Ebrar ailesinin sağ salim vardığını öğrendiğinden beri içi rahatlamıştı. Yolculuk yapmayı seviyordu ama başkasının yolda olduğu kısımları hiç sevmiyordu. Bu konuda oldukça vesveseli biriydi. İçinde hep bir korku vardı.
Akşam olmuştu. Enes'le yaptıkları tatlı konuşma, yüzünün gülmesine neden oldu. Namazını eda ettikten sonra hafif bir akşam yemeği hazırlamıştı kendine. Yemeğini mutfakta yerken tabletinden sevdiği hocanın sohbetini açtı. Tam o anda çalan zille birlikte irkti. Kim gelmişti acaba?
Kapıyı açmadan önce diafondan kim olduğuna baktı. Fakat kimse gözükmüyordu. Oysa zilin çaldığına adı kadar emindi. Kapıyı korka korka açtığında asılı bir paket gördü.
Korkusu daha da arttı. Yanına getirdiği telefonu çalmaya başladı. Arayan Enes den başkası değildi. Kapıda poşetle bakışırken, telefonu hiç düşünmeden açtı.
" Efendim"
" Korkma ve o poşeti al."
" Nasıl yani? Sen mi bıraktın onu?"
" Hıhı sana tatlı aldım."
Ebrar içinde yeni tanıştığı duygular ve yüzünde oluşan tebessümlerle devam etti konuşmasına.
" Allahım Yarabbim ya. Korktum bende, dur alayım."
Usulca poşetini alıp kapıyı kapattı. Yüreğine inecekti az kalsın. Kilitlemeyi de unutmadı.
" Aldım, niye zahmet ettin teşekkür ederim."
" Afiyet olsun Merhem Hanım" diyerek kapattı telefonu Enes.
Ebrar poşeti mutfağa götürdü. Heyecanla açtığında içinden çıkan kutuya gülmeden edemedi.
Fıstıklı baklava mı?
Mesaj yazmak için eli telefonuna gitmişti ama ondan önce davranan biri vardı.
Enes : Ben öyle şelaleli, çikolatalı, akan makan tatlılar bilmem. O yüzden baklava aldım sana.
Enes : O zaman Afiyet olsun
Ebrar : Hiç güleceğim yoktu ya
Ebrar : Baklava çok severim bu arada
Ebrar : Bunlar bana fazla sadece tek kişiyim ya hani
Enes : Değil değil sen şimdi yemekte yememişsindir
Ebrar : Bunu bilemedin işte
Ebrar : Çoktan yedim :)
Enes : İyi bakam
Ebrar : Enes
Enes : Efendim Merhem Hanım
Ebrar : İyi ki varsın
Enes : Biliyorum :)
Enes : Tabii fıstıklı baklavayı aldın
Ebrar : 😄😄
Ebrar : He ondan ondan
Enes : Hayırlı geceler o vakit Enes Mertoğlu kaçar
Ebrar : Hayırlı geceler Merhem Adam
Enes sevdiğinin evinin önündeydi. İçi rahat etmemişti. Baklavayı verdikten sonra arabasına geçti. Sabaha kadar bekleyecekti onu. Çadır kurmaması nöbet tutmayacağı anlamına gelmezdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RAHNÜMÂ
Teen FictionRahnümâ : Yol gösteren, kılavuz... Kendine Gel!! Adlı kitabın ikincisidir...