Bölüm 16

378 14 1
                                    

Selam...

Yeni bir bölüm ile yeniden karşınızdayım

İyi okumalar miniklerim...

                                  🌞

Herkes koridor da konuşulanları dinliyor pür dikkat bir şekilde. Güneş'imin bizi yavaştan kabul ettiğini hissediyordum. Ama adının yazılı olduğu ev terliğinden dolayı evi olarak kabul edeceğini tahmin etmiyordum.

Sevinç ve boğuk bir sesle abime teşekkür etti defalarca. Galiba sarılıyorlardı. Keşke bende abim kadar güçlü olabilseydim. Abim yerine ben olsaydım yıkılırdım o an.

Annem hıçkırıkları duyulmasın diye elini ağzına sımsıkı kapatıp, hıçkıra hıçkıra ağlıyor. Babam, Erdeniz ve Ardıl da sessizce döktü gözyaşlarını. Ben de kapı eşiğinde bir birbirlerine sımsıkı sarılan Güneş'imle abimi, bir de annemleri izliyorum. Siktiğimin hastalığı yüzünden ağlayamıyorum. Ne zaman ağlasam sonu krizle bitti.

Abimden ayrılır ayrılmaz her birimize sevinçle sarıldı. Tabi hepimiz sarılmasının getirisiyle anlık şoka girdik.

Diğer günlere oranla bugünkü kahvaltı daha bir güzel geçti. Çünkü Güneş'imiz sarılmasına rağmen kirli hissetmedi. Kahvaltı boyunca şen şakraktı. Neredeyse hiç susmadı. Onun yerine başkası olsa sussun isteriz. Ama o hep konuşsun, mutlu olsun istedik.

Gaye hanımın akşam işi olduğu için seansını erkene çekmesi gerekti. Biz de misafir odasında seansın olabileceğini söyledik. Tüm bu süreçte Güneş'im çok gergindi. Gaye hanımın her seansında dezenfekte olduğunu öğrenince az da olsa rahatladı. Altıncı seansı olsa da hala ilk günkü gibi geriliyor Güneş'im.

                                                                                                       ***

Miniğim her seanstan sonra kötü hissettiği için kendisini odasına kapatır tüm gün. Gaye hanıma bu durumu sorduğumuzda geçmişe yolculuk onu çok yıpratıyormuş. Yeniden hatırlamak, onları dile getirmek kötü hissettiriyormuş.

Babam "kötü hissediyorsa geçmişine yolculuk yapmayın o zaman" diye kadına tepki verdi. Okumuş kadın bir an babama cahilmiş gibi baktı. Haklıya bir şey denmez. Kadın sonuna kadar haklı.

"Onun üzülmesine dayanamadığınızın farkındayım. Onun üzülmemesi için seansları bitirebiliriz. Sizin de bildiğiniz üzere seansları obsesif kompulsif bozukluk hastalığı için yapmıyoruz. Eski yaşantısını size rahatça açabilsin, size daha kolay alışabilsin diye yapıyoruz. Bunların önemi yok diyorsanız bu son seansımız oldu o zaman."

Doktor hanım bam teline nasıl basılacağını biliyor. Her şeye cevabı olan babama kal geldi. Babamın halini gören annem Gaye hanıma ters ters bakmaya başladı. Ortam gerilmesin diye öksürerek dikkati üzerime topladım. Gaye hanım en iyisiyken kaçırmaya niyetim yok.

"Peki, Gaye hanım OKB hastalığı için ne yapacağız?"

Elinde ki kâğıdı bana uzatıp "onun ilaç tedavisinden başka çözümü maalesef ki yok" diye cevapladı beni.

Kâğıdın reçete olduğunu görünce kapı önünde ki korumaya almasını işaret ettim. Gaye hanımı arabasına kadar yolcu ederken seansları sordum. Bir de babamın saçmalaması yüzünden özür diledim. Gülerek, takılmadığını seansı bu yüzden bitirmeyeceğini söyleyince rahatladım.

"Seans meselesine gelince benim fikrimi soracak olursanız bence daha fazla almasına gerek yok. Güneş hanım çok güçlü birisi. Sadece geçmişinde ki sebepler yüzünden sevgisiz ve güveni bitik bir durumdaydı. Ama bugün gördüğüm kadarıyla seansa değil sizin sevginize ve güveninize ihtiyacı var."

"Nasıl yani? Seans artık görmeyecek mi? Bize kendini açabilir mi sevgimiz sayesinde. Aklım karıştı doktor hanım."

Gaye hanımla konuştuğumuz için geçmişine dair hiçbir şey sormadık. Üzerine gidersek kendini kapatabileceğini söylemişti. Şimdi böyle demesi beni çok mutlu etti. Artık öğrenebileceğiz neler yaşadığını.

Gaye hanım bir kâğıda alanında çok iyi olan bir psikiyatri doktorunun adını yazıp verdi. "Benim işim buraya kadar. Sizde biliyorsunuz ki bizim işimiz daha çok konuşarak, psikiyatri doktorları ilaç yoluyla tedavi ediyor. Bundan sonrası meslektaşımda, umarım bir an önce kurtulur, iyi günler" deyip arabasına bindi. Aptal âşık gibi bir elimde ki kâğıda bir de giden araca baktım.

Ailem bu haberi mutlulukla karşıladı. Bunun şerefine bahçede mangal yapmaya karar verdik. Hem miniğime de iyi gelir. Odasına kapatmaz kendini. Miniğimin odasına gidip mangal yapacağımızı söyledik.

Miniğim mangalı duyunca "köfteleri ben yapabilir miyim" diye sorunca annem "sormana bile gerek yok canımın içi" deyince şen şakrak bir şekilde girdi mutfağa.

Babam mangalın başına geçti. Sucuk ve köfte yapacağız mangalda. Etin marinasyonu uzun süreceği için bunlar daha pratik geldi.

Market işi Ardıl ve Erdeniz de, masa kurma ben de, salata Egemen de. Köfteyi hazırlamak da annem ve miniğim de. Ailecek kalmak istediğimiz için Pamuk teyzeye izin verdik.

Kış bahçesine kuruldu masa. Değişiklik miniğime çok iyi geliyor. Bol sohbet çokça kahkahayla geçti yemek. Yemekten sonra babam sürprizini masaya koyunca hepimiz bakakaldık. En çokta miniğim.

Çoktan çıkan kimliğini ve ailemizin simgesi olan güneş simgeli bilekliği daha çok mutlu olsun diye bugün vermeye karar almış. 

O artık Alin Güneş Yalçın...

Kimliğine ve bilekliğine mutlulukla sarılıp yerine oturdu. Ben hariç diğerlerine bakarak "anneciğim, babacığım, abilerim, beni sevdiğiniz, ailenize kabul ettiğiniz için teşekkür ederim" deyince kış bahçesin de çıt çıkmadı.

Ben dâhil hepimiz şaşkınlıktan donakaldık. Sonunda ailemizi ailesi olarak kabul etti. Şükürler olsun.

Sevgiyle kalın... ❤️

2 hafta sizlerden izin istiyorum. Biraz bölüm biriktirmeye ihtiyacım var. İki hikaye birden yazmak sanıldığı gibi pek kolay değilmiş.

2 hafta sonra bölümleri birazda olsa yazabileceğim için haftada bir olan bölümler 3 günde bir olacak şekilde yayınlayacağım.

Sabrınız ve anlayışınız için şimdiden teşekkür ederim. 2 hafta sonra tekrar görüşmek dileğiyle.

Cehennemde Doğan GüneşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin