"Başka kim görmüş olabilir ki?" Diye sordu telefondaki mesajı okuyup.saçalarımı sinirle karıştırdım.
"Bilmiyorum!"
"Bilmeliyiz ama."
Dişlerimi sıktım. Biliyordum. Kimin gördüğünü bilmemiz gerektiğini biliyordum malesef! Her şeyin ortaya çıkması an meselesiydi. Veya gören ağızını açmazdı. Ama bundan emin olamazdık!!
"Kimse çıkar ortaya. Asude'ye birşey söyleme."
Göksu'ya baktım. Haklıydı. Ama ilk cümlesinde. Asude İnan'a söylememek aptallık gibi geliyordu.
"Belki Kağan kandırmıştır." Diye düşüncemi sundum. Saçma bir düşüncem olduğunu biliyordum. Yalan söylememişti. Ona hiç güvenmesem de hissime güveniyordum. İçimden bir ses doğru söylüyor diyordu. Ve o ses bir türlü susmuyordu.
"Yarın gidip sor."
Gözlerimi devirdim. "O çocukla bir daha konuşmak istemiyorum."
"İyi o zaman tahminlerle hareket edelim."
Telefonu önümde duran masaya bıraktı. "Dosyaya baktın mı?"
Kafamı olumsuz anlamda salladım. Yanımda duran çantama uzanıp içinden dosyayı çıkardı.
"Yapma." Diyerek durdurdum onu.
"Neden? Ne çaldığını görmemiz gerekiyor değil mi?"
Çalmak? Onu çalmamıştım. Yer değiştirmiştim. Bu çalmak sayılmazdı. Sanırım.
"Bizi ilgilendirmez."
"Yanlış cevap. İlgilendirir."
Dosya'nın kapağını açıp okumaya başladı. Arkama yaslandım. Aslında ne yazdığını hiç merak etmiyordum. Bizene ki.
"Bu galiba.." Deyip durdu. Sayfayı çevirip bir göz attıktan sonra bana döndü. "Bu galiba vasiyet."
Oturduğum sandalyeden kalkıp yanına gittim. Dosyayı önüme çekip göz attım. Maddeler halinde yazılmıştı. Ğ
"%95'i Özgür İnan'a mı vermiş." Dedim kendi kendime. Otel,ev,çiftlik... Ve sayamayacağım kadar mal Özgür İnan'a bırakılması için yazılmıştı. Kağıdın en altında imza yerleri vardi. Avukat ve Özgür İnan imzalamıştı. Tek eksik Ali İnan'dı. Ve Asude.
"Asude'nin verdiği dosyayı okudun mu sen?" Diye sordu Göksu. Dosyayı kapattım.
"Hayır. Bakmadım içine."
"Vayy." Dedi hayran olmuşça. "Ali İnan kağıdı okumazsa bütün miras Asude'ye kalacak o zaman. Akıllı kadın."
Gerçekten bu muydu planı. Kağıtları değiştirip tüm mirasa konmak mı? Tamam beni bu yüzden işe almıştı zaten. Mirasın tümüne sahip olabilmek için. Ama bu.. Bu çok adaletsizdi. Nasıl işlere bulaştığımı daha iyi anlıyordum şimdi.
Dosyayı çantama koyup kapıya doğru ilerledim.
"Nereye?" Diye sordu Göksu peşimden gelerek.
"Yapamam Göksu."
"Ne?"
"Özgür'e bunu yapamam."
Kapıdan çıkıp arabaya doğru ilerledim. Arabaya binip çalıştırmadan Özgür İnan'ın telefon numarasını çevirdim.
"Alo?"
"Özgür benim."
"Ülker? Bir şey mi oldu?"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Adı "MAVİ"Olsun..
Teen FictionÜlker,ablasının kumar borcu yüzünden bir işe girer. Bu iş sıradan,basit bir iş değildir. Hedefi birini tavlayıp mirastan onu mahrum etmektir. Ama bu iş sandığı kadar basit olmaz. Bir süre sonra ortalık iyice karışır ve gerçek oyun işte o zaman başla...