Bölüm 27

300 15 1
                                    

Bu eve geldiğimden beri ilk kez o adamın evinden kaçarken korktuğum zaman ki gibi korkuyorum.

Erdeniz abim ve Ardıl abim televizyonda o kötü görüntüler oynarken yanıma geldiler. Erdeniz abim berjerin sol kolçağına, Ardıl abim de sağ kolçağına oturdu. İkisi de titreyen ellerimi tuttu.

Korkuyorum. Pars abimin burnundan solumasından, Egemen abimin yumruklarını sıkmasından, babamın kocaman açılmış gözlerinden, annemin öfkesinden korkuyorum.

Abimler öyle bir şey olmayacak dese de suçlanmaktan deli gibi korkuyorum. Sonuçta o kız beş yıldır var hayatlarında. Bense birkaç aydır varım. Bana neden inansınlar ki.

Bu yüzden sustum günlerce hastane odamda. Anlatırsam inanmazlar diye kaçtım onlardan. İnanmayan bakışları görmektense uzak durmayı seçtim.

Abimler şuan izlenen görüntüleri bana izlettikleri gün boşuna ailemden mahrum bıraktım kendimi diye düşünmüştüm.

Dün gece bu anı rüyamda gördüm. İzlemelerine rağmen bana inanmıyorlardı. Bu kız yıllardır bu evdeydi neden yapsın iftiracı deyip kovuyorlardı beni evden. Çok gerçekçiydi. Belki de olacak olanları önceden gördüm.

Televizyon kapanır kapanmaz hepsi ayağa kalktı hızla. Pars abim “Güneş” diyerek kalktı. Egemen abim “bu ne lan” diyerek.

Ben daha fazla titremeye başlayınca Ardıl abim ve Erdeniz abim bana sarıldılar. Sakin olmamı söylediler. O kadar korkuyorum ki ne diyorlar tam olarak algılayamıyorum bile.

Tüm bakışlar bir anda bana döndü. Gözlerimi kapattım hemen. O bakışları görmeye dayanamam.

Dizlerimde ki ağırlıkla gözlerimi açtım. Pars abim dizlerinin üstüne çökmüş, dizlerime başını koyup, ağlamaya başladı. Kesik nefeslerinin arasında da “affet beni” diye sayıklıyor.

Abimi kalkması için elimi omuzuna koyacakken odada curcuna oldu. Kimden geldiğini anlamadığım çığlıklar, küfürler duydum. Başımı kaldırdığımda gördüklerime inanamadım.

Annem Nefes’in üstüne çıkmış, saçını yoluyor. Nefes acı çığlıklar atarken annem de küfürler ediyor.

Ardıl abim yanımdan annemi gazlayacak şeyler söylemeye başladı. Egemen abim de “Güneş’im de acı çığlıklar attı senin yüzünden, daha beter et anne” diye annemi destekliyor.

Babam yanıma gelip Erdeniz abimin yerini aldı. Hem bana hem Pars abime sarıldı.

“Sen kimin evinden kimi kovuyorsun sürtük!”

“Canım acıyor Hayal anne. Ah! Bırak.”

“Ben sadece bebeklerimin annesiyim sürtüklerin değil. Bitireceğim kızım seni! Bir saate bittin sen. Esamen okunmayacak bundan sonra. Sileceğim seni bu mecradan.”

Babam “bırak Hayal, çocuklarımız kötü” deyince annem onu yere savurarak bıraktı. Egemen abime de kaçmaması için tembihledi.

Annem de gelip sımsıkı sardı bizi. Görüntüler de Ardıl abime yaptıkları da var.

Annemle babam sebebini bilmediğim bir sebepten dolayı Ardıl abimden af dilediler. Yufka yürekli Ardıl abim de “geçti, bitti, gitti ben çoktan unuttum” dedi.

Onlar aralarında konuşurken ben de Pars abime yöneldim. Başını dizlerimden kaldırdım. Kehribarları kıpkırmızı olmuş.

Hep bana yaptığı gibi sımsıkı sarıldım. Ben sarılınca daha çok ağladı. Onun bir suçu olmadığını, sevip, inanmanın suç olmadığını söyledim.

Tam sakinleşecekken “sevgilim o görüntüler sahte, ben neden zarar vereyim, bizi ayırmak için tuzak kurdular” diye ağlayarak yalvaran Nefes’in sesiyle öfkeyle kalktı Pars abim. Üzerine yürüyecekken babamla Erdeniz abim zor tuttu.

“Bırakın! Bu kaltağın yaşamaya hakkı yok. Öldüreceğim onu!”

Erdeniz abimin “Güneş’i korkutuyorsun” diye bağırmasıyla babamların kolundan çıkmak için çırpınışları bir anda durdu. Hızla bana dönüp “benden korkuyor musun miniğim” diye sormasına başımı iki yana salladım.

Onu ilk kez böyle gördüğüm için korkuyorum aslında. Üzülmesin diye yalan söyledim.

Abim beni bir anda kucağına aldı. Ben de kollarımı boynuna doladım. Hızlı adımlarla çıktık evden.

Kış bahçesine geldik. Sandalyeye oturdu. Beni de yan bir şekilde bir bebeği kucağına yatırır gibi yatırdı göğsüne.

Saçlarımı, yüzümü öptü kokumu içine çekerek. Bir eli belimde sarılı, diğer eli saçlarımın arasında.

Ben de sakinleşsin diye sürekli öptüm. Yanaklarını okşadım. Biraz önceye göre daha iyi.

Abimle birbirimizi severken polis arabası sesi doldurdu bahçeyi. Birkaç saniye sonra da birkaç polis girdi bahçeye. Korku dolu gözlerle abime ne olduğunu sordum.

Bana “hak ettiği yere götürmek için geldiler” dedi. Bunu derken hiçbir hissi yokmuş gibiydi. Ruhsuz bir şekilde söyledi.

Birkaç dakika sonra Nefes’i elleri önden kelepçeli bir şekilde evden çıkardılar. Sürekli “ben suçsuzum, iftira atıyorlar, Pars” diye bas bas bağırıyor.

Abim onun sesini duydukça öfkelendiği için kulaklarını kapattım daha fazla duyup sinirlenmesin diye. Bana odaklansın diye de yüzünün her yerini öptüm. Tebessüm edince doğru bir şey yaptığımı anladım.

Birkaç dakika sonra kış bahçesine yabancı bir adam girdi. Bana bakıp göz kırpınca gerildim. Abim gerildiğimi anlamış olacak ki daha sıkı sarıldı bana.

“Keyfinizi bozmak istemem ama beni bu tatlı kızla tanıştırmayacak mısın Pars?”

Abimi tanıyan bu adamı hiç sevmedim. Fazla samimi, sürekli gülüyor, bana tatlı diyor, göz kırpıyor. Bu adam bana geçmişimi hatırlatıyor. O da böyleydi.

“O ağzını kırmamı istemiyorsan rahat dur Murat! Miniğimi geriyorsun.”

“Yesinler miniğini” deyince yüzümü buruşturdum. Yüzümü görünce kahkaha attı.

Bu ne biçim bir adam böyle? Abim böyle biriyle nasıl arkadaş olmuş.

“Abinin bizi tanıştırmaya isteği yok anlaşılan. Ben Murat. Kaya dayımın kız kardeşinin oğluyum. Üniformamdan da anlaşılacağı üzere polisim.”

“Bizim akrabamız mı var?”

“Senin hastalığından dolayı eve gelmelerini istemedik. Olaylar üst üste gelince de unuttuk. Babamız üç kardeş. İki erkek bir kız. Kız kardeşten olma da bu işte.”

Bu adamı gördükten sonra akrabalarımızla tanışmak istemiyorum. Bu böyleyse, diğerleri kim bilir nasıldır?

Murat beye isteksiz de olsa memnun oldum dedim. Abim halimi anlamış olacak ki işine dönmesi için kovdu evden. Giderken de kovulurken de yüzünde ki gülücükler hiç eksik olmadı.

Ben sürekli böyle gülen erkeklerden korkuyorum. Ne zaman böyle gülen birini görsem o adamı ve Buket annemin yatakta ki çığlıklarını hatırlarım.

Sevgiyle kalın ❤️

7K 🎉🎉🎉🎉

Ne zaman bölüm atsam 1k yükselmiş oluyor okunma sayısı. Sizi sevmemek elde değil ❤️

Bininci kere desem de demekten asla bıkmayacağım. Her birinize teker teker teşekkür ederim. Vaktinizi ayırdığınız, oyladığınız, tatlı yorumlarınız için 😘

Bölümü her birinize ithaf ediyorum. Sizleri çok çok çokkk seviyorum. ❤️❤️❤️❤️❤️

Cehennemde Doğan GüneşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin