20. Bölüm GÖREV

3.9K 112 17
                                    

Derin bir nefes alıp birbirimizi cesaretlendirdikten sonra emin adımlarla yerlerimize geçtik.

Ateş ve Ahmet yanındaki kızlar yüzünden bizimle ilgilenmiyordu. Zeynep ile birbirimize bakarak 'hadi şu işin hakkını verelim' bakışıyla dans etmeye başladık.

Zeynepten böyle böyle bir performans beklemiyordum. Artık ne kadar sinirlendiyse yılan gibi kıvırıyordu.

Bende daha fazla oyalanmadan direk dansına başladım. Bir elimle direği tuttum. Kıvırtarak etrafında dönmeye başladım. Ateş bana hâlâ bakmıyordu. Bir şeyler yapmam gerekiyordu. Direğe çıkıp dönmeye başladım. Yavaşça aşağıya inip yere uzandım, vücudumu okşamaya başladım. Bacaklarımı açarak direği arasına aldım. Ateş'in dikkatini çekmeye çalışıyordum ve başarılıda olmuştum. Göz göze geldiğimizde tek gözümü kırptım, gülerek karşılık verdi.

Vay şerefsiz! Elin kadınına göz kırptın demek! Ben başka erkekle tokalaşsam kıskanıyor kendi burda neler yapıyor.

Ayağa kıvırtarak kalkıp direğe tekrar sarıldım. Bacaklarımı açıp direkte dönmeye başladım bir yandan da elimi göğüslerimde gezdiriyordum. Ateş' e baktığımda gözlerinden alev çıkarcasına zevkle beni izliyordu, boynunda ki damarlar çıkmıştı. Aynı şekilde Ahmet'de beni izliyordu!

Göz ucuyla Zeynep'e baktığımda oynaması bitmiş kenara geçip beni şok olmuş şekilde izliyordu.

Ayağa kalkıp direğe tutundum, popomu biraz havaya kaldırıp aşağıya seksi bir şekilde yavaşça indim. Yukarı doğru çıkarken dilimi çıkarıp direği yaladım. Ateş ve Ahmet üstüme atlamamak için zor duruyor gibilerdi. Ateş neyse de Ahmet'in bana bakması hem beni hemde Zeynep'i rahatsız ediyordu. Aslında Zeynep bana sinirli değildi, Ahmet'in başka kızlara bakmasına sinirliydi.

Direkten inip yavaşça at kuyruğumlam oynayarak Ateş'e yürümeye başladım. Kucağına oturup kucak dansı yapmaya başladım. Aletine sürtünüyordum. Ne kadar sertleşmişti! Başka kızlara karşı da böyle haz alabiliyormuş demek ki!

Ellerimi boynuna koyup kendimi geriye doğru hafifçe sarkıttım. Bir elini tutup göğsümde gezdirdiğimde sıkmaya başladı. Ama bu can acıtıcı bir sıkma değil, zevk verici bir sıkmaydı.

Ahmet bana bakıp eliyle bacağına vurdu. Bu 'gel benim kucağımda da dans et' çağırışıydı. Müziğin ritmiyle daha fazla ona sürtündüm, eğilip boynuna minik öpücükler kondurup hafifçe ısırdım. Müzik bittiğinde ise boynuna son bir öpücük kondurup kucağından kalkıp gitmeye başladım. Giderken popoma küçük bir şaplak attı. Umursamadan Zeynep'in yanına gittim.

"Şerefsizleri görüyor musun? Biraz özele giriyor ama afedersin de Ateş'e kucak dansı yaptığımda aleti öyle bir sertleşmişti ki demir gibiydi!"

"Ada, senden korkulur o nasıl dans etmekti. Benim bile aklımı başımdan aldın. Gerçi adi Ahmet'in seni kucağına çağırdığını gördüğümde kan beynime sıçradı"

"Zeynep, bana sinirlenmedin değil mi? Ahmet ile muhattap dahi olmadım yemin ederim ki"

"Ada saçmalama istersen. Senin yaptığın bir şey yok ki. Bizim buraya gelme amacımız bu pisliklerin gerçek yüzünü görmekti, çok da güzel gördük"

"Büyük bir hayal kırıklığıydı cidden"

O çirkef kadın yanımıza gelip;

"Çok iyi performans sergilediniz. Direkçi Ateş bey ona tekrar kucak dansı yapmanı istiyor. Hazırlan birazdan gidiceksin. Dansöz sende Ahmet beyin yanına gideceksin o da kucak dansı istiyor. Diğer kızların gösteri vakti geldiği için boşta olan tek sensin. Odaya gidip kendinize çeki düzen verin, sende giyinmeyi unutma dansöz!"

 İSMİ LAZIM DEĞİL Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin