3. Bölüm

12.3K 531 52
                                    

Kitabın sonunda düşüncelerinizi paylaşmayı ve oy vermeyi lütfen unutmayın; geri bildirimleriniz benim için çok değerli. Keyifli okumalar dilerim.

『♡』

"İçte tutulan gözyaşları akıtılanlardan daha acıtıcıdır."

- Stefan Zweig

Bölüm 3;"Acının tatlı tebessümü."
Hazar Saraçoğlu

Sabah erken kalkmak zorunda kalmıştım çünkü kolum uyuşmuştu yataktan sırt üstü dönüp bir kaç dakika nerede olduğumu anlamaya çalıştım. He doğru ya ben öz babamın evine gelmiştim odada iki kişilik yatak iki komodin çalışma masası vardı yataktan kalkıp banyo olduğunu düşündüğüm kapıyı açıp içeri girdim.

Banyo bir oda kadar büyüktü boydan boya olan dolabı açıp içine bakınca ıslık çaldım çeşit çeşit kıyafet vardı üzerimdekileri çıkarıp soğuk suyun altına girdim. Havluyla kurulan maya başladım. Dolaptan siyah t-shirt siyah kot pantolon ile siyah converse ayakkabıyı alıp giydim.

Saçlarımı dağıtıp aynadan kendimi süzdüm. Sarışın, buz mavisi gözlere ve keskin yüz hatlara sahiptim. Çok yakışıklıyım maşallah nazar değmesin bana kendimi övmeye son verip banyodan çıkıp odaya geri döndüm.
Kafamı kaldırınca irkildim.

Yatağın üzerinde oturan kaç numaralı abiydi? Benim kadar olmasa da yakışıklıydı bana dik dik bakmaya devam ediyordu bende tek kaşımı kaldırdım.

"Eşyaların geldi bundan sonra bizimle beraber yaşayacaksın buna alışsan iyi olur."

Tehdit mi etti la bu beni? Yere bakınca iki üç parça olan eşyalarımı gördüm.

"Alışmak bana göre değil birader."

Oturduğu yerden kalkıp üzerindeki Ceketi düzelti bu aile neden uzun?
Tam önümde durdu.

"Bu ailede anne ve babamıza saygısızlık etmeyiz bu yüzden babamla konuşurken üslubunu düzelt babamın piçi."

Omuzum'a iki kere vurup odadan
çıkacak ken onu durdurdum.

"Dediğin gibi ben bir piçim benimle uğraşma zararlı çıkan sen olursun şimdi odamdan siktir git."

Omuzuna iki kere vurup onu odamdan dışarı attım. Ah işte bende bunu istiyordum. Demek ki babanızın yanında iyi çocuk pozu kesiyorsunuz bunu bilmek işime yarayacaktı odadan çıkıp merdivenlerden aşağı inmeye başladım.

Bir yerden sesler geliyordu o tarafa doğru yürümeye başladım. Burası mutfaktı duvara sırtımı yaslayıp kollarımı göğsümde bağladım. İkizler ve anneleri kahvaltı hazırlıyordu.

"Anne bir şey söyle şu beceriksiz oğluna."(Erdeniz)

Sucuklu yumurta yapıyordu lar ve yumurta yere düşüp kırılmıştı. Anneleri gülmeye başladı.

"Sakar değil benim oğlum sadece bir kazaydı."

Oğlunun yanağından öpüp kahvaltı hazırlamaya devam etti.

"Annem beni senden daha çok seviyor kudur."(Eren)

Kaşığı tezgahın üzerine bırakıp kafasını annesine yaklaştırdı.

HazarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin