Bölüm19

306 11 1
                                    

Babamın sorusunun üzerinden ne kadar zaman geçti bilmiyorum. Herkes ağzımdan çıkacak tek bir söz için dakikalardır çıt çıkarmadan beni bekliyor.

Konuşmak istiyorum. Artık içime atmak istemiyorum hiçbir şeyi. Ama kafamın içinde ki o iğrenç ses bir türlü gitmiyor.

"Benden ve bu evdekilerden tek bir kişiye bahsedersen, annene yaptıklarımın mislini yaparım sana."

"Annenin başına gelenlerin aynısını yaşamak istemiyorsan çeneni kapalı tut."

Sürekli beynimde bu sözler yankılanıyor. Ve o iğrenç adamın iğrenç kahkahası.

Pars abim sanki kafamın içinde ki karmaşayı anlamış gibi "korkmana gerek yok miniğim, biz daima senin yanındayız" demesi, ailemin abimi onaylaması bana daha önce hissetmediğim bir hissiyat verdi.

Kesilen nefesim ailem sayesinde derin nefes almamı sağladı. Sanki boğazımda bir yumru varmış da abim ve ailem onu oradan çıkarmış, beni kurtarmış gibiyim. Son kez derin nefes alıp anlatmaya başladım bazı yerleri atlayarak.

"Küçüklüğümü çok fazla hatırlamıyorum. Mutlu muyduk yoksa her zaman olduğu gibi miydik bilmiyorum. Annem, babam, ablam ve kardeşimle gecekondu mahallesinde de yaşıyorduk. Fakir bir mahalle olduğu için, sıvaları dökülmüş, rutubet yüzünden siyah renge dönen evimiz dikkat çekmezdi.

Annem ev hanımı, babam da çalışmazdı. Ama biz hiç para sorunu çekmezdik. Evde mahalledekilerin yiyemediği her şeyimiz vardı. Anneme bu durumu sorunca bana fazla irdelememi söylerdi. Bir süre sonra bende sorgulamayı bırakmıştım.

Babam ben hariç evde ki herkese şiddet uygulardı. En çok annemi döverdi. Beni dövmediği için hepsi benden nefret ederdi."

"Sana hiçbir şey yapmadı mı yani canımın içi?"

"Hayır, anneciğim bana hiç dokunmazdı. Hatta ben beni dövsün diye uğraşırdım ama yine de vurmazdı."

"Kızım hasta mısın? Adam ne güzel vurmuyor ne diye diretiyorsun?"

"Babam dövmeyince ablam ve erkek kardeşim psikolojik şiddet uygularlardı. Neden sende dayak yemiyorsun diye üzerime gelirlerdi. Ben de o kafayla gider babama diklenirdim dövsün diye.

Ama bana hıncını annemden çıkarırdı. O yüzden annem de beni sevmezdi. Hiçbirinden dayak yemedim ama keşke yeseydim derdim. Sevgisiz büyümektense şiddet görmeyi yeğlerdim."

Annemin hıçkırıklarını duyunca sol gözümden akan yaşa mani olmadım. Bir insanı şiddet görsün diye çabalamaya mahkûm eden aileden sağlam bir psikolojiyle çıkmak imkânsızdı.

Vücudumda onlardan kalan tek bir iz yok. Ama ruhumda ki her bir iz onlardan bana kaldı. Gözümde ki yaşları silmeden devam ettim beni merakla bekleyen aileme anlatmaya. Her dökülen gözyaşıyla sanki o pislik izlerden kurtuluyor gibiyim.

"Babam bana daha çok psikolojik şiddet uygulardı. Anneme sahip olurken bana izletirdi. B-bana 18'ine gel sa-sana da böyle sahip olacağım derdi."

Devam edemedim anlatmaya. Odada ki orta sehpanın devrilmesiyle çıkan gürültü tüm dikkatimi dağıttı. Egemen abim orta sehpaya tekme attı sinirinden. Sürekli "öldüreceğim o piç kurusunu" diye bağırarak tekrarladı. Galiba sinir krizi geçiriyordu. Hem de benim yüzümden.

Hızla hiçbir şeyi umursamadan ona doğru koştum. Arkasından sımsıkı sarıldım ona. Bana uzak dur diye bağırsalar da umursamadım.

Egemen abim benim sarılmamla irkildi. Çekilmem için debelense de bırakmadım. Bir süre sonra derin nefesler almaya başladı. Tüm ailem şok içinde bakıyordu bize.

Cehennemde Doğan GüneşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin