->11. Bölüm. (Gizli iş.)

2.5K 148 7
                                    

"Neler oluyor?" Dedim arabadan iner inmez. Ağladığı için kızarmış gözleriyle bana baktı.

"Helin?" Diye sorarak yanına yaklaştım. Evinin önünde duvara yaslanmış duruyordu. Beni arayınca direkt gelmiştim. Merak içimdeydim. Ne yapmış olabilirdi ki?

"Kağan.." Deyip durdu. Burnunu çekti. Ağlamamak için kendini zor tutuyordu. "Kağan'ın telefonunu çaldım ben." Dedi sonra.

Gözlerini benden kaçırdı. Şaşkınlıkla ve merakla ona bakıyordum.

"Ne alaka?"

"Sevgilisi var sandım aldım telefonunu. Öldüm ben Ülker."

Başını göğüsüme yaslayıp ağlamaya başladı. Öyle kötü ağlıyordu ki ister istemez içim kötü olmuştu.

"Tamam." Dedim saçlarını okşayarak. "Bunun için mi ağladın? Bir şey olmaz. Gidip.."

"Anlamadan cebine geri koymalıyız." Dedi sözümü bölerek.

"Kaç saattir sende?" Diye sordum.

"Bir saat olmuştur." Deyip benden ayrıldı. "Anlamamıştır dimi? Of Ülker. Başlamadan bitti ilişkimiz. Nasıl böyle bir aptallık yaptım ben."

"Anlamamıştır canım." Ama kesin anlamıştı. Bir saat.. Uzun bir süreydi telefonunun olmadığını kesinlikle anlayabileceği bir süreydi. Yine de Helin'in üzülmesini istemiyordum.

"Bari bir şey bulabildin mi?" Diye sordum elinde tuttuğu telefona bakarak. Daha yeni dikkatimi çekmişti.

"Şifre var." Hayal kırıklığı yüzünden okunuyordu. "Salağım ben." Deyip kafasına vurdu. "Aptal,mal,gerizekalıyım ben."

Kafasına bir kaç kez daha vurdu.Sonra gidip duvarı yumruklamaya başladı. Onu kollarından yakalayıp daha fazla kendisine zarar vermesine engel oldum. Sinir krizi geçiriyordu galiba.

"Tamam. Tamam." Dedim onu tutarken. "Gidip koyacağız geri. Bir şey olmayacak."

Ağlaması bir daha başladı. Öyle çok ağlıyordu ki daha fazla dayanamayarak yere çöktü.

"Benim yaptığımı anlayacak! Benim olamayacak hiç bir zaman. "

"Gidip koyacağız tamam mı? Öğrenmeyecek." Yüzünü ellerim arasına alıp tam gözlerine baktım. "Söz veriyorum."

"Yapabilir miyiz?" Diye sordu masumca.

"Yapacağız. " deyip gülümsedim. "Gerekirse gizlice evine bile gireriz."
<<<>>>
"Onu teselli olsun diye söylemiştim." Dedim önümde ki koca eve bakarken. Yanımda Helin duruyordu. Siyah hırkalarımız ve el fenerlerimizle hırsız gibi duruyorduk evin önünde. Eve bir şey bırakacaktık aslında. Bir şey almayacaktık. Tam tersiydi yani.

"Ne yapabilirim? Şu an evde." Deyip eliyle bir camı işaret etti. Saklandığım yerden ışığı yanan odayı görmeye çalıştım.

"Odası ora."

"Tamam. Bahçeden mi gireceğiz? " Diye sordum bahçeye göz atarken. Bahçe kapısının açık olduğunu tahmin ediyordum. Oradan girip sessizce odasına çıkabilirdik. Tabi herkes uyuyunca.

"Ailesi şu anda yok. "

Ona döndüm.

"Nereden biliyorsun?"

"Arabaları yok." Dedi. Sonra otoparkı işaret etti. "Özgür burada ama."

Arabaya baktım. Özgür İnan'ın arabasıydı. Gerçekten burada olması tesadüf müydü? Şansımın allah belasını versin.

Adı &quot;MAVİ&quot;Olsun..Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin