Selammm
Güzel bir bölüm oldu bence, umarım ki seversiniz.
:)
***
Adımlarımı mutfağa yönelttiğim sırada bedenimi küle çeviren ateşi es geçmeye çalışıyordum.Bir anlığına bunun saçma olduğunu düşünsemde hayır, saçma değil etkileyiciydi.
Mutfağa girdiğimizde komutanım yavaşça bana çevirdi bakışlarını.
"Peki, sakin, sakin..." bu şekilde kendi kendine emir vermeye çalışması ile kırkırdadım.Komutanım yeniden bakışlarını bana çevirdi.
"Benim, sabrım, tükendi!"Aniden yanıma adımladı fakat son anda kendini durdurmuş olmalı ki sadece alnını alnıma yaslayarak gözlerini yumdu.Güzel kokusu burnuma dolarken etkileyici, fısıldar gibi çıkan sesini duydum.
"Neden? Neden hemen evlenmiyoruz?"Sesi yalvarırcasına çıksa da hızlı gitmek istemediğim için onu kıracak olan o cevabı verdim.
"Yavuz, yaşamak istiyorum.""Ben seni kısıtlamam ki! Her gün gezersin, eğlenirsin.Ama böyle olmuyor be güzelim."
"Yavuz, aynı değil.Eğer evlenirsek seninle olmak isterim.Üzerimdeki sorumluluk...hayır, lütfen.Yaşamaya ihtiyacım var."
Derin bir nefes aldı.
"Biraz daha yaşayalım o zaman." Dedi sırıtarak.Sesi çok isteksiz çıksa da kararlarına saygı duyması ile sevindim."Tamam, o zaman kutlayalım değil mi?" Diye cıvıldayarak ayrıldım ondan. Gülerek yanıma geldi yeniden.
"Kutlayalım bebeğim, ne yapalım istersin?"
Yüzümde kocaman tebessüm ile cevap verdim.
"Yavuz Bey, duyduk ki sevgilinizle delicesine dans edecekmişsiniz, doğru mu?"Yavuz hafifçe sırıttı.
"Tümüyle doğru."Yüzünde ki sırıtış büyürken beraber salona gittik.Telefonundan hareketli bir şarkının sesi yükselirken bir çocukmış gibi zıpmalaya başladım.Üzerimde ki elbise zerre umrumda değildi.
Elimi uzatıp komutanımı da yanıma aldım.Ben zıplarken o da bana ayak uydurmaya çalışıyordu.Düştüğü duruma kahkahalarla güldüm.O da benim gülmemden etkilenmiş olmalı ki küçük bir kahkaha attı.
Beni etrafımdan çevirdi.Aniden kendine çekti ve elini belime yerleştirdi.Beni sıkıca tutarken aşağı doğru eğdi ve kendi bedenini de bana doğru eğdi.
"Hilal hanım, sevgiliniz sizi yiyecekmiş doğru mu?" Dedi benim yaptığım gibi.Güldüm.
"Hımm, emin değilim.""O zaman emin olmalısınız." Dediğinde yanaklarıma öprücükler kondurmaya başladı.Sevinçle kahkahalar atarken içimde zaten taşmak üzere olan mutluluk daha da artıyordu.İkimizde gayet eğleniyor ve bol bol gülüyorduk.
Dansımız bittiğinde Yavuz kendini L koltuğa attı.O koca bedeninin yanına attım kendimi.Bedenim onun yanında çok minik kalmış olsa da bu durum hoşuma gidiyordu.Kolunu arkamdan bana dolarken kafamı omzuna koydum. Saçlarımı öperken beni ne kadar çok sevdiğini ve kimsenin, hiç bir erkeğin bir kadını bu kadar delicesine sevemeyeceğini biliyordum.
"Seni çok seviyorum...""Bende seni çok seviyorum..."
Kısa bir süre nefeslendiğimizde başımı komutanımın omzundan kaldırdım.
"Yavuz, her şey için çok teşekkür ederim."Aptala yatmak yerine direkt cevap verdi.
"Asıl ben teşekkür ederim küçük hanım. Ben teşekkür ederim..."Gülümsedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ROMANTİK KOMUTANIM Texting✓
Humor"Bazen hüzün kalbini kırmaz.Bedenini kırar." dedi sessizce. "Ama kalbini kırması daha çok acı verir." diye onu yanıtladım.Yavaşça bakışlarını bana çevirdi ve kahvelerimle uzun uzun bakıştı. "Yanlış." dedi aniden. "Nedenmiş o?" "Hüzün, bedenini kırdı...