Bölüm 3

974 32 3
                                    

Selammm...

Keyifler nasıl bakayım?

Ben unutkan olduğum için yine bölümü atmayı geciktirdim. Affedin bu bunak yazarınızı.

simsekkevser ❤️ beğeni ve yorumların için teşekkür ederim. Yorumlarını cevapsız bıraktığım için affet.

İyi okumalar miniklerim...

                                                                                           🌞

Tam tamına otuz dört gündür hiç tanımadığım insanlarla kalıyorum.

İlk zamanlar onlardan ne kadar korksam da aklıma geldikçe gülüyorum kendime.

Ne kadar sert görünseler de dıştan, içlerine girince ne kadar iyi, tatlı insanlar olduklarını anlayabiliyorsunuz.

Hayal hanım kendi deyimiyle çatlak, Kaya bey komik, Ardıl bey herkesin deyimiyle evin şebeği, Egemen bey biraz karışık ama kalbi güzel birisi.

Evin bir ve iki numarası da varmış ama onları henüz tanıyamadım. İşleri için yurtdışına gitmek zorunda kalmışlar.

Yaptığım akıl işi değil ama buradan başka gidecek bir yerim yok. O pislik restoran da hem çalışıyordum hem de kalıyordum.

O olaydan sonra kalacak bir yerim kalmadığı için Hayal hanım da bunu bildiği için "burayı evin gibi gör" demişti.

Ne kadar mükemmel insanlar olsa da yine de huzursuzum. Onlar bana her şeylerini anlattı.

Kayıp bebeklerini, bebeklerinden sonra ailenin dağılma noktasına geldiğini, Egemen beyin kardeşinden sonra sinir hastası olduğunu, Ardıl beyin küçükken geçirdiği epilepsi nöbetleri yüzünden küçüklüğünü pek hatırlamadığını, evin büyük kızının ailesiyle görüşmediğini, yani her şeylerini söylediler.

Ama ben onlardan her şeyimi saklıyorum. Hastalıklarımı, geçmişimi, hatta ailemi bile saklıyorum.

Onların bu konuda anlayışlı olmaları beni daha da huzursuz ediyor. Ne kadar anlatmak istesem de kimseye güvenilmeyeceğini çok iyi bir şekilde öğrendiğim için anlatamıyorum.

Kapı tıklatılınca uzandığım yatakta oturur pozisyona geldim. Girmesi için seslendim.

Sıcak, samimi gülümsemesiyle içeri giren Hayal hanımı görünce bende tebessüm ettim. Hayal hanımı görünce ister istemez bende mutlu oluyorum. Mutluluk saçıyor resmen herkese.

Kapı eşiğinde durması, içeri girememesi beni çok üzüyor. OKB (Obsesif kompulsif bozukluk) hastasıyım ve bunu onlara söylemek zorunda kaldım.

Sürekli uzun giyinmem, eldivenle gezmem, saçımı hiç açık bırakmamam dikkatlerini çektiği için tedirgin olmasınlar diye bir tek bunu söyledim.

İlk başlar da zorlansalar da o kadar iyi insanlar ki her gün evlerini dezenfekte ettiler. Dışarıdan gelen kim olursa olsun hemen kendini önce dezenfekte eder. Sonra da hemen banyoya girer.

Benim için uğraşmayın deyince Kaya bey "sende artık ailemizin bir parçasının güzel kız, o yüzden bir daha böyle dediğini duymayayım" demesi içimi sıcacık etmişti.

"Güzel kız odadan çıkma vakti. Dezenfekte sırası odana geldi."

"Size de yük..."

"Sus kız, almayayım seni ayağımın altına. Bir daha duymayayım. Kaldır popoyu, çabuk."

Gerçekten de dediği gibi çatlak bir kadın. Ne zaman yük oluyorum demeye çalışsam şuan olduğu gibi terliklerini gösterir. Hasta olmasam kesin yemiştim o terliği.

Bugün Hayal hanım çok mutlu. Bir aydan fazladır görmediği bebeklerine kavuşacak.

Koskoca adamlara bebeklerim demesi ilk başta komik gelse de sevgisi o kadar büyük ki duydukça insanın içi sıcacık oluyor. Keşke beni de böyle sevseydi o insanlar.

Fotoğraflardan gördüğüm kadarıyla biraz korkuyorum onlardan. İkisi de çok sert bakıyor.

Pars bey benim ve anne babası gibi kumral, kehribar göz renkli, kaslı, çok uzun boylu, keskin çene hatlı, üç numara saç kesimli, kirli sakallı, ters üçgen vücutlu, geniş omuzlu.

Kitaplarda ki mafya tipine benziyor.
Ve tabi ki acayip yakışıklı bir adam. Dışarıda görsem kesinlikle âşık olurdum.

Erdeniz bey de abisi kadar olmasa da sert bakışlı, kumral, ela gözlü, Fransız kesim saç modelli, abisinden biraz kısa, üçgen vücutlu, bıyıklı bir adam.

Ailenin tüm erkekleri birbirine benziyor neredeyse. Egemen bey Pars beye, Ardıl bey de Erdeniz beye benziyor dıştan.

Göz renklerini Pars bey hariç hepsi annesinden almış. Hepsi ela gözlü. Kaya bey de Hayal hanımda kumral olduğu için hepsi kumral.

Pars bey de babasının kopyası neredeyse. Kaya bey Pars bey kadar olmasa da sert bakışlı, ama aile içinde komik ve iyi kalpli bir adam.

Yalçın ailesi ve ben oturma odasında oturduk gelecek olanları bekliyoruz.

Kaya bey ve Hayal hanım karşımda ki üçlü de yan yana, Ardıl bey ve Egemen bey de diğer üçlü de.

Ben de hastalığım yüzünden tekli koltuğa oturdum. Onlardan uzakta olmam onları üzüyor, gözlerinden görebiliyorum. Ama elimde değil bu durum. Keşke elimde olsa.

Zilin sesini duyan Ardıl bey "abimler geldi" diye bağırıp, koşarak çıktı odadan. Bizde ayağa kalkıp bekliyoruz içeri girmelerini.

Heyecanla bekleyen aileye çevirdim bakışlarımı. Çok güzeller. İnsan ister istemez imreniyor onların sevgi dolu yuvasına.

Keşke bende böyle bir ailede dünyaya gelseydim. Keşke bende böyle güzel, saf sevgi tadabilseydim.

Beni kızları yerine koyup, bebeklerinden ayırmadan, aynı sevgiyi bana da gösteriyorlar. Ama gerçek anne baba sevgisinin yerini doldurmuyor işte.

Bakışlarımı, kapıda şokla bakan ikiliye çevirdim. Pars bey ve Erdeniz bey bana bakıyorlardı. Pars beyin ağzından dökülen isimle oda buz kesti.

"Alin!"

Birazcık kısa oldu farkındayım. Diğer bölümde telafi ederim.

Sevgiyle kalın ❤️

Cehennemde Doğan GüneşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin