Bölüm 26

319 11 1
                                    

Alin kaçırıldıktan sonra her birimiz çocuk olmamıza rağmen bir tarafa savrulduk. Annem ve babam Alin’i bulmak için bir yıl gibi bir süre bizimle ilgilenemedi.

Abim o zamanlar 13 yaşındaydı. O da bizim gibi çocuktu. Ben 11, Beren 10, Egemen 9, Ardıl da 7 yaşındaydı abim bize anne baba olduğu zamanda.

Ne yiyeceğimizle ilgileniyor, her birimizi okula hazırlayıp götürüyordu.

13 yaşındayken baba olmayı öğrendi. O zamandan beri daha katı, daha sert, daha korumacı. Miniği gittikten sonra kalbi taşlaşmıştı. Ta ki Nefes’le tanışana kadar.

Nefes o zamanlar şirketin karşısında ki restoranda garsondu. Abim Amerika’dan geldikten sonra işkolik bir insana dönmüştü. Tabir edecek olursak robot gibiydi. Sabah kalkar işe gider, işten çıkar iki saat ortadan kaybolur. Sonra eve gelir yemek yer, yatar uyurdu.

İşinden uzaklaşmamak için de yakın diye Nefes’in çalıştığı restoranda yerdi öğle yemeğini. Gide gele tanıştılar, sonra da âşık oldular.

Saygın ve ünlü bir aile olduğumuz için abimle Nefes’in fotoğraflarını paylaşırlardı haberlerde ve internet sitelerinde.

Nefes göz önünde olmayı seven bir kız. Bu yüzden youtuber olmaya karar verdi. Makyaj, bakım, giyim, aksesuar üzerine bir kanal açtı.

Abimden gelen ünü sayesinde de ünlü oldu. Garson olan masum Nefes’in yerini, kendini beğenmiş, özgüveni yüksek, güzellik takıntılı biri aldı. Estetik yaptırmadığı yeri yok.

Ardıl da estetik ameliyatları sayesinde onun deyimiyle yakışıklılığını estetiğe borçludur ama o bununla böbürlenmez. Tek takıntısı eski halini kimse görmesin.

Fotoğraflarını yaktığı için 18 yaşından öncesi yok. Güneş’e bile göstermedi.
Nefes ise yaptırdığı yerlerini ballandırarak anlatır.

O sürekli karşısında ki çirkinse “sen de randevu ister misin, ihtiyacın var gibi görünüyor” deyip aşağılar.

Maalesef ki bu halini bir tek abim bilmez. Abimin yanında o masum Nefes gibi davranır. Babam bile istemez onu.

Babam gönül işlerimize asla karışmaz. Mutlu olun benim için kâfi der. Benim Şeyma’mla üç yıldır süren ilişkime destek olur hep. Ardıl’ın Ada ile olan inişli çıkışlı ilişkisine bile karışmadı. Sadece seviyorsan devam et üzme kızı dedi. Ama abime Nefes konusunda katıdır.

Abim evlenmek istediğinde katiyen olmaz dedi. Israr edince de sonradan üzülse de “eğer evlenirsen bir ailen kalmayacağını bilerek evlen” diye çıkıştı. Annem de babama destek çıkınca abim daha da içine kapandı.

Aslında Nefes’in gerçek yüzünü sürekli gösterdik ama kız nasıl olduysa her işten sıyrıldı.

Güneş gelmeden iki buçuk yıl önce Egemen’in hoşlandığı bir kız vardı. Kız o kadar güzeldi ki bakanın bir daha bakası geliyordu. Çok masum, saf, duru bir güzelliği vardı. Bebek gibi yüzü var dedikleri bu kızda vücut bulmuş gibiydi.

Kızın güzelliğini kıskanıp Egemen’in kıza açılacağı gün kıza Egemen’i öyle kötülemiş ki kız Egemen’i her gördüğü yerde kaçtı. Hatta olaydan dört ay sonra şehir değiştirdi.

Nefes’in kızı doldurduğuna dair elimde kanıt vardı ama nasıl olduysa kanıtı yok etti. Bu olaydan sonra Egemen’in krizlerinin önünü alamamıştık.

Şeyma’mla ilk sevgili olduğumuz zamanlarda Egemen’e yaptığının benzerini bana da yaptı. Şeyma’mın duru güzelliğini kıskanıp bizi ayırdı.

Nefes’in yaptığını biliyordum ama yine kanıtımı yok etmişti. Her şey üst üste gelince o dönem uyuşturucu illetine bulaşmıştım.

Annem bizi o illetten uzak duralım diye eve uyuşturucu getirmesine rağmen ikinci oğlu o illete bulaşmıştı.

Abim kurtarmıştı beni. İki yıl kullandım. Üç yıl önce abim Şeyma’ma durumumu anlatmış. Benim yufka yüreklim de dayanamayıp destek olmak için yanımda oldu.

Biten ilişkimiz yeniden başladı ve üç yıldır da sürüyor. Aslında Güneş gelmeden önce evlenme kararı almıştık ama dünya güzelimi bulunca erteleme kararı aldık.

Ardıl’a yaptıklarının yanında bize yapılan hiçbir şey. Ardıl sürekli Nefes’in ne kadar kötü biri olduğunu derdi abime. Ayrıl ondan diye baskı yapardı. Abim kardeşlerine düşkün biri olduğu için ayrılığı düşünmeye başlamıştı.

Ardıl küçükken epilepsi hastasıydı. Nöbet geçirmesin diye kullanması gereken ilaçları var. Nefes abim ayrılığı düşünmesin diye Ardıl’ın ilaçlarını değiştirdi. Nöbetleri tekrarlayınca abim Nefes’i bırakıp Ardıl’a yöneldi. Ayrılık düşüncesi de rafa kalktı.

Bu sefer onun yaptığını kanıtlayabiliyordum. Ardıl’la konuşmuştum o zamanlar. O da beni destekledi. Kanıtımı Şeyma’ya vermiştim yine yok etmesin diye.

Babam güvenlik amaçlı sadece ailemizin bilmesi şartı koyarak güvenlik kamerası kurdurdu yatak odalarımız, banyo harici her yere. Bu sayede ispatlayabiliyordum onun yaptığını.

Abime kanıtı sunacağımız gün eve 16-17 yaşlarında bir kız geldi. O zamanlar Ardıl 20 yaşındaydı. Ardıl’ın onu hamile bıraktığını söyledi. Babam ve annemin en hassas olduğu şeydir.

Hem annem hem de babam ilk ve son kez çocuğuna o gün tokat attılar.

Çok sonradan o kızı bulup tehditle konuşturdum. Nefes’in yaptırdığını itiraf etti. Ama Ardıl Nefes’ten korktuğu için işin peşini bırak deyince bir de tokatlar ağır gelince ailemize kızın iftira attığını dedim sadece.

Ama bugün tüm o çıkmaz sokakları açacağım. Tüm kötülüklerin geri dönme zamanı. Abimin miniğine o gün bile isteye zarar vermiş Nefes.

Güneş Ardıl’a her şeyi anlatmış. Nefes zaten dünya güzelim ondan kat be kat güzel olduğu için kıskandığını, eve geldiği ilk gün Güneş’i aşağılamaya çalışarak belli etti.

Abimin Nefes’i bırakıp sürekli Güneş’in etrafında pervane olmasını, regl olduğu zaman rahat etsin diye çabası kıskançlığına kıskançlık eklemiş.

Güneş kırılınca Nefes’ten iyice uzaklaşmış. Nefes o gece yalnız uyumanın bedelini Güneş’ten çıkarmış.

Güneş o gece misafir odasında yatmıştı. Odalarımıza uzak ve alt katta olduğu için yüksek ses olmadığı sürece duymayız.

Nefes öfkeyle girmiş odasına. Güneş’e “Pars benim, sen sadece zavallı olduğun için sana acıyor, seni sevdiği falan yok, acınacak sefil bir pisliksin, pisliklerin bu evde işi yok, git bir daha gelme” deyip kapıdan dışarı savurmuş.

Ardıl’a anlatmasına göre eğer güneş onu yakmasaymış gidecekmiş abimin mutluluğu için. Duyduğumda o hastalığı var diye şükrettim. Gitseydi bulamazdım bu sefer. Çünkü ben de onunla konuştuğumda çok kararlıydı.

Ardıl’a, bana, Egemen’e yaptıklarını anlattık. Abimin mutluluğu için senin değil o kızın gitmesi gerek deyince ikna ettim. Abim onun yüzünden gitmek istediğini bilseydi önce Güneş’i bulur sonra da canına kıyardı.

Her birimizi ayrı ayrı çok seviyor. Ama Güneş kızıymış gibi seviyor. Onun canı azıcık yansa abimin canı onunkinden daha çok yanıyor.

Güneş ve Ardıl’la anlaştım. Bu süreçte üzülmek, kendini suçlamak yok. Önce abimizi düşüneceğiz diye karar aldık.

Şuan odada ki herkese bakıyorum da abim gibi düşünmem gereken çok sayıda insan varmış.

Sevgiyle kalın ❤️

5K olmuşuz 🎉

Yaa ben sizin yanaklarınızı mıncıra mıncıra koparırım hee 😍

Tek tek her birinizi kocamaaaan öpüyorum 😘

Vaktinizi ayırdığınız, oyladığınız, beğendiğiniz ve mesajlarınız için çok çok çok teşekkür ederim.

Çok seviyorum hepinizi... ❤️❤️

Cehennemde Doğan GüneşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin