16. Bölüm KARŞILAŞMA

4.1K 124 53
                                    

Tam 2 haftadır Ateş ile konuşmuyoruz. O evden gittiğim gün sanki ona sonsuza dek veda etmişim gibi hissediyorum.

İnsan zaman geçtikçe unutur, alışır derler ama ben zaman geçtikçe onu daha çok özlüyor ve aklımdan çıkaramıyordum. İtiraf etmekten artık nefret etmiyorum. Ben ona aşığım. Gerçektendr aşığım. Birinin gerçek değerini anlamak için onu terketmelisin diye bir söz söylemişti arkadaşım. Pek inanmadım bu sözüne, sonuçta o kişiye gerçektende değer veriyorsan onu terketmezsin.

Ama bu süreç içerisinde öğrendiğim şey ise gözünün önündekini görmek için gerçektende bunu yapmanız gerekiyormuş. Bunu yaparsanızda iş işten geçmiş oluyor. Benimde içinde bulunduğum durum tam olarak buydu. Elimdekinin değerini kaybedince anlamıştım.

Bu 2 hafta içerisinde Poyraz ile arada sırada konuşur, kahve içmeye dışarı çıkardık. Bugün sabah beni aradığında akşam beni çok şık bir restoranta götüreceğini söylemişti. Nedenini sorduğumda da hep cafe kenarlarında mı olacağız birazda keyfimize bakalım demişti.

Saat 9 da beni alacaktı. Duvara baktığımda saatin 08:00 olduğunu gördüm. Şimdi hazırlanmaya başlasam anca hazır olurdum. Hızlıca dolabımı açıp tüm kıyafetlerimi yatağın üstüne koydum. En az 5 elbise denedikten sonra en sonunda birine karar verebilmiştim.

 En az 5 elbise denedikten sonra en sonunda birine karar verebilmiştim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Saçımı düzleştirip, makyajımı yaptım. Olmazsa olmazım kırmızı mat rujumu sürdüm. Etrafımda bir tur dönüp aynada kendime baktım. İşte şimdi hazırdım! Uzun süredir bu şekilde süslenmiyordum. Özlemişim, benliğim açığa çıktı resmen.

Bir süre sonra biri kornaya abanarak basmaya başladı. Tabii ki de bu Poyraz'dı. En nefret ettiğim insan tipidir. Niye öküz gibi kornaya basıp duruyorsun ki. Anahtarımı çantama koyup topuklu ayakkabılarımı giydim. Aşağıya indiğimde arabasına yaslanmış, lacivert takm elbisesini giyinmiş beni bekleyen Poyraz'ı gördüm.

Beni baştan aşağıya süzüp ıslık çaldı.

"Yanında fazlasıyla sönük kaldım. Acaba kırmızı rujunu bende mi sürsem?"
Diyip gülmeye başladı.

"Üzgünüm, kırmızı ruj benim imzam. Güzel iltifatın içinde teşekkür ederim" diyip onunla birlikte bende gülmeye başladım.

Arabanın kapısını açıp oturmam için işaret verdi. Kapımı kapattı, kendi de şoför koltuğuna oturup arabayı sürmeye başladı.

"Ee nereye gideceğiz meraktan çatlayacağım artık Poyrazz!" Sitem ederek konuştum. Çok önemli bir sırmış gibi gideceğimiz yeri saklayıp, bana sürpriz yapacağını söyleyip duruyordu. Cevap vermek yerine radyodan müzik açtı. İkimizde radyodan çalan şarkıyı yüksek sesle söylemeye başladık. Müziğin sesini birden kıstı.

"İşte burası. Arkadaşlarımda buraya gitmiş. Servisten ve yemeklerinden çok memnun kalmışlar."

Arabadan indip mekana baktığımda kaskatı kesildim. Ateş'in restorantlarından biriydi. İçimden sessizce Ateş'in burda olmaması için dua etmeye başladım. Poyraz gelip koluna girmem için yanıma yaklaştı. Koluna girip yavaşça yürümeye başladık.

 İSMİ LAZIM DEĞİL Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin