12. Bölüm ESİR

5.9K 144 31
                                    

Karşımdaydı, tekrar buradaydı. Bu sefer üstümde, boynumu emiyordu. Ne ağlayabiliyor ne de sesimi çıkartabiliyordum. Vücudumu sertçe oynayıp üstümden itmeye çalıştım. Buna engel olmak eliyle boğazımı sıkıp beni boğmaya başladı. "Geçen seferde işimiz yarım kalmıştı orosbu. Şimdi doyamadığım tenine doyacağım!". Nefes nefese kalktım. Ateş yanımda beni sarsıyordu. Bir şeyler diyor ama kabusun etkisinden dolayı ne dediğini anlamıyordum.

'Ada!', 'Ada sakin ol, benim' Beni sarsmaya devam ediyordu. Kafamı çevirdim. Ateş'in arkasında onu gördüm. Yatakta geri çekilmeye çalışıyordum ama Ateş izin vermiyordu. "BIRAK BENİ, NE OLURSUN BANA ZARAR VERME!" avazım çıktığı kadar bağırmaya, Ateşin koluna, yüzüne tırnaklarımı geçirmeye başladım. "SANA YALVARIYORUM DOKUNMA BANA!" Deli gibi ağlıyordum. Onun bana yaklaşmasını, dokunmasını istemiyordum. "YARIM KALAN İŞİNİ TAMAMLAMANI İSTEMİYORUM. HAYIR, HAYIR ÇEK ELİNİ!"

Birden yüzüme su atıldı. Ateş masada olan bardakta ki suyu yüzüme attı. Yüzümü silip etrafa baktığımda Ateş dışında kimse yoktu. Korkuyla bana bakıyordu. Yüzü, kolları çizik içindeydi. Bunları onu Mehmet sandığım için ben yapmıştım! "A-ateş, o buradaydı. Bana dokunuyordu. B-bak her yerim mor o yaptı. O buradaydı!" Ateş beni tutup kollarının arasına aldı. Sıkıca sarılıyordu. "Şş kimse yok burada. Ben buradayken kimse sana zarar veremez Ada tamam mı?" Onu onaylar şekilde başımı salladım.

Elimden tutup banyoya götürdü beni. "Seni yine duş aldırmamı ister misin?" Diye sordu. Hâlâ şokun etkisinde olduğum için sesimi çıkarmadan onayladım. Üstümde iç çamaşırlarım kalana kadar soydu beni. Aynadan kendime baktım. Her yerim morluk içindeydi. Gözlerim ağlamaktan şişip, kızarmıştı. Halime acıdım. Gözlerim dolu biçimde Ateş'e baktım. Onunda benden bir farkı yoktu. Dolu gözlerle birbirimize baktık. Beni küvete soktu, yavaşça yıkamaya başladı. "Güzelim, sakin ol, ben yanımdayım her zaman da olacağım. Korkmana gerek yok seni çok seviyorum." Onun sesi bana huzur veriyordu. Yüzüne bakıp "Bende seni seviyorum"

Bunu diyeceğimi beklemiyordu ki yüzüme şaşkın şaşkın baktı. Onun bu bakışı kıkırdamama sebep oldu. İşimiz bittiğinde üstümü giydirdi. Hava sıcak olduğu için saçımı nemli bırakmaktım. Elimden tuttu, odadan çıktık. Salona ki kahvaltı masasına doğru ilerliyorduk. "Canım bir şey istemiyor" kaşlarını çattı "Canım istemiyor diye bir şey yok. Yiyeceksin, gerekirse zorla yediririm"

Bıkkın bir şekilde masaya oturdum. Çatalımla tabağımda ki kahvaltılıklarla oynuyordum. Birden ayağa kalkıp yanıma geldi. Tabağımda ki kahvaltılıkları zorla ağzına tepti. "Nopoyoson?!" Beni hiç dinlemiyordu. Ağzım tıka basa dolu ama hâlâ bir şeyler yedirmeye çalışıyordu. Manyak mı bu adam boğulacağım şimdi! Ağzımdakileri çiğneyip zorla yuttum.

Aklıma direk Eda geldi. "ATEŞ! EDA NEREDE, O NASIL İYİ Mİ?" Bağırdığım için kulağını kapattı. "Küçüğüm sakin ol Eda gayet iyi" bu içimi rahatlattı. Sonuçta en son onu baygın bir şekilde görmüştüm. "Nerede şuan? Onu görmek istiyorum, hadi gidelim!" Diyip ayağa kalktım. "Ada, sabrımı zorlama. İlk bir şeyler ye, ayrıca şuanda onu göremezsin" şuanda onu göremez miyim? Neyden bahsediyor bu? "Neden göremezmişim?" yüzüme bakmadan cevap verdi.

"En son yaşadığınız olayı biliyorsun, benim yanımda göründüğün için seni hedef alacaklar. Seni kaçıran o orosbu çocuğu'nun amacı sadece sendin ama Eda'da yanında olduğu için onuda hedef olarak gördüler." Ne diyor bu? Ateş ile göründüğüm için beni neden kaçırsınlar. "Ateş, sen ne dediğinin farkında mısın?"

Ayağa kalktı, ellerini pantalonun ceplerine sokarak bana cevap verdi. "Dediğimi duydun Ada, bir müddet burada kalman gerek. Kendi evine gittiğin zaman seni korumam zor oluyor. Eda'da bir süre boyunca Burak ile yurt dışında olacak" Dediği şeyleri anlamaya çalışıyordum. Bir süre Ateş'in evinde tutsak olacaktım, aynı zamanda da arkadaşımı yurt dışına götürdükleri için onunla görüşemeyecektim. Ben neyin içine düştüm böyle?

 İSMİ LAZIM DEĞİL Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin