6.1

634 40 14
                                    

Selammm!

  Güzel bir bölümle devam ediyoruz!

***

"O zaman aileni arayalım Hilalcim, merak etmişlerdir.Gelsinler."

   Başkomiser kısa bir konuşmanın ardından ailemi aramak üzere odadan çıkıyordu ki Yavuz durdurdu onu.
"Çiğdem!"

"Efendim?" Dedi başkomiser.Adımları durmuştu.

"Biraz daha sonra arasan.Biz...biraz daha beraber kalalım." Dedi ve gülümsedi.Bende en masum bakışlarımı gönderdim başkomisere. Evet, bende bunu istiyordum.

  Başkomiser açtığı kapıyı yeniden kapattı ve kaşlarını sorarcasına şekillendirdi.İşaret parmağını bize uzatarak yüzünde hafif bir sırıtışla sordu.
"Siz...siz bu aşkı saklıyor musunuz?"

  Komutanım ve ben aynı anda kafa salladık.

   Başkomiser de kafa salladı ve anlamazca kaşlarını çattı.
"Neden?"

"Söyleyeceğiz, biraz..." diyecek söz bulamamıştım ki sevgilim tamamladı beni.

"Doğru zamanın gelmesini bekledik. Bilirsin, aşk akrep ile yelkovanın ve  takvimlerin doğru zamanı gösterdiğine emin olduktan sonra ortaya çıkar."

   Başkomiser gülümsedi.
"Fazla gecikmeyin söylemekte.Ayrıca 20 dakika sonra yeniden gelicem, ne yapacaksanız hemen yapın." Dedi ve çıktı.

  Sevinç içinde sevgilime sarıldım.

   Kalp ve beden tıpkı prenses ve muhafız gibiydi.Muhafızlara emirler verilirdi, rehin alınırlardı; prenses ise özgürce yaşamaya bırkılırdı.Tıpkı böyleydik işte. Bedenim bir muhafız gibi rehin alınmıştı ama kalbim özgürce yaşamaya devam ediyordu.

  Komutanım sıkı sıkı sarıldı bana. Sonra başladı konuşmaya.
"Sevgilim, seni buradan çıkaracağım. Ailen geldikten sonra şikayetini geri çekmesi için bir kez de ben konuşayım şununla."

  Bir an için istemesemde buna mecburduk.
"Peki." Dedim istemsizce.

   Kafam öne eğilmişti ki komutanım kocaman eline zıt olacak şekilde nazikçe çenemden tutup başımı kaldırdı.
"Bana bak, saklama güzel yüzünü benden.Üzülme, lütfen.Sen her üzüldüğünde kalbimin odacıklarının kapıları pat küt diye vuruyor, gözyaşım ıslatıyor kalbimi.Yapma böyle."

  Burukça gülümsedim.
"Sevgilim, aileme ne diyeceğiz?"

"Çıkar çıkmaz sizin eve gider, her şeyi anlatırız sevgilim.Sen onu dert etme." Dedi ve yüzüne rahatlığı bir gülümseme kondurdu.Burukça gülümsedim.

"Peki, umarım her şey yolunda gider. O kadar kokruyorum ki!"

"Korkma güzelim, kimse bizi ayıramaz."

"Peki ailelerimiz? Annem, babam ne der buna? Peki senin annen? Ablan? Baban?"

   Bir yutkundu komutanım.
"Sevgilim...sana anlatmadım ama... neyse sonra konuşalım.Ama şunu söyleyeyim ki bu haberi aldığımda hayatımda yaşadığım en kötü şeye verdiğim tepkilerle kıyaslanırsa kat kat ve hatta kat kat daha fazla korktum, endişelendim, ağladım, üzüldüm, mahvoldum."

"Şuan merak ettim, ama dediklerin hoşuma gitti."

  Sırıttı.
"Mahvolmam mı hoşuna gitti? Eğer bu mahvolma işi seni hep güldürecekse ben arada bir mahvolayım." Dedi gülerek.

  Güldüm.
"Ee yani, azcık." Dediğimde güzel bakışlarını çevirdi bana.Bende dayanamayıp öpücüğümü bıraktım yanağına.

***

ROMANTİK KOMUTANIM                        Texting✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin