Selamm!
Bol ekşınlı bir bölümle daha sizlerleyiz!
Eee hadi, oyları verelim ve bölümee!
***
Sirenleri çalmakta olan polis arabası tam yanımızda durdu ve içinden 4 tane polis çıktı.Onun ardından bir araç daha geldi ve onun içinden de 4 polis daha çıktı.Yanımıza sert adımlarla yaklaşırlarken birkaç kadın tam önümde duruyordu.Hangi lanet olasıca aramıştı polisi!?
Polisler kavgamızın onların rahatını bozduğunu belli edercesine bıkkınlıkla bakıyorlardı bize.Büyük ihtimalle arayan kişi her şeyi söylemişti.Polisler Pınaf' ın yüzüne bakıp kısa bir şaşkınlık yaşadıklarında istemsizce bende o yöne döndüm.
Lan Pınar canavar olmuş, bu ne tip!
Kızı mahvetmişim...
Burnu kanıyordu, kaşından kan geliyordu, dudaklarından ve alnından kan geliyordu.Özenle giydiği belli olan kıyafetinde kan damlaları vardı. Makyajı tamamıyla bozulmuş, yüzü enkaz altından çıkmış bir insanın yüzüne dönmüştü.Polislerden ikisi sert adımlarla bana yaklaştılar.Tam önümde durup sertçe kollarımı tuttular.Evet, sert yurmuklarım vardı fakat cılız bir bedenim vardı.Polisler resmen beni sürüklüyordu ve tutuş şekillerinden, sürükleyişlerine kadar canımı yakmaya özen gösteriyormuş gibiydiler.
"Ahh, çok canım yanıyor! Kolum!" Diye inlediğimde aniden sertçe bir el kollarımı tutan elleri kollarımdan ayırdı ve resmen beni arkasına aldı.Başımı kaldırıp bunun kim olduğuna baktım.Simsiyah, at kuyruğu yaptığı saçları, yüzüne yaptığı hafif makyaj, uzun zayıf ama yapılı duran bedeni ile bir kadın resmen beni kurtarmış, ateş saçan gözleriyle polislerle bakıyordu. Bu kadın kavgayı ayıran sert kadınlardan biriydi.
"Hanımefendi, napıyorsunuz?" Dedi güneş gözlüğü takan polis.Sesi sert ve kabaydı.Ee,karşısında böylesine güzel, güneş gibi parıldayan bir kadın olunca güneş gözlüğü olmadan yapamadın dimi?
"İşimizi engellemeyin ve kenara çekilin." Polis yeniden beni tutmaya yelteniyordu ki kadın bedenini siper etti bana.Elindeki kartı onlara uzattı.
"Başkomiser Çiğdem Serin.Tanıdınız mı beyler?"
Polisler şaşkınlıkla kalırken süt dökmüş bir kedi gibiydiler.
Kadın başkomiserdi!
Ve beni koruyordu!"Duymuyor musunuz!?"
"Özür dileriz, başkomiserim.Biz-"
"Siz nasıl polissiniz! Kadın size canım acıyor diyor ama siz onu sürüklüyorsunuz! Ne haddinize! Bunu sonra konuşmak üzere kenara atıyorum, bende sizinle geliyorum. Biriniz bile bu kadına elini sürerse olacaklardan ben sorumlu değilim!"
Daha sonra Pınar ile ilgilenen Polislere döndü.Pınar' a ondan tiksindiğini belli eden bir bakış attı ve "Şu kadını da alın, bizi takip edin!"
Bunu dedikten sonra gülümseyerek bana döndü.Neden böyle davranıyordu bana?"Adınız?"
"Hilal." İsmimi söylerken sesimin titremesine izin vermezdim.
"Bende Çiğdem, Başkomiser Çiğdem Serin.Şimdi sizinle karakola gitmeliyiz. Süreç boyunca muhattapınız ben olacağım.Sanıyorum ki özel bir konu, bana anlatabileceksiniz." Hafifçe gülümsedi. "Ama beni yanlış anlamayın.Adaleti bozamam, her ne olursa olsun bir cezası olacaktır."
İşte tüm kara bulutlar şimdi tepemde...
Ailem duyduğu an bittim ben.
Sevgilim duyarsa iyice oturdu...
Ve babam! Ah beni mahvedecek!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ROMANTİK KOMUTANIM Texting✓
Humor"Bazen hüzün kalbini kırmaz.Bedenini kırar." dedi sessizce. "Ama kalbini kırması daha çok acı verir." diye onu yanıtladım.Yavaşça bakışlarını bana çevirdi ve kahvelerimle uzun uzun bakıştı. "Yanlış." dedi aniden. "Nedenmiş o?" "Hüzün, bedenini kırdı...