İSMİ LAZIM DEĞİL

9. Bölüm KAÇIRILMA

Şiddetli baş ağrımla birlikte gözlerimi açtım. Nerede olduğumu anlamaya çalışıyordum. Gözlerimi etrafta gezdirdim. Depo gibi bir yerdeydim. Yerlerde kurumuş kan lekeleri vardı. Rutubet kokuyordu. Bu midemin bulanmasına sebep oldu.

Sandalyeye bağlı bir şekilde oturuyordum. Ne kadar çırpınsam da kurtulamadım. Eda yanımda yoktu? Acaba ona bir şey mi yaptılar?! Kendimden daha çok onun için endişelenmeye başladım. Avazım çıktığı kadar bağırıp "KİMSE YOK MU?! HEEEEY DUYUYOR MUSUNUZ BENİ?!" Birden Eda'nın sesini duydum. "ADA, ADA SEN MİSİN?!" dedi, "EDA! NASILSIN? SANA BİR ŞEY YAPTILAR MI?!", "BEN İYİYİM ANCAK SAÇIM BOZULDU. BİZİ KİM KAÇIRDIYSA ONU PARÇALAYACAĞIM!" Dikkatli bir şekilde kendime bakınca saçlarımın karman çurman olduğunu gördüm. Eteğim biraz yukarı çıkmış, crobum ise pislenmişti. "BENDE DE DURUM AYNI. KAÇIRMALARINDAN ZİYADE BENİ PASAKLI GİBİ GÖSTERDİKLERİ İÇİN ONLARI MAHVEDECEĞİM!"

Bir süre sonra kapı gıcırtılı bir şekilde açıldı. Gelen kişiyi inceledim. Uzun boylu, kaslı, hafif kemerli bir burnu ve kumral saçları vardı. Gerçektende çok yakışıklı biriydi. Ama bu bizi kaçırıp, pasaklı gibi görünmemizi sağlaması unutulacak bir şey değildi!. "Bana bak, kimsin nesin bilmiyorum ancak bu yaptığın suç! Ne hakla önümüzü kesip bizi kaçırırsın! Kaçırmanı kenara bıraktım da şu halime bak! Saçlarım, üstüm, başım berbat durumda! Kaçırmanın da bir adabı vardır değil mi?" Adam yüzüme şaşkın biçimde bakıyordu. Birbirimize bir süre baktıktan sonra gülmeye başladı. "Gerizekalı mısın sen? Komik olan ne aptal herif!". Hakaret ettiğimi anladığında yüzüme sinirli bir biçimde bakmaya başladı. "Sizi kaçırdık, öldürebiliriz, tecavüz edebiliriz. Bizi bırakın, kimseye bir şey demeyeceğiz demek yerine, saçının dağıldığını ve üstünün kirlendiğini söylüyorsun. Deli misin kızım sen?", "Gerizekalı, bizi bırakın dediğimiz zaman bırakacağını sanmıyorum. Neden boşuna konuşayım? Öleceksem de en azından güzel bir şekilde öleyim değil mi? Ayrıca tecavüz etmeye kalkarsan başına neler geleceğini söylemek bile istemiyorum!"

"Göründüğünden daha zeki ve cesurmuşsun. Ateş ağzının tadını biliyor" diyip elini bacağımda gezdirmeye başladı. Diğer eliylede dudaklarımı okşuyordu. Bana eğilip tam öpecekken ona kafa attım. Burnunu tutarak geri çekilde. Burnundan kanlar akıyordu. "BANA BİR DAHA DOKUNURSAN SENİ ÖLDÜRÜRÜM OROSBU ÇOCUĞU!" adam sinirli bir şekilde yüzüme bakmaya başladı. Sinirden boynunda ki damarlar belirgin hale geldi, yüzü kızardı. Elini kaldırdığı gibi yüzüme sert bir tokat geçirdi. Sandalyeyle birlikte yere yapıştım. O kadar sert vurdu ki gözlerim bulanıklaşmaya başladı. Yanıma gelip karnıma tekme attı. Saçımı çekip yüzüne bakmamı sağladı. "BANA BAK OROSBU BENİM SABRIMI ZOLAMA! USLU DUR, CANINI DAHA FAZLA YAKMAYAYIM!" dedi. Yüzüne bakıp güldüm. Ardından tükürdüm. Elinin tersli ile yüzünü sildikten sonra karnıma tekme atıp yüzüme tekrar tokat attı. Gözlerim kararırken en son gördüğüm şey o adamın bana vururken bundan büyük bir zevk alan yüzüydü..

EDA ;

Aptal herifler! Kesin fidyeci bunlar. Ailemizi arayıp para isteyecekler. Gerizekalılar bari birini kaçırmadan önce az araştırın bunların ailesi var mı diye? Gelen giden olmayınca en sonunda dayanamayıp bağırdım. "HEY BİRİ BURAYA BAKSIN! BARİ KAÇIRDINIZ AZ İLGENİN!" Kapıdan zebellah gibi bir adam girdi. Kara kaşlı, kara gözlü bir adamdı. Burak olmasaydı ağzımın suları akardı. Analar ne doğuruyor be! "Ne yırtınıyorsun,söyle!" Diye bağırdığı zaman korkudan sıçradım. "Bir isteğim olacak!" Adam pür dikkat beni izliyordu. "Aval aval bakma! Şu saçıma başıma bak! Gel buraya da saçımı düzelt. Çantamda da dudak parlatıcım var onuda sür bana!" Adam dediklerimi idrak edemedi. 'Bu kız deli mi?' diye sadece yüzüme bakıyordu. "Seni kaçırdık ve senin şuan tek derdin saçın ve dudak parlatıcın mı? Kızım sen deli misin?"