Salamm
Fazla uzatmadan bölüme geçeceğim.OY VER! YORUM YAP! YETER!
Tamam, bölüme geçelim.
:)Bölüm Şarkısı: Çağan Şengül/
Çok Yazık
***Yatağımda oturmuş, sırtımı yatağın başlığına yaslamış, gözlerimi karşımda ki açık gri rengindeki duvara dikmiştim.Öylece bakıyordum sadece. Güzel değil, mutsuz değil, mutlu hiç değil, öyle.Öylesine.
Yavuz bugün gidecekti.Tam olarak bugün gidecekti.Ben geceleri ağlamış, kendimi teselli etmeye çalışmıştım.
Gidiyordu, 6 ay boyunca gidiyordu sevgilim...
Onu yolcu etmeye gitmek yerine sabah bir parkta buluşmayı tercih etmiştim. Çünkü orada yanlış anlaşılabilirdik ve rahatça ayrılamazdık.Sabah bol bol birbirimizi öpmüş, sarılmış, ağlamıştık. Evde tek olduğum için ben yine ağlamıştım.Herkes oradaydı.Sevgilimi göndermeye gitmişlerdi.Ama ben buradaydım.Sırf kimse anlamasın diye...
Sessizce oturmaya devam ederken bir fotoğrafını açtım komutanımın. Gözyaşım fotoğrafın üzerine düşerken dudaklarımı fotoğrafa değdirdim.
Gerçeği 6 ay sonra gelecekti...
Tam bu sırada çalan kapı zili ile gözyaşlarımı sildim ve hızla kapıya koştum.Kapıyı açar açmaz annem, babam ve kardeşlerimi gördüm.
"Hoşgeldiniz."Hepsi yeteri kadar mutsuzdu.Yavuz' un ailesini gerçekten merak ediyordum.
Yaw zalimin oğlu, ne zorun vardı da asker oldun!?
"Naptınız anne?"
"Napalım kızım, Yavuz oğlumuzu yolcu ettik geldik."
Aklıma gelen fikirle atıldım.
"Anne, ben Türkan teyzelere gitsem mi? Hani görmedim ya, ayıp olmasın."Babam ve annem kısa bir süre bakışıp kafa salladılar.Hızla odama koştum. Siyah pantalon ve siyah tişört giyip, siyah bir çanta taktım.Tam odamdan çıkıyordum ki ablam ve kardeşim odama girdi.
"Ablacım..." dedi ablam."Ya Hiloş!" Diyen Yağmur da üzgün gibiydi.
"Şu an değil, şuan değil abla, Yağmur. Lütfen." Elimle dur işareti yapıp hızla aralarından geçtim.Savrulan saçlarımı ve onlara çarpışımı önemsemeyip ayakkabılarımı giydim ve evden çıktım.
Çantamdan arabamın anahtarını çıkardım ve hızla aracıma bindim.Sertçe çantamı yan koltuğa atıp, ellerimi yüzüme yerleştirdim. Saçlarımdan geçirdim.Uzun, ince parmaklarımı direksiyona yerleştirip gaza bastım.
***
Türkan teyzelerin evine geldiğimizde 3 kat merdiven çıktım ve kapılarına yöneldim.Kapıyı yavaşça tıklattım.Kısa bir süre sonra kapı açıldı.
Kapıyı ağlayarak açan Türkan Teyze aniden hızla bana sarıldığında öylece kalakalmıştım.
Yok hayır, dayanamıyorum.
Hayır, abartı değil, hayır geçici son olmaz.Bizim için hayır...Ağlamamak için dudaklarımı birbirine bastırdım ve kollarımı Türkan Teyzeye sardım.Uzun süren bir sarılmadan sonra daha fazla dayanamayacağımı anlayarak ayrıldım ve içeri girdim. Ardımdan kapıyı kapattım.Yavaş adımlarla salona gittim.Girer girmez ise hüzünlü bir aile gördüm...askerlik üzüyordu ya...
![](https://img.wattpad.com/cover/348864579-288-k105616.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ROMANTİK KOMUTANIM Texting✓
Humor"Bazen hüzün kalbini kırmaz.Bedenini kırar." dedi sessizce. "Ama kalbini kırması daha çok acı verir." diye onu yanıtladım.Yavaşça bakışlarını bana çevirdi ve kahvelerimle uzun uzun bakıştı. "Yanlış." dedi aniden. "Nedenmiş o?" "Hüzün, bedenini kırdı...