Alper bir süre Enes'in söylediklerini düşündü. Gözlerini ondan kaçırmazken, söylemek istediklerini anlamaya çalıştı.
" Enes endişeleniyorum. Kaç dakikadır konuşmuyorsun? Neler oluyor anlatacak mısın banada."
Enes ise olayların buraya kadar nasıl geldiğini düşünüyordu. Bir insan bu kadar kötü nasıl olurdu? Derin bir iç çekti. İlk defa bu kadar sessizdi.
" Az önce Ebrar yazdı bana. Sizin ortak arkadaşınız olan kişi, sormadan söyleyeyim. İş teklifi almış firmayı sorgulamamı istedi."
" Ebrar mı? Ne alaka oğlum." diyerek sorar bakışlarla baktı arkadaşına Alper. Enes ise parmaklarıyla oynamaya başladı.
" Orasını karıştırma şimdi. Konumuz bu değil. İş teklifi aldığı kişi bil bakalım kim?" derken yüzünde ki gergin hâl Alper'i iyice endişelendiriyordu.
" Peşinde olduğumuz adamın oğlu Cihan Sarp. Sence bu tesadüf mü?"
İşte şimdi gergin olma sırası Alperdeydi. Yumruk yaptığı elini sertçe masaya vurdu. Demek oyun kuruyordu. Hem de sinsice bir oyun. Sinirle fısıldandı.
" Asla!! Asla değil. Bu işin içinde bir iş var. "
Enes de haklısın dercesine başını salladı.
" Artık bu adamı yakın takibe almanın zamanı geldi. Eğer kabul edersen bizzat ben bu göreve talibim." diyerek bu konuda ne kadar ciddi olduğunu ve bazı kişileri ne kadar önemsediğini bir kez dile getirdi Enes.
" Konuşacağız hepsini, sen Ebrara uygun bir dille anlatırsın o zaman. Bir kişinin dahi tehlikede olmasını istemiyorum. " Alper bunları söylerken Cihan'ın durmayacağını bu oyuna başladıysa sonuna kadar gideceğini biliyordu.
Babası Kara da öyleydi çünkü. Sonuna kadar gitmişti...
***
Alper : Hayırlı akşamlar rahatsız etmiyorum umarım
Zehra : Hayırlı akşamlar estağfurullah
Alper : Hediyemi beğendiniz mi efendim
Zehra : Çok anlamlı. Saklamana ayrıca sevindim.
Zehra : Şimdi saklama sırası bende
Alper : Çok uzun süre saklamana izin vermeyeceğim diyeyim o vakit
Alper : Olması gereken yer kutu değil çünkü
Zehra : Sare Teyze nasıl?
Alper : İyi elhamdülillah
Alper : Süleyman Amca ve Ayşe Teyze nasıl?
Zehra : Onlarda iyi çok şükür
Alper : İyi maşallah
Alper : Zehra sana birşey söylemem gerek
Zehra : Buyur
Alper : Tanımadığın birileri karşına çıkıp sana yaklaşırsa haberim olsun
Alper : Aklım sende
Zehra : Endişelenmeni gerektirecek birşey yok merak etme lütfen bir de beni düşünme
Alper : Bir de seni mi? Şaka mı bu :)
Alper : Yanımda olana dek rahat olamayacağım sanırım
Alper : Napsak akşama seni istemeye mi gelsek ha
(Görüldü.)
10 dakika sonra
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RAHNÜMÂ
Teen FictionRahnümâ : Yol gösteren, kılavuz... Kendine Gel!! Adlı kitabın ikincisidir...