Selamm
Ay ay bu bölüm azcık farklı.Yani farklılıklara açılan kapı gibi.
Umarım seversiniz.Yıldızı parlatmadan başlamayalım.
Ee minnoş yorumlarda yapalım?***
Dönme dolapta gelen mavi bölüme yerleştim komutanım ile.O yanıma otururken ben de hızla kemerimi taktım.Oturduğumuz bölüm yavaş yavaş yukarı çıkarken heyecanla gülümsedim. Komutanım aşağıda salık duran elime değdirdi elini, daha sonra birbirine kenetledi parmaklarımızı.İçten bir gülümseme bahşettim ona, o ise buruk bir gülümseme sundu bana.
Kafamı omzuna yasladığımda burnu saçlarımda gezindi.Kokumu içine çekti ve eli yavaşça saçlarıma gitti.Bir yandan saçlarımı okşarken bir yandan küçük küçük öpücükler bırakıyordu.
Dönme dolabın en üst kısmına geldiğimizde ayarladığım kamerayı kaldırdım.
"Gülümse!" Komutanım dediğim şeye uydu ve güzelce gülümsedi.Bir kaç fotoğraf çektim.Oturduğumuz bölüm yavaş yavaş aşağıya inerken çektiğimiz fotoğraflara baktım.
Gayet güzel!
Kamerayı çantama attım ve başımı yeniden komutanımın omzuna koydum.
Bir kaç turdan sonra dönme dolaptan indik.Benim için gayet keyifli geçmişti ama Ayaz pek iyi gözükmüyordu.
"Ayaz gardaşşş, hani eser geçerdin sen, noldu dönme dolap seni geçti mi!?" Diyerek dalga geçen Efe dudaklarımın arasından bir kıkırtının duyulmasına sebep oldu.Tam bu sırada kolu omzumda olan komutanım bana döndü, bakışlarını dudaklarıma çevirdi.Adem elması hareket ettiğinde derince yutkunduğunu anladım.
Gözleri kısa bir süre sonra hüzünle doldu.Belli etmek istemezmişcesine bakışlarını karşıya çevirdi.Ama onda bir haller olduğu kesindi ve bilmemek, çözüm bulamamak beni gerçekten rahatsız ediyordu.
Adımlarımı durdurdum ve ona baktım.
Benim durmamla o da durdu ama bana dönmedi.Elimi nazik çenesine götürdüm ve yüzünü bana çevirdim. Elimi yanağına koydum.
"Komutanım, sende bir haller var. Noldu?"Yutkundu ve cevap verdi.
"Bir şey yok Hilal, iyiyim."HİLAL Mİ!?
HAYIRDIR GARDAŞ NOLUYOR!"Hilal? Sen bana Hilal dedin, güzelim nerde Yavuz? Lütfen ne olduğunu anlatır mısın?"
Evet, bugün kesinlikle onda bir haller vardı!"Bir şey yok."
"Var! Ve sen yok diyerek beni geçiştirmeye çalışıyorsun ama var!"
"Sonra güzelim, sonra sevgilim." Deyip belimden tuttu ve beni yeniden yürütmeye başladı.Gondola binen arkadaşlarımıza katıldığımızda yüzüm asıktı.
"Pışt, kız noldu?" Diyen yanımda ki kankama döndüm."Olmadı."
"Olmuş olmuş, yoksa Yavuz' la mı kavga ettiniz?"
"Yok ama-"
"Ama?"
"Ceren," dedim fısıkdayarak.Ona doğru eğildim.
"Yavuz' un bir sıkıntısı var.Yüzü asık, mutsuz.Ya sana normal gelebilir ama ikide bir sımsıkı sarıyor beni.Sanki benimle birleşmek, beni bırakmak istemezmişcesine.Söylemiyor da."
Bunları söylerken sesim gerçekten dertliydi."Üzülme.İnince sorarsın erkeklere. Onlar biliyordur."
Omuz silktim ve hareket etmeye başlayan gondolun inip kalkarkenki görüntüsünü izledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ROMANTİK KOMUTANIM Texting✓
Humor"Bazen hüzün kalbini kırmaz.Bedenini kırar." dedi sessizce. "Ama kalbini kırması daha çok acı verir." diye onu yanıtladım.Yavaşça bakışlarını bana çevirdi ve kahvelerimle uzun uzun bakıştı. "Yanlış." dedi aniden. "Nedenmiş o?" "Hüzün, bedenini kırdı...