Yazarın Anlatımıyla
Günler geçmiş iki ailenin de çocukları büyümeye başlamıştı. Alper 7 yaşına gelmişti bile, Zehra ise daha 4 yaşındaydı. Alper sakin bir çocuktu. Okula başlamıştı bu yıl. Annesiyle birlikte yaşıyordu. Çok yakınında babannesi ve dedesi oturuyordu. Genelde gündüzleri onlarda olurdu.
Zehra ise daha küçüktü. Yeni yeni öğreniyordu herşeyi. Yıllar geçsede iki aile kopmamış daha da bağlanmışlardı birbirlerine. Hem onlar hem de çocukları...
Bu akşam hepsi Sarelerde buluşacaklardı. Süleyman ve ailesi. Sümbül ve Serpil hanımlar...
Alperin içi içine sığmıyordu. Çoktan hazır olmuştu. Üzerinde haki renginde sweat ve altında da aynı renkten eşofmanı vardı. Çok sevimli bir çocuktu. Annesine mutfakta yardım ediyordu. Sare'nin pişirmiş olduğu kurabiyeleri servis tabağına yerleştirmeye başlamıştı bile.
" Anne bu kurabiyeler çok güzel oluyor. Hep yap olur mu?" dediğinde bir tane kurabiyeyi çoktan yemeye başlamıştı.
Sare'nin oğlunun bu hâllerine içi gidiyordu. Büyümüşte küçülmüş gibiydi. Batuhana çok benziyordu. Huyları aynı onun gibiydi.
Çalan zille birlikte hemen kapıya koştu Alper.
" Oğlum düşeceksin dikkatli ol." diyerek her ne kadar onu uyarsa da Sare, Alper yüzünde kocaman gülümseme ile koşarak kapıyı açtı. İlk gelen Süleyman ve ailesi olmuştu.
" Oooo aslanım büyümüştü de kapıları o açıyor bize." diyen Süleyman kucağına aldı Alperi.
Arkada Zehra ve elinde poşetlerle cebelleşen Ayşe de " Selamünaleyküm " diyerek içeriye girdi.
" Hoşgeldiniz, Buyrun." diyen Sare can dostunun elinde ki poşetleri alıp rahatlamasını sağladı. Tüm bu olanları şaşkınca izleyen Zehra ise ayakkabılarını çıkarıp Alpere doğru kısa bir bakış atıp gülümsedi.
Alper ile oyun oynamayı çok seviyordu. Neyi sorsa hiç sıkılmadan cevap veriyordu çünkü Alper. Bu da Zehranın çok hoşuna gidiyordu.
Hepsi içeriye geçtiğinde büyükler sohbet ederken Alper ve Zehra da oyun oynamaya başladılar. Tekrar zil çaldığında Serpil ve Sümbül hanımlarda gelince kadro tamamlandı.
Çay kahve ikramlar derken büyükler kendi aralarında sohbet ederken çocuklar ise sakince oyunlarını oynuyordu. Oyundan sıkılınca Alper ödevlerini yapmaya başlamıştı. Zehra da ilk eğitim seti olan kitabıyla ilgileniyordu.
Zehranın bal rengi saçları ve buz mavisi gözleri vardı. Saçları uzundu. Annesi iki yandan örmüştü. Uçlarına da papatyalı tokalarından takmıştı. Zehra, Alpere birşeyler soruyor. Alper de sabırla anlatıyordu. İkisi de sanki abi kardeş misali sakin sakin oynuyordu.
" Alpeyy abii bu ne?" diye sordu Zehra önünde ki kitapta ki şekli göstererek.
" Uçak bu Zehra. Hadi diğerini de bul bakalım." dedi Alper. Dikkat testi için oyun oynuyordu Zehra.
" Peki bu neyy?"
" Bisiklet"
" Peki buu?"
" Tavşan"
Zehra sordukça Alper cevaplıyordu. Sabırla ona şekilleri, renkleri öğretiyordu. Sorduğu her soruya cevap veriyordu. Bir yandan çilekli süt içmeye çalışıyordu Zehra. Tabi Alper crvsp verdikçe mutlu olduğundan ve hemeb sormak istediğinden heyecanlanmıştı. Diğer soruya geçmeden çilekli sütü önüne döktü. Alper görür görmez içeriden mendil getirmeye gitmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RAHNÜMÂ
Teen FictionRahnümâ : Yol gösteren, kılavuz... Kendine Gel!! Adlı kitabın ikincisidir...