30. Bölüm CESUR

3.5K 83 12
                                    

Ateş ve Ahmet evden çıkalı 3 saat olmuştu. Aklım hâlâ Ateş'in telefon konuşmasındaydı. Kim ona ihanet edecek kadar yürek sahibiydi? Ateş, yeraltı dünyasının lideriydi, acımasızdı, kimsenin gözünün yaşına bakmazdı. Ben hariç, sevdiği kadına kedi oluyordu.

Zeynep sürekli dışarı çıkalım diye ısrar edip duruyordu ama bu kafayla çıkarsam bile aklım bir karış havada olacaktı. En sonunda ısrar etmeyi bırakıp, tek başına alışverişe gitmişti.

Evde deli gibi dolanıyordum. Sanki bir cinayet işlenmiş ve onuda çözebilecek tek kişi benmişim gibi. Niye kafaya bukadar taktım onuda anlamış değilim! Daha fazla dayanamayıp odama çıktım ve üstümü giyindim. Bu kafayla evde durursam aklımı yitirebilirdim!

Ada'nın kıyafeti

Aynada kendime baktım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Aynada kendime baktım. Avm için biraz abartılı olabilir ama gittiğim avm fazlasıyla lükstü. Oraya giden kadınların yanında, ben fazlasıyla sade kalıyordum. Oyüzden fazla önemsemeden odadan çıkıp garaja doğru gitmeye başladı.

Garajda konuşan 2 kişi vardı. Ateş'in sinirden deliye dönen ihanet olayı ile ilgili konuşuyor olabilirlerdi. İşte bu benim için harika bir fırsattı. Sonunda olayı öğrenecektim! Sessizce kenarına geçtim onları dinlemeye başladım.

"Ateş deli gibi dosyayı çalan kişiyi arıyor. Ne yapacağız?"

"Endişelenecek bir şey yok. Bizim olduğumuzu öğrenmesi imkansız."

"Siktir git lan nasıl imkansız?! Adam yeraltı dünyasının kralı. Bu işe kalkıştığım günün amına koyayım!"

"Kes sesini bağırma biri duyacak şimdi siktir git şuradan!"

Onlar gitmeden önce harekete geçmem gerekiyordu. Yanımda kimse olmadığı için onlara diklenemezdim. Bu riski göze alamazdım. Yapmam gereken tek şey, yeni gelmişim gibi davranmak ve onları diğer korumalara söyleyip depoya götürmekti. Bu işi kendi başımada çözebilirdim. Hadi bakalım Ada, beline kuvvet!

Sessizce kapıdan biraz uzaklaştım. Topuklu ayakkabılarımla sertçe yere vurarak garaja doğru giderken telefonda konuşuyormuş gibi yaptım.

"TAMAM ZEYNEP YA GELİYORUM İŞTE KIZIP DURMA!

Bilerek bağırıyordum ki varlığımı anlasınlar. Garaja girdiğim gibi ikiside hazır ola geçmişti.

"Heh burada olmanız çok iyi oldu. Şu kırmızı arabanın anahtarını verir misiniz?"

Koşarak anahtar dolabını açıp, kırmızı arabanın anahtarını bana verdi. Yüzlerinide gördüğüme göre artık onları yakalattırabilirdim! Anahtarı alıp arabaya doğru yürürken durdum.

"ALLAH KAHRETSİN! Zeynep'in spor ayakkabısını unuttum."

Diyip yavaş adımlarla garajdan çıktım. Oradan uzaklaştığımda büyük adımlarla hızlıca ön kapıdan çıkıp orada ki korumalarla konuştum.

 İSMİ LAZIM DEĞİL Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin