Anasını satayım kaç gündür ne yazacağımı bilemiyorum yazıp yazıp silmek çok can sıkıca bir ara duvara kafa atmak istedim belki ilham gelir diye şuan saat 04:45 ve ben yazmayı bitiremedim.
Her oy yeni bir bölüm demek bu yüzden oy atmayı ve yorum yapmayı unutmayın keyifli okumalar.
『♡』
Kafamın içinde çok fazla vakit geçirdim. Ve sonunda aklımı kaybettim.
-Edgar Allan Poe
Bölüm 27;Yeni bir başlangıç
3 yıl sonra
Hazar Saraçoğluİnsan büyüdükçe çocuk kalmanın değerini anlıyor büyüdükçe dertler artıyor sorumluluk sahibi oluyor insan kaldıramıyacağı yüklerin altına giriyor ben sonumun böyle olacağını bilseydim değil çocuk olmak dünyaya gelmek istemezdim.
Nefes almak bile zor geliyordu size hiç ya öldür yada öl dendi mi? Yada oyuncaklar ile oynamanız gerektiği yaşta elinize silah verildi mi? Bunları ben yaşadım birinin ölümünü gördüğümde 13 yaşındaydım ilk kez birini öldürdüğüm zaman ise 14 yaşındaydım. Yaşadığım hayatı ben seçmedim bana denileni yaptım yaşamak için öldür ve bende yaşamak için öldürdüm.
Nefretle intikam duygusuyla büyüdüm ben çocukken intikam alırsam ölen kişinin ruhunun huzur bulacağını düşünürdüm ama bilemezdim meğerse insan yaşarken de ölürmüş benim ruhum yoruldu ölü bir cesedin içinde yaşamaktan. Ruhum bir cenazeye dönüşmüştü ama cesedimi yerden kaldıracak kimsem yoktu pek çok şeyin bambaşka olmasını isterdim.
Çakır ailesinin tırafik kazasında hayatını kaybettiğini bir yıl önce öğrenmiştim bunun için üzülsem de yapacak bir şey yoktu herşey plana göre devam etmeliydi ama işler yolundan çıkmıştı Çakır ailesinin hiçbir üyesi yaşamıyordu Asrın bile ölmüştü bunu kimin yaptığını bilmiyorum demeki o aileden nefret eden benden başka birileri daha varmış.
O gün olanları pek hatırlamıyorum sadece Safir'in bana sarıldığı anda koluma saplanan iğneyi hissettiğim ve bayıldığımdı gözlerimi açtığımda ise beyaz bir tavan beni karşılamıştı.
İntihar edemiyordum bu beni daha çok delirtiyor elerim kollarım bağlı tek yataklı bir hastahane odasında 3 yıldır kalıyorum. Geç farkettim ben olmasam da olurmuş keşke o gün kafama sıkıp bu değersiz cana son verseydim. Keşkeler canımı yakıyor.
Sen her gece o vicdanla, nasıl? Uyuya bildin derseniz uyuyamadım ilaçlar olmadan uyuyamadım hayatım boka batımıştı ilk bir yıl çok zordu bir ara akli dengemi tamamen kaybettiğimi düşündüğüm zamanlar oldu ama şuan iyiyim yani galiba. elbirliğiyle benim psikolojimi sikip atmıştılar bu güne kadar psikolojimi bozan herkesin geçmişini sikeyim.
İyi gibi davranmak normal gibi davranmaya çalışmak ruhumu çürütüyordu bunu benden başka kimse görmüyordu.Kaldığım odanın bir duvarı boydan boya camdı ama bir pencere yoktu bir ara atlamayı düşünmüştüm. Ve tek kişilik bir yataktan başka bir şey yoktu odanın içinde şuan ise bedenime ve kollarıma sıkıca bağlı olan ünlükle yatağın üzerinde oturmuş boş boş dışarıya bakıyordum. Odanın kapısı açıldı kimin geldiğine bakmadım zaten o salak hemşire den başka kimse gelmiyordu bekledim bekledim ama kimseden ses gelmedi kafamı çevirip kapıya bakınca biriyle göz göze geldim.
Gözleri tuhaftı yeşil desem değil mavi desem değil bu nasıl bir göz rengi anasını satayım. O değişik gözlerindeki o keskin bakışlarını üzerimde hisede biliyordum. Benim gibi sarışındı .İri ve yapılı bir vücuda sahipti. Keskin yüz hatlara sahipti. Kısaca benim kadar olmasa da yakışıklıydı ve yaşça büyüktü 57 falan vardı galiba ama dinçti hiçbir kırışıklık yoktu yüzünde sırtını duvara yaslamış beni inceliyordu.
İlk kimin konuşması gerekiyordu? Kimdi lan bu? "Tuğrul Kızıltuğ." Birden konuşunca irkilerk gözlerimi kırpıştırdım uzun süredir kimseyle iletişim kurmamıştım. Sesi sert ve kalındı lan sanki ben bu soy ismini bir yerden hatırlıyorum gibi ama nereden? 'Safir kızıltuğ.' O herifin sesi beyninde yankı uyandırdı tamam bu benim öz ailemde ki biriydi ama kim?
Ona hala boş boş bakıyordum."Bana hesap sora bilirsin yada benden nefret ediyor ola bilirsin ama seni terk etmedim o zamanlar sen küçüktün annene ihtiyacın vardı seni annenden ayıramazdım." Tama aynı dili konuşuyoruz ama ne saçmalıyordu bu lavuk? Birden kafamın içinde Şimşekler çaktı ha siktir oradan lan! Bu herif benim biyolojik babam mı?
Yataktan kalkıp tamamen döndüm ona onunla karşılaşmayı hiç hayal etmemiştim onun benim babam olduğu gerçeği bile aklımdan çıkmıştı.
"Sen şimdi benim biyolojik babamsın öyle mi?" Sesim uzun zamandan beri konuşmadığımdan boğ çıkmıştı."Evet ben senin babanım." Yavaş adımlarla ona yaklaşmaya başladım.
"En son babam olduğunu söyleyen herif'e ne olduğunu biliyor musun?"
Yerinden sabit bir şekilde duruyordu.
"O senin baban değildi ve evet onu senin öldürdüğünü biliyorum." Bunu bile bile ne halt yemeye geldi lan bu buraya? Tamam deli gibi davranmaya gerek yoktu. "Neden buradasın?"
Aramızda kısa bir mesafe kalınca durdum. "Seni götürmeye geldim artık ailenle yaşamanı istiyorum." Geri çekildim hayır kimseyle birlikte yaşamaya hazır değildim ve bu saatten sonra bir aileye ihtiyacım yoktu."Hayır bir aileye ihtiyacım yok üç yıldır tek başıma bir odada yaşıyorum onca insanın içine bir anda giremem." Ellerim bağlı olmasına rağmen titriyordu hastalıklı aklıma uyup onlara zarar vermekten yada onların bana zarar vermesinden korkuyorum.
Ona nasıl baktığımı bilmiyorum ama hızlıca bana yaklaşıp kollarını bana doladı ondan uzaklaşmak istedim ama ellerim bağlı olduğu için bunu yapamadım pes ederek öylece durdum. "Anlat seni dinlerim içinde tutma bu senin için iyi değil." Zorlukla yutkundum madem babamdı bunları bilsindi derin bir nefes aldım. "Annemin ölümünü bana anlatmıştı ve bu yetmezmiş gibi videoları izletirdi unutamıyorum annemin çığlıkları aklımdan çıkmıyor o kendisi için değil karnındaki bebek için yalvardı ama kimse onun sesini duymadı benden annemi aldılar o zaman neredeydin? Beni yaşarken öldürdüler o zaman neredeydin? Ben böyle biri değildim. Ben bunları hak etmedim."Ağlamak istedim ama tek damla yaş akmadı. "Ben babamı öldürdüm buna katlanamıyorum yalvarırım sana öldür beni kendimi öldüremiyecek kadar çok yorgunum lütfen bunu yap herşey için çok geç kaldın ama bunu yapa bilirsin." Susup derin bir nefes aldım canım acıyordu bu yük bana çok ağır geliyordu ne aklım nede kalbim bu acıya dayanamıyordu bana daha sıkı sarıldı. "Özür dilerim herşey için geç kaldığım için özür dilerim lütfen kendini toparla o adam senin baban değildi böyle yapma gel beraber nasıl yaşanır öğrenelim ama benden bunu isteme Lavinyam çok özür dilerim."
Uzaklaşmaya çalıştım bu sefer beni bırakmıştı ondan uzaklaşıp yatağa yaklaşıp kendimi üzerine bıraktım.
Oda gidecekti yada bana kötü davranacaktı tıpkı Karan gibi yalan söylüyor kimse beni sevmezdi kim bir katili sever ki? Hiç kimse gözlerimi kapadım aklım hastaydı belki de o adam gerçekten de burada değilse?"Tamam bizimle birlikte yaşama ama Türkiye'de tedaviye devam edelim hem orada aileni tanıma fırsatın olur." İstemiyorum neyini anlamıyordu? Yaşamak zorunda kaldığım herşey yüzünden insanlara olan güvenimi kaybetmiştim ben onlarla tanışırsam bana olan davranışları yüzünden kafamda gerçek olmayan şeyleri kurardım ben ve bu onlara zarar verirdi ölmekte öldürmekte benim için sorun değildi bunu yapmaktan korkuyorum.
Onu suçlamak istemiyorum ama eğer beni annemle birlikte terk edip gitmeseydi bunlar olmazdı yada karısını annemle aldatma saydı ben böyle biri olmazdım. Onunla birlikte gitmek bile benim için çok büyük şeylere yol açacaktı bunu bile bile onunla gide bilir miyim?
![](https://img.wattpad.com/cover/351515087-288-k935086.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hazar
RandomAile kurgusu ama erkek versiyonu. Ailem mi? bu saatten sonra bir aileye ihtiyacım yok. "Mezarına çiçek ekmek istediğim birileri var." •Kitabımda reklam yorumu istemiyorum! Yapanları siliyorum ve engelliyorum! Başlangıç tarihi:3/09/2023 Bitiş tarihi:...