8.Bölüm

697 79 93
                                    


Şahit olduğum anlardan sonra otobüse ne  zaman bindim, ne zaman eve geldim hatırlamıyorum. Yol boyunca dolu olan gözlerimle eve girer girmez odama geçerek ağlamaya başladım.

Hıçkırarak ağlıyordum. Çocukluğum gitmişti.

Alper...

Yatağıma bıraktım kendimi. Ellerimle yüzümü kapatıp ağlamaya devam ettim.

Annemle babam evde yoktu. Yoksa bu hâlimi nasıl açıklardım onlara. Üzmeye hiç hakkım yoktu. Hiçç... Sandığımdan daha çok büyütmüşüm içimde onu demek ki. Bir laf söz ile böyle hissedebiliyorsam eğer, evlendiği günü düşünemiyordum.

Gözyaşlarımı silip odamda ki aynada kendime baktım. Kötü gözüküyordum.

Banyoya geçip yüzümü yıkadım. Sonrasında abdest aldım.

Böyle anlarda nefes alamıyormuş gibi oluyordum. Kırılgan birisi değildim aslında ama sevdiklerim söz konusu olunca, kalbim paramparça oluyordu.

Abdest almak iyi hissettirmişti. Namaz için giydiğim elbisemi üzerime geçirip namaz örtümü omuzlarımı kapatacak şekilde taktım. Seccademin başına geçip dualar etmeye başladım.

" Rabbim nasibim olmayan biri gözüme de dilime de kalbime de düşmesin Ya Rab. "

Hıçkırarak secdeye kapandım.

" Allahım affet. Affet. YA AFÜVV"

Ne kadar kaldım hatırlamıyorum. Ta ki annemin sesini duyana kadar.

" Zehra kızım, Zehra!!!  Biz geldik."

Annem odaya girdiğinde kalktım gözyaşları içerisinde ıslak seccademden.

" Kızım!!" dediğinde şaşkın bakışları üzerimdeydi. Daha doğrusu gözlerimde.

" Neyin var yavrum?" diyerek yanıma gelip başımı okşadı. Babam sanırım kapıya gelmişti. Bunu annemin ona kaş göz yapmasından anladım.

" Gel bakalım sen şöyle." diyerek yatağıma oturttu beni. Göğsüne yasladım başımı. O ise başımı okuyordu. Anne şefkati ne güzeldi.

" Anne ben." diyerek birkaç kez yutkundum. Anlatırsam ağlardım.

Birine anlatınca ağlamaya başlardı insan. Bende hep böyle oluyordu. Sanki o anı birdaha yaşıyormuş gibi. Belki de o yüzden rahatlıyorduk.

" Sıkma kendini. Ağla!"dediğinde hıçkırarak ağlamaya başladım. Annem de başımı okşamaya devam etti.

" Alper mi?" diye sorduğunda başımı kaldırıp baktım ona. Nerden biliyordu.

" Bakma bana öyle. Yakında cümle alem anlayacak ona olan hislerini. " diyerek gülümsedi.

O kadar mı belli oluyordu. Demek ki. Utandığım için başımı eğdim.

" Eğme başını kızım. Sevmek güzel şey. "

Yutkunarak devam etti sözlerine, " Alper de çok iyi birisi maşallah. "

Ben hâlâ tuhaf bakışlarla bakıyordum anneme. Sanki birşey vardı da söyleyemiyordu.

" Ama sizden olmaz kızım. Siz abi kardeş gibi büyüdünüz. " dediğinde neye uğradığımı şaşırdım. Tam cevap verecektim ki.

" Hadi toparlan. Bir güzel yemeğimizi yiyelim. O tatlı canını da üzme emi." diyerek sıkıca sardı beni. Yanaklarıma öpücük kondurup çıktı.

RAHNÜMÂ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin