33.Bölüm

342 33 110
                                    

Enes'den

Yıllar yıllar önce minicik bir bebek iken babanneme emanet edilip terk edilmişim. Babannem de ben çocukken vefat edince iyice yapayalnız kalmışım bu dünyada.

Tabii çok sonradan öğrendiğim kadarıyla aslında bana bakan kişinin babannem olmadığı gerçeğiyle yüzleşmem ağır olmuştu. Böylece terk edilmemişti de oluyordum.

Böylece benim hikayem de başlamıştı. Gerçek ailemi bulma umuduyla önüme çıkan her yolu mübah saydım.

Selam vermek istemediğim kişilerle aynı sofraya oturdum. Yurduma ihanet ettim.

Sevmediğim bir kıza sevdiğimi söyledim. Aşka ihanet ettim.

Beni dost görenlere iki yüzlü davrandım. Dostluğa ihanet ettim.

Bunca ihanetin tek bir sebebi vardı. Tek bir gayem, tek bir amacım.

Ailemi bulmak...

Cevabı Ünal Işık'daydı. Onunda düşmanı Alper Kaya'ydı.

Bende ikisi arasında ki köprüydüm.

Ünal Işık ile yollarımız  kesiştiğinde başladı hikayem. Ailemin yerini bildiğini, kim olduklarını bildiğini söyledi. İnandım. Beni babannem sandığım vefalı kadının yanına yerleştiren oymuş meğer... Öğrendiklerime inanmak zorunda bırakıldım.

Alper ile tanışmam, meslektaş olmamız... Hepsi bu günler içindi. Ben Ünal'a istediğini, o da bana ailemi verecekti. Anlaşma buydu.

Alper'in başta annesi sonra babannesi, dedesi hepsi beni öyle sevdiler ki... Zaman zaman bu sevgiyi ciddiye aldım. Duygularım karıştı zaman zaman.

Sevgiye ve ilgiye aç olan ben öyle bir aileye oyun oynamıştım ki oyun içinde oyuna dönmüştü hayatım.

Aslında başta, herşey yolundaydı. Alper'i partiye getirmem... Orada yaşananlar, hepsi planın bir parçasıydı. Emel'in bunlardan haberi yoktu. Alper'e aşık olması bizim için tamamen süprizdi. O yüzden onu hep saf dışı bırakmak istedim. O da olmadı. Alper'in ve benim etrafımda dolandı durdu.

Zehra ile ilgili planım ilerlerken Alper benim onu sevdiğime inandı. Oysa kendi sevgisinin farkında bile değildi. Asıl canımı yakan sevmediğim halde Alper'in canını yakmak oldu. Ben ailemi bulma gayesiyle yaşarken aşktan bihaber olduğumun farkında değildi.

O kadar iyi oynamıştım ki rolümü...

O parti gecesi hâllerim.
Emel'e olan tavrım.
Vatan için vurulmam.
Zehra için Alperden vazgeçmem...

Oysa tüm bunlar oyundu. Bense bir ajan...

Adım adım aileme yaklaşıyordum. Herşey tam istediğimiz gibi ilerliyordu. Yavaş yavaş kaleyi içten fethedecektik.

Karşıma çıkan küçük bir çocuk ile hayatımın dersini aldım. Kimsesiz bir çocuktu.

Kimsesiz... Tıpkı benim gibi.

Yara bandı uzattı bana, yaramı görmüş gibi... Merhem olacak gibi...

Beni Rabbimle tanıştırdı. Ah o namaz, o ilk kıldığım namaz öyle çok ağladım ki.

Ne ettiğimin farkına o zaman vardım. Pişmanlık tüm hücrelerimi sardı. Hemen dostuma koştum. Daha kaç gün dostum olacağından habersiz. Bir yanım ona koşuyor, bir yanımda ondan ve ailesinden utanıyordu.

RAHNÜMÂ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin