29. Bölüm

2.7K 157 7
                                    

Merhaba yeni bir bölüm ile karşınızdayım.
Bu çocukta felaket telalı olup çıktı derseniz haklısınız xfydyzzfyx.

Her oy yeni bir bölüm demek bu yüzden oy atmayı ve yorum yapmayı unutmayın keyifli okumalar.

『♡』

"coşkuyla gittiğim her yerden elimi tel örgülere sürterek döndüm.

Bölüm 29; Tehdit
Hazar Saraçoğlu

Yüksekten nefret ediyorum ama kendimi sürekli yüksek yerlerde buluyorum. Evimi değiştirmiştim o kameraların olduğu evde kalamazdım anasını satayım ve evimin nerede olduğunu kimse bilmiyordu. Safir'e numaramı vermiştim isteyen arayıp sorardı bu kadar basiti.

Arkadaşlarım ile birlikte güzel bir vakit geçirmiştim ama elime geçen zarfa kadar düşünmekten başım ağrımaya başlamıştı. "Kim tehdit ediyor seni?" Bilmiyorum anasını satayım. Nota şöyle yazıyordu.

"Yeni ailene alışma yakında öleceksin."
Hah! Kim tehdit ediyordu beni? Bana zarar verebilecek herkesi ortadan kaldırmıştım. "Feza bize zarar verecek kimse kalmadı öyle değil mi?" Kafamı çevirip ona baktım. "Evet Hazar bey size zarar verecek kimse kalmadı."

O zaman kim lan bu? Sinirden boynumdaki damarlar atmıştı. Kim lan kim beni tehdit ediyor? "Bence daha dikkatli olalım ölmek için çok gencim."(Atakan) Biz ölmek için çok yaşlıyız sanki anasını satayım.

"Atakan dikkat et ve bul bana o piçi bana yada Kızıltuğ ailesine zarar vermeden durduralım onu." Kafasını salladı hep beraber çatıdan inip arabalara geçtik bir bacağımı sallamaya başladım. "Nereye gidiyoruz?"

Feza Kızıltuğ ailesinin içine girebilecek en iyi köstebekti nereye gidiyorduk? "Neslihan onun yanına gidiyoruz." Kaşları havalandı öne eğildim. "Birşey mi öğrendin?" İlk bir kaç dakika boyunca sessizce durdu.
"O kızı gözüm tutmadı Hazar bey."
Bence iyi biriydi ama yinede onunla mesafemi koruyacaktım.

Araba bir kafenin önünde durunca arabadan inip yürümeye başladım. Kafeden içeriye girip cam kenarında oturan kişiye doğru yürümeye başladım. Beni görünce oturduğu yerden kalkıp üzerime gelmeye başladı. Bana sarıldı kollarımı ona doladım. "Hoş geldin kardeşim."
Ondan uzaklaşıp boş sandalye geçip oturdum.

"Hoş buldum ne yiyoruz açım ben." Güldü gülüşü gözlerine kadar ulaştı. "Yemekler gelir birazdan ben sipariş verdim ee nasılsın evinin adresini abime vermemişsin bu çok kırıcı." Garson yemekleri önümüze bırakıp gitti. "Adrese ne gerek var zaten her gün görüşüyoruz." Dudaklarını büzerek bakmaya başladı. Bu hali sevimliydi hala bir ablam olduğuna inanmakta zorluk çekiyordum.

Yemekleri yemiştim şimdide kahve içiyordum. "Çakır ailesinin bir anda ortadan kaldırılması çok ilginç." Kafamı kaldırıp ona kısık gözler ile bakmaya başladım. "Kaderlerinde ölmek varmış demeki." Kafasını salladı acaba Feza haklı mı? Birden uzanıp elimi tutu ani hareket yapması beni geriyordu.

"Bir ara bizim eve gel aile yemeği yiyelim." Tamam bu ola bilirdi gülümsedim. "Tamam olur." Elini geri çekip gülümsedi bir saat boyunca sohbet ettikten sonra oradan ayrıldım. Baş parmağımı ısırmaya başladım bu kız tuhaftı hemde fazlasıyla tuhaftı yada ben güvenemiyorum kimseye.

'Kendine bile güvenmiyor sun sen.' Bir sen eksiktin. "Neslihan onun geçmişini araştır her bilgi işimize yeter Feza haklı ola bilirsin." Feza gururlu bir bakış atıp tekrar önüne döndü tipsiz kimsenin bana zarar vermesine izin veremezdim. Bir daha olmazdı ceketi üzerimden çıkarıp arka koltuğa atığım sırada bir zarf gördüm. Uzanıp zarfı aldım.

HazarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin