Bölüm 4

897 27 3
                                    

Selam...

Yeni bölümle karşınızdayım. Umarım seviyorsunuzdur Yalçın ailesini.

İyi kötü tüm düşüncelerinizi bekliyorum.

29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun 🇹🇷

İyi okumalar...

                                                                                      🌞

Pars beyin bana kayıp kardeşinin adıyla seslenmesiyle bütün gözler bana döndü.

Odada bulunan herkes gözleri sanki yuvalarından çıkacakmış gibi bakıyor. Çok utanç verici bir an.

Ardıl beyin kahkahasıyla gözler ona çevrildi. Odada sadece Ardıl beyin kahkahası duyuluyordu. Nefesi düzene girince "ilahi abi o Güneş, Güneş" deyince Egemen beyin söyledikleriyle evde deyim yerindeyse kıyamet koptu.

Kaya bey kalbini tutarak yere yığılırken Hayal Hanım "Kaya" diyerek çığlık attı. Erdeniz ve Egemen Bey hızla babalarının yanına gitti.

Egemen bey babasının ayaklarını havaya kaldırırken Erdeniz Bey de ambulansı aramakla meşguldü.

Ben olanlara donuk bir şekilde izlerken Pars Bey de gözlerini ayırmadan kapı eşiğinde bana bakıyordu.

Ambulans sesi uzaktan duyulunca Ardıl Bey abisi yüzünden geçemediği için abisini sarsmak zorunda kaldı. Kendine gelen Pars Bey de babasının yanına koştu.

Ardıl beyin açtığı kapıyla sağlık görevlileri Kaya beyi apar topar hastaneye kaldırdı. Ailesi de hızla peşinden çıktı.

Bense ne yapacağımı bilmez bir şekilde kalakaldım koltuğun önünde.

Gitmek istiyorum ama ayaklarım sanki yere yapışmış gibi. Yine krizin eşiğindeyim galiba.

Evin yardımcısı olan Pamuk teyzeyi kapıda görünce irkildim. Onunda gittiğini sandım.

Pamuk teyze televizyonda gördüğüm Adile Naşit'e çok benziyor. İkizi var deseler kesinlikle Pamuk teyzenin olduğunu düşünürüm.

"Kızım bende gideceğim hastaneye ama seni tek bırakmak istemiyorum. Gelir misin sende benimle?"

Başımla onaylayıp bu katta bulunan misafir odasına yani kaldığım odaya koştum. Sweatshirt ve eşofmanım uygun olduğu için başıma siyah bere ve siyah deri eldivenlerimi taktım.

Bizde taksiyle peşlerinden gittik.
Pamuk teyze arayıp hastaneyi öğrendiği için taksicinin yardımıyla hızla geldik.

Ben ilk kez taksiye bindiğim için garip hissetsem de aklım Kaya Bey ve Egemen beyin söyledikleriyle dolu olduğu için inceleyemedim bile.

Pamuk teyze "zaten saçlarını sıkı topuz yapmışsın üstüne bir de bere takmışsın iyice başın ağrıyacak bari bereyi çıkart" dese de elimden bir şey gelmiyor ki.

Eğer bereyi çıkartırsam kendimi kirli hissederim. Kirli hissedince de huzursuz oluyorum. Şuan onu düşünmek istemiyorum.

Müşahede odası diye bir yerin önünde bekledikleri için hızla oraya yönlendik bizde.

Hayal hanım Egemen beye sarılmış, oturuyorlardı. Pars bey odanın önünde sıkıntılı bir şekilde ileri geri yürüyordu. Ardıl bey ve Erdeniz Bey de odanın karşısında ki duvarda yaslı bir şekilde odanın kapısına bakıyorlardı.

Pamuk teyzenin seslenmesiyle bütün gözler önce Pamuk teyzeye sonrada bana döndü. Beni gören herkes şaşkın ve hüzünlü gözlerle bakmaya başladı.

Cehennemde Doğan GüneşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin