11. Bölüm KABUS

5.7K 170 49
                                    

Yazardan;

1 hafta geçmesine rağmen Ada hâla uyanmamıştı. Ateş, yanından bir an olsun ayrılmamıştı. Burak ise Eda'yı zorla eve götürmüştü. Ada'nın yanında kaldıkça kendini toparlayamıyordu. 'Ada uyandığında seni bu şekilde görmek istemez' diye iknâ edip götürüp duruyordu. Ateş, Ada'nın odasında ki koltukta uyuya kalmıştı.

ADA;

O adamı gördüm. Üzerime doğru yürüyordu. "Yarım kalan işimizi tamamlamaya ne dersin güzelim?" yavaşça pantalonunu çıkartmaya başladı. Yataktaydım, ama istesemde kımıldayamıyordum. Bağırmaya çalışıyordum ancak sesim çıkmıyordu. Üstüme çıktı, ellerini vücudumda gezdirmeye başladı. Eğilip tam dudağımdan öpecekken gözlerimi açıp çığlık atmaya başladım. "HAYIR BIRAK, YAKLAŞMA BANA HAYIR!" Yanımda birden Ateş belirdi. Bana dokunmaya çalışıyordu, sakinleştirmeye çalışıyordu ama arkasında o adamı görüyordum. "HAYIR YAPMA NE OLURSUN! BIRAK BENİ! SANA YALVARIYORUM" çığlık atarak ağlamaya başladım. Ateş hışımla odadan çıkıp "DOKTOR" diye bağırdı. "HAYIR BAĞLAMA ELLERİMİ! ÇEKİL ÜSTÜMDEN, ÇEK O PİS ELLERİNİ ÜSTÜMDEN!" avazım çıktığı kadar bağırıyordum. Doktor ve hemşireler başıma gelip beni tuttuklarında daha şiddetli bağırmaya başladım. "HAYIR, HAYIR BIRAK!" kolumda minik bir acı hissettim ve yavaşça gözlerim kapandı.

ATEŞ;

Ada bir anda çığlık çığlığa bağırıp ağlamaya başladı. Hep aynı şeyleri söylüyordu. 'bırak beni, dokunma bana, ellerimi bağlama'. O böyle bağırdıkça içim parçalanıyordu. Odadan çıkıp direk doktoru çağırdım. Ada, onları gördüğünde daha fazla bağırıp çığlık atmaya başladı. Doktor koluna sakinleştirici iğne yaptıktan sonra gözleri yavaşça kapandı. O adamı öldürmekten beter edeceğim! Benim olana ne yaptıysa aynısını ona yapacağım!

Doktor beni dışarı çağırdı. "Ateş bey, yaşadığı şeyler normal olmadığı için kriz geçirmei çok doğal. Bu süreçte ondan izinsizce ona dokunmamanız gerek. Kontrol ettiğimde fiziksel olarak gayet iyi durumda hiçbir sorunu yok. Ama psikolojik tedavi görmesi şart" dediklerini başımla onayladım. "Çıkış işlemlerini halledip eve götüreceğim." Doktor beni durdurup "Ateş bey bunu önermiyoruz. En azından bir müddet daha kalıp psikolojik tedavi görmesi daha iyi olur" Doktoru kenara itip "BEN NE DEDİYSEM O OLACAK! ONU DAHA FAZLA BURDA TUTMAYACAĞIM! ŞİMDİ ÇEKİL ÖNÜMDEN" doktor hiçbir şey söylemeden kenara çekildi.

"AHMET! çıkış işlemlerini hallet!" , "Tamam abi" Ada'nın odasına girdim. Meleğim hâlâ uyuyordu. Kucağıma alıp arabaya bindirdim. Eve doğru sürmeye başladım. Eve geldiğimizde onu kucağıma alıp odaya çıkarttım, yatağına yatırdım. Saçından öpüp aşağıya indim. "Zeynep, Ada uyandığında haber ver bana. Biraz işim var", "Nasıl isterseniz Ateş bey" Arabaya binip depoya doğru sürmeye başladım. Şimdi o orosbu çocuğuna gününü göstereceğim. Ölmek için bana yalvaracak! Kısa bir süre sonra depoya vardım. Kapıyı açıp içeri girdim. Sandalyede zincirlerle bağlı, baygın bir şekilde oturuyordu.

+18 işkence olacak rahatsız olanlar lütfen okumasın. (biraz ağır şeyler yapacağım.)

Ahmet'e işaret verdim. Buzlu suyu Mehmet'in başından aşağıya döktü. Nefes nefese gözlerini açtı. "Günaydın Mehmet" beni gördüğü zaman korkudan titrmeye başladı. Masaya dönüp testereyi elime aldım. "İlk önce ne yapsam acaba? Kadınıma dokunan ellerini mi kessem, yoksa o küçük sikini mi?" Onun yüzünde ki korku bana çok haz veriyordu. "Madem sen söylemiyorsun ozaman ben karar vereyim. Ahmet tut şu piçin elini!"

Mehmet deli gibi bağırıyordu. 'yapma hayır!' Bu beni daha da zevke getiriyordu. Elimde ki testereyi parmaklarına götürdüm. "İlk parmaklarından başlayacağım. Sonra elin, sonr kolun, tüm uzuvlarını teker teker keseceğim" testere ile parmaklarını yavaşça kesmeye başladım. Daha çok acı çekmesini istiyordum. Sırayla tüm parmaklarını kestim. Acıdan bayılmıştı. Soğuk su dolu kovayı alıp başından aşağıya döktüm. Titreyerek uyandı. Deli gibi ağlayıp, yalvarıyordu. "Ateş ne olursun yapma! Ne istersen yaparım bana acı çektirme, öldürme!" Sinirle üzerine yürüyüp yüzüne yumruğumu geçirdim. "BENİM KADINIM DA DANA AYNI SÖZLERİ SÖYLÜYORDU OROSBU ÇOCUĞU! SEN ONU DİNLEDİN Mİ?! BENİM KİM OLDUĞUMU BİLE BİLE, BENİM OLANA EL SÜRDÜN! ŞİMDİ CEZANI ÇEKECEKSİN ÇÖZÜN LAN ŞUNUN ELLERİNİ" Mehmette dahil etraftaki herkes ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Onu serbest bırakacağımı sanıyorlardı. "NE BAKIYORSUNUZ ÇÖZÜM DEDİM LAN"

 İSMİ LAZIM DEĞİL Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin