yerleştirmişti.

"Evet, bende baba oluyorum Ada." dedi saf mutluluğuyla. Öyle güzel baba oluyorum demişti ki tüm şüphelerim uçup gitmişti.

"ANNE OLUYORUM BEN ATEŞ ANNE!" dedim sevinçten bağırarak. Ani tepkime birden şaşırmış olsa da o da bana eşlik etmişti. "BABA OLUYORUM BENDE BABA!" dedi aynı sevinçle.

Beni tekrar kucağına alıp döndürmeye başlamıştı. Kollarımı onun boynuna dolamıştım. Onun sevinç bağırışlarıyla benim mutluluk çığlıklarım birbirine karışmıştı. Ailemiz olacaktı. Bir çocuğumuz olacaktı.

"Hadi gidelim." dedi beni yere indirerek. Öyle hızlı döndürmüştü ki biraz midem bulanmıştı.

"Nereye gideceğiz?" dedim şaşkın biçimde. Yine bir işi mi çıkmıştı acaba.

"Alışverişe. Kıyafet alacağız, beşik alacağız çok işimiz var güzelim çok." dedi büyük bir sevinçle. Karşımda şuan bir mafya lideri değil, küçük bir çocuk vardı. Hem daha çocuk fasulye tanesi kadardı ne alışverişi?

"Ateş, çok erken daha biraz sakin ol." dedim. Ve yine küçük bir çocuk gibi üzüldü. Şaka mıydı bu?

"Ozaman bunu herkese duyurmamız lazım!" dedi ve elimden tuttu. Beni adeta çekiştirerek peşinden sürüklüyordu.

"Dur hamilesin sen yorulursun şimdi." dedi ve tek hamleyle beni kucağına aldı. Korktuğum başıma gelmişti. Aynı ilk hamile olduğum gibi üstüme titreyecekti.

 İSMİ LAZIM DEĞİL Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin