Bölüm 10

427 18 1
                                    

Selam...

Nasılsınız bakayım?

Teşekkür etmek istediğim iki okuyucum var. Birisi Selimimen ❤️  bir diğeri simsekkevser ❤️

Yorumunuz, oylamanız ama hepsinden önce vaktinizi ayırıp okuduğunuz için teşekkür ederim.

İyi okumalar miniklerim...

                                                                                       🌞

Gergin olmana gerek yok Güneş. O da senin gibi bir insan. Sakin ol.

Yok ya ben bu kendini yatıştırma işini beceremiyorum. Gerginlikten midem bulanmaya başladı.

Bir şeylerle oyalanmazsam ya yığılıp kalacağım ya da tüm yediklerimi çıkartacağım.

Doktor gelmeden abim gelirim dedi ama işi uzadı galiba. Gerçi doktorun gelmesine daha bir saat var.

Diğerlerinin yanına gitmeye de çekiniyorum. Bana ne kadar iyi gelirse gelsinler onlardan çekinmekten geri duramıyorum.

Eski ailemden sonra aile ne demek ben bu aile sayesinde öğrendim.

Neşeyi, mutluluğu, sevgiyi, saygıyı bu ailede gördüm. Onlarla mutluyum, onlar sayesinde huzurluyum ama kafamın içinde ki o lanet ses yüzünden tam değilim. Her şeyim yarım. Hem bedenen hem de ruhen yarımım.

                                                                                 ***

Aklından neler geçiyor, neler yaşadın bir bilsem. On dakikadır kapı pervazına yaslanıp miniğimi izliyorum.

Yatağının ortasında bağdaş kurmuş, başı eğik bir şekilde duruyor. Seslenirsem kesin korkacak biliyorum çünkü daha önce de yaşadık. Ani ve yüksek ses ona iyi gelmiyor.

Hafif bir şekilde yaslandığım kapı pervazına iki kere vurdum. Hızla başını bana çevirdi.

Asık suratı beni görür görmez düzeldi. Cıvıl cıvıl sesiyle "abiciğim" demesi ömre bedel.

"Ne yapıyorsun burada tek başına miniğim?"

Seni bekliyordum abiciğim demesine sevinsem mi üzülsem mi bilemedim. Hala ailemize alışamaması, onlardan çekinmesi hepimizi çok üzüyor.

Ardıl'ın kız arkadaşı sayesinde psikolog aklımıza geldi. O olmasa hiçbirimizin aklının ucundan geçmez. Tek ümidimiz Gaye hanım.

Onun sayesinde hem hastalığını hem alışma sürecini atlatacağımıza inanıyoruz. Gaye hanım şehrin en iyi Çocuk ve Ergen psikologlarından birisi.

"Abiciğim senden bir şey isteyebilir miyim?"

"Sormana bile gerek yok miniğim. İste bakalım."

Bana ne kadar alıştı sansalar da biliyorum benden de çekindiğini. Bir şey isterken ya da sorarken birkaç saniye düşünüyor.

Derin nefes alıyor sonra dökülüyor cümleler o tatlı minik ağzından. Tıpkı şuan yaptığı gibi.

"Odada çok sıkıldım abiciğim. Doktor gelene kadar beraber bir şeyler izlesek?"

Bu kadar sıkıldıysan neden çıkmadın odadan diye cevabını bildiğim o soruyu sordum. Ve beklediğim o cevap hiç gecikmedi.

"Rahatsız olmasınlar diye."

Annem duysa üzüntüden kahrolur. İçten olmasa da gülümseyerek "hadi gidip izleyelim miniğim" dediğim an hızla yatağından kalkıp koşarak soluğu yanımda aldı. Keşke bağrıma basabilsem doya doya.

"Sen geç önden ben bir su içip geliyorum" deyip hızla mutfağa geldim. Su falan bahane. Bensiz içeri girecek mi merak ettim.

Minik adımlar duyunca çabamın boşa olduğunu anladım. Çaktırmamak için su içip mutfağın dışında beni bekleyen miniğimin yanına gittim. Yine ben gelmeden gitmedi ailemizin yanına.

Beni görünce bir adım arkama geçip peşimden geldi oturma odasına. Eksiksiz olarak buradalarmış. Beni görünce gülen yüzler, arkamdan gelen miniğimi görünce buruk bir tebessümle baktılar.

İkimiz de her zaman olduğu gibi berjerlere oturduk. Bizimkilerden uzak olduğu için her zaman berjere oturur.

Beni de yanında istediği için yanında ki berjere otururum. Bildikleri için bizden başka hiçbirisi oturmaz.

Çekinerek herkese merhaba deyip başını eğdi. Miniğimin bu haline daha da fazla üzülmesinler, miniğimde daha fazla çekinmesin diye ne izleyelim deyip kasvetli ortamı dağıttım.

Her biri Güneş seçsin deyince yutkunmaya başladı. Güneş'e temas etmeden kulağına eğilip kısık tonda "ailemizden çekinmene gerek yok miniğim, söyle bize hadi" deyince başıyla onayladı beni.

Derin bir nefes alıp "şey geçen gün Hayal hanımın izlediği bir program vardı, adam temizlik yapıyordu. Onu izleyebilir miyiz tabi sizde isterseniz" deyince annem "ben onu izlerken sen odadaydın eski evinde mi izliyordun yoksa" diye sordu. Miniğimin verdiği cevapla her birimizi hüzün kapladı.

"Şey ben kapıdayken gördüm. Y-yani sesini duydum."

Miniğime yardım edememek her birimizi kahrediyor. O siktiğimin piçi bizden koparmasaydı Güneş'imizi, kapı arkasından gizli gizli izlemek yerine annemizle beraber izlerdi.

Gaye hanıma gizlice mesaj attım bu durumu. Önceliği bize alışma süreci olsun. Daha fazla ne ben ne de ailem dayanabiliriz bu duruma.

Ardıl hemen televizyonun internetinden açtı o programı. Miniğim sevinçle izledi Kadir denen adamı.

Bizde Güneş'imizi izledik buruk bir tebessümle. Küçücük bir şeye bile bu kadar sevinebilen yaralı bir minik kız çocuğu. 

Sevgiyle kalın ❤️

Cehennemde Doğan GüneşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin