Selamm!
Güzel ve heyecanlı bir bölüm geliyorr!
***
Topuklu ayakkabılarımın sesi eşliğinde üniversitenin büyük bahçesine giriş yaptım.Girer girmez bana dönen bazı bakışlar ve hızla yanıma gelen arkadaşlarım yüzümde ki kocaman gülümsemenin nedeniydi.
"Oha, baya güzel olmuşsun!" Dedi Oya. Hayran bakışları üzerimde geziniyordu."Kızımm, yakıyorsunn buralarıı!"
"Teşekkürler." Dedim gülerek.Dikkatim onlarda değildi, sevgilimi arıyordum.
O neredeydi?
Onlar da bunu anlamış olacak ki Ömer konuştu.
"Boşa bakma prenses, Yavuz' u hiç birimiz görmedik.Arabası buradaymış sanırım ama onu gören olmadı."Endişeyle kaşlarımı çattım.Kötü ihtimaller beni korkutsa da iyi olanlara yönelmek zorundaydım.
"Nerede olabilir?"
Sesimdeki endişe Ceren' in rahatsız olmasına sebep olmuştu.Rahatlatıcı bir şekilde gülümsedi ve elimi omzuma koydu.
"Seni asla bırakmaz ,bu rafa olacaktır."Tam bu sırada yanımıza yaklaşan müdürün suratında ki küçük sırıtışa sorgularcasına baktım.
"Merhaba çocuklar, nasılsınız?""Çok heyecanlıyız Bayram Hocam."
"Çok güzel, bende heyecanlıyım.Sizlerle gurur duyuyorum.Hilal, bugün harika olacak!"
Bastıra bastıra benim adımı söylemesi ile kaşlarım çatıldı.Arkadaşlarım şaşkınlıkla kalırken kaşları havalanmıştı.
"Anlamadım?" Dedim nazikçe.Tamam, burada bir şeyler dönüyordu.
"Harika bir gün..." dedi ve gülümseyerek ailem ile konuşmaya başladı.Ben, kardeşlerim ve arkadaşlarım kollarımızı göğsümüzde bağlamış, sorgularcasına ve merakla karşımızda yüzünde ki kocaman gülümsemeyle konuşan müdür
Bayram' ı izliyorduk.Onu baştan aşağı süzerken cebinden sarkan renkli parçayı fark ettim.Ne olduğunu anlayamamıştım, yalnızca çok küçük bir kısmı gözüküyordu.Merakla kıstım gözlerimi, hayır anlayamıyordum.Neler oluyordu gerçekten?
Müdür son bir kez bize gülümseyip diğer öğrenciler ve aileleri ile konuşmaya gittiğinde heyecanım zirve yapmıştı.Neler olduğunu anlamam zorlaşıyordu.
Bir süre sonra konuşma yapmak için kürsüye geçen hocalarımız ve müdür ile bakışlarımız onlara döndü, dikkatlerimizi onlara verdik.Her bir hoca kısa şeyler söyleyerek kürsüden çiçekleri ve hediyeleri ile ayrılırken müdür uzunca konuşmuş ancak elinde yalnızca bir kutu ile ayrılmıştı kürsüden.Açıkcası gülünesi bir durumdu.
Adam uzun uzun konuşsun sonra tek kutu hediye, aaa ayıp canımm!
Mdndndmd
Herkes alkışladıktan sonra höparlörlerden gelen müzik sesi ile herkes dans etmeye başladı.Eğkence her saniye biraz daha artarken müzük sesi de artıyor ve beni kafamın içindeki düşüncelerden uzaklaştırıp, eğlenmeye davet ediyordu.Sevgilimin yokluğu bir anda aklımın bir köşesine savrulurken yanımda dans eden arkadaşlarıma ve kardeşlerime katıldım.Ömer elimi tutup beni kendi etrafımda döndürürken sevinçle gür bir kahkaha attım.Her ne kadar kahkaham gürültüden fazla duyulmamış olsa da beni çok rahatlatmıştı.
Uzun süren eğlencenin sonunda son bir kez daha konuşma oldu. Konuşmanın bittiğini sanmıştım ki müdürün ağzından hiç ama hiç beklemediğim bir kaç söz döküldü.
"Evet, şimdi son olarak küçük bir sürprizimiz var.Bizlere biraz pahalıya patlamış olsada bu mükemmel sürpriz gerçekten ama gerçekten bir kızı çok mutlu edecek.Sizlerinde böyle bir aşk yaşamasını çok isterim, dilerim ki çok mutlu olursunuz.Ama şunu bilin ki Hilal' e yapılan kimseye yapılmaz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ROMANTİK KOMUTANIM Texting✓
Humor"Bazen hüzün kalbini kırmaz.Bedenini kırar." dedi sessizce. "Ama kalbini kırması daha çok acı verir." diye onu yanıtladım.Yavaşça bakışlarını bana çevirdi ve kahvelerimle uzun uzun bakıştı. "Yanlış." dedi aniden. "Nedenmiş o?" "Hüzün, bedenini kırdı...