36.Bölüm

411 42 89
                                    

Ebrar'dan

Evlenme teklifi etmişti bana. Şuan tam da şuan. Aklım neyin doğru neyin yanlış olduğunu ayırt edemezken. Kim hain kim değil bilemezken yapmıştı bunu. Dilimin ucuna gelip de boğazımda yumruya dönüşen kelimeler
de sustu.

Ben sustum.

Cevap veremedim.

Başka bir zaman Başka bir yerde böyle bir teklif gelse hemen kabul ederdim. Ama şimdi aklım karışmışken ne diyebilirdim.

" Cevap vermeyecek misin?" Diye sorarken nemli Ela gözlerini dikti bana.

Seviyordum onu.

" Eve gitmek istiyorum." dedim konuyu değiştirmek istercesine.

" Ebrar sana anlatamayacağım şeyler var. Beni anlamanı beklemiyorum senden kafan karışık olabilir biliyorum. Ama bana güvenmemen beni hain olarak görmen bu bana çok ağır gelir. Aklında en ufak şüphe dahi kalırsa-"

Sustu. Devamını getiremedi cümlenin.
Kalbini kırmıştım. Biliyordum. Ama şuan cevap vermek ona haksızlık olurdu. Ne o ne de ben kendimiz de değildik. Aklımız bu evde buradaki insanlar da kalmıştı.

Bu akşam anlamıştım ki Enes zannetiğimden daha hassastı. Gülen gözlerinin ardında gizliyordu hüznünü.

" Bir gün içerisinde o kadar çok şey öğrendim ki, lütfen sende beni anlamaya çalış Enes. " diyerek geçiştirdim.

Aslında şuan ona sıkıca sarılıp yaralarını sarmak, Merhem Hanımı olmak isterdim. Ama ne benim buna gücüm ne de Enes'in yaralarını saracak merhemin vardı. O sandığımdan daha yaralıydı. Ve merhemi bende değildi.

***

Enes'den

Ebrar'ı eve bıraktım. Yol boyunca hiç konuşmadık. Ne o ne de ben. Sağ salim eve girdiğini görene kadar bekledim. Sonra da her zaman ki yerime onun penceresini gören noktaya park ettim arabamı.

Nöbetim başlamıştı. Lambası uzun süre sönmedi. Benim de gözüme uyku girmedi.

Tüm gece düşündüm. Tanıyamadığım ailemi, girdiğimiz oyunu, yapılan kötülükleri düşünüp durdum. Geçmişim, bugünüm, yarınım hepsi kafamın içinde dönmeye başladı. Enes Mertoğlu kimdi? Soy adım Mertoğlu bile değildi. Ben kimdim?

Ünal için ailemi söylemek neden bu kadar zordu? Alperle derdi neydi? Neden Sare Teyze oyuna son anda dahil olmuştu.

Neden? Neden? Neden?

Sabah ezanı okundu. Ebrar'ın bir saat önce sönen ışığı tekrar yandı. Bende camiye doğru aracımı sürdüm. O kadar yorgundum ki. Herşey bitsin ve bu şehri terk edeyim istedim. Tayinimi isteyip çekip gideyim istedim.

Caminin önünde durdum. Sabah ayazını tüm hücrelerimde hissettim. Şadırvana geçtiğimde musluğu açıp önce yüzümü yıkadım. Uykusuzluktan kırmızı olan gözlerim kendine geldi. Soğuk suyla temas eden tenim ürperdi. Besmele çekip niyet ettim. Abdestimi aldım.

Camiye adımımı attığım anda içimde tarifi imkansız duygular  oluştu. Sanki dünyalık herşey dışarıda kaldı ve ben başka bir aleme geçiş yaptım.

***

Yazar'dan

Sare'yi düğün heyecanı sarmıştı. Bu hafta sonu olacak kına ve düğüne sayılı günler vardı. Hazırlıklar son sürat devam ederken canını sıkan tek şey oğlunun  son günlerde fazlaca dalgın olmasıydı.

RAHNÜMÂ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin