37.Bölüm

363 33 61
                                    

Alper'den

Bazı anlar vardır hayatta...

İnsanın mutluluktan yerinde duramadığı, kalbinin pır pır ettiği...

Yüzünde oluşan gülümsemenin kalpten geldiği...

Benimde o anım Düğün günümdü...

Yüzümde oluşan tebessümün nedeni,  sevdiğim kadın ile vuslata ermenin şükrüydü...

Kalbim yerinden çıkacak gibiydi. Gözlerim sadece onu görüyordu.

Gözlerimi Zehramdan alamıyordum. O öyle güzeldi ki...

Benim helalimdi...

Kulağına yaklaşıp fısıldadım.

" Bana hissettirdiklerini seviyorum."

Gözleri ışıl ışıldı. Öyle parlaktı ki, ilk kez bu kadar net görmüştüm içinde ki mavilerini...

Utanınca yanakları al al oluyordu. Şimdi de al al olmuştu. Böyle de başka güzeldi. Ben sevda derdine düşmüşken Enes'in ismimi söylemesi ile dumura uğramıştım.

Zira bu normal bir sesleniş değil, hatta haykırış belki de yakarıştı...

" Alperrrr!!!"

Ona doğru baktığımda arkasında gördüm o iki adamı.

Ne olduğunu anlamadan Enes'i yerde buldum. Silah sesi tüm davetlileri ürküttü. Çatal bıçak seslerinin yerini korkudan bağırıp çağıran insanların sesi aldı.

Enes vurulmuştu...

Kanlar içinde yerdeydi. Kardeşim, kanlar içinde yerdeydi...

Dudaklarıyla birşeyler mırıldandı ama anlamak mümkün değildi. Gözlerini bize dikmişti. Yanına gittim. Dedemler de gelmişti. Gözüm  kardeşimi vuran adamlardaydı. Bir koşu peşlerinden gitsemde nafileydi. Ben Enes ile ilgilenirken adamları kaçırmıştım.

Güvenlik neredeydi?

Evimize kadar gelip, düğünümüz de bunu nasıl yaparlardı?

Aklım almıyordu. Güvenliğin oraya gittiğimde görevlilerin yerinde olmadığını gördüm. Meğer onları da etkisiz hale getirip güvenlik kulübesinin içine bırakmışlardı.

Herşey planlıydı...

Hedef kimdi?

Enes mi yoksa ben miydim?

Ne önemi vardı ki...

Uzaklardan duyduğum ambulans sesinin gerçekliği ile bir kez daha canım yandı.

Enesim kana bulanmıştı.

Düğünümüz kana bulanmıştı.

***

Yazar'dan

Hastane koridorları...

Soğuk, acı dolu o koridorlar...

Damatlığının bembeyaz gömleği kanlar içinde bir yiğit.

ALPER KAYA...

Yoğun bakımın önünde dizlerinin üzerine çökmüş bir hâldeydi.

Hemen yanında Remzi Bey ve İsmail Bey torunu gibi gördükleri Enes'in acısı yüreklerini yakmıştı.

Ayşe ve Sare yanyana oturuyor. Sare olanların şokunda gözü yaşlı, Ayşe  ise dualar mırıldanıyor. Arkadaşını teselli etmeye çalışıyordu.

RAHNÜMÂ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin