Bölüm 31

340 10 1
                                    

10 K 🎉🎊

Hepinizi çokkk seviyorum ❤️

İyi okumalar miniklerim...

Minik kızımın 17. yaş gününde Recep’ten mesaj almış babam. Mesaj da “her yerde beni arıyormuşsunuz. Ben istemediğim sürece beni bulamazsınız. Minik kızınızı benden koruyun Yalçın ailesi. Kızınızı, karım yapmaya geliyorum” yazmış.

Numara kullan-at hat olduğu için takibini süremedim. Piç! Nereye girdiyse ne ben ne de Alper bulamıyoruz.

Ne oğlu, ne kızı ne de kendisinden hiçbir iz yok yıllardır. Öfkeden delirmek üzereyiz babamla.

Bizden başka kimseye de demedik korkmasınlar diye. Babama “güvenliği arttırmalıyız” deyince bana ailemizin simgesi sandığımız bilekliklerimiz de GPS olduğunu söyledi. Hemen kendi bilgisayarıma kurdum düzeneği.

Güneş evden çıktığı an bana bildirim gelecek. Ben de anında izleyeceğim. Başına bir iş gelirse bu sayede erkenden bulabiliriz.

Planlarımız kusursuz işledi. GPS, koruma, özel yetiştirilmiş geçmişinde askeri tecrübesi olan sivil korumaları tuttuk ailemizi koruyabilmek için.

Ne olur ne olmaz diye de Egemen Güneş’e özel dövüş teknikleri öğretti. Gözümüzden kaçarsa bir şeyler kendisini o şerefsize karşı savunsun diye. Ama bilemedik düşmanın aileden çıkacağını.

Annemin kaçırılma teşebbüsü şokunu atlatamadan o döl israfının kızıma geber demesinin şokunu yaşadım.

Oysaki minik kızım abisi sandığı pezevengi ele vermemek için tek kelime etmedi.

Denizi izlerken kumsalda kimsesiz gibi tek başına hıçkırarak ağlarken buldum. Babam deyip bana sığınması canımı yaktı. Çaresiz bir yakarıştı.

Kızımı bulamasaydım eğer hiç düşünmeden canıma kıyardım bu sefer. Onsuzluk işteyken bile zor gelirken hepten tekrar kaybetmek öldürürdü beni.

Kızımı kendi evime getirdim. Uykuya dalana kadar da sevip, öptüm. Uykuya dalınca eve gittim.

İyi ki de gitmişim. Düşmanımı dışarıda aramamam gerektiğini öğrendim.

O an aklıma Pamuk teyze, Şeyma geldi ama kardeşlerimden hiçbiri gelmedi aklıma. Kızım affetse bile ben asla affetmem.

Annemle babam bize bir şey olursa sana emanet kardeşlerin derdi hep. Ben de Erdeniz’e bana bir şey olursa sen sahip çıkacaksın, sana emanetler derdim.

Gerçekten bize bir şey olsa demek ki kızımı kapı dışarı edecek.

Uyuyan kızımı izlerken Beren’e olanları üstün körü yazdım. Ona yakın bir yerden kızımın adına ev ve bir holdingden hisse almasını yazdım.

Parayı da anında havale ettim. Beren duyunca gelmek istedi. Hamile olduğu için izin vermedim.

Birkaç güne bizim geleceğimizi söyledim. Hem evi ve holdingi görürüm, hem de hem Beren’e hem kızıma moral olur.

Beren’in hamileliği riskli geçiyormuş. Gitmişken destek de oluruz ona. Benim de biraz olsun yıllardır çektiğim vicdan azabım azalır.

Güneş’ten sonra en büyük yaram diğer kız kardeşimden uzak olmaktı. Kızım sayesinde kardeşime kavuştum yıllar sonra.

Kendi yaralarına rağmen benim yaralarıma şifa oluyor güzel kızım.

“Günaydın babam. Sen uyumadın mı hiç?”

“Günaydın miniğim. Minik kızımı izledim. İzlerken sabah olduğunu anlayamamışım bile.”

Kıkır kıkır gülerken öptüm doya doya. Korkmadan öpmek, bebek kokusunu içime çekmek, sarılabilmek ne büyük lütufmuş.

“Ben kahvaltı hazırlayana kadar sen biraz uyuyorsun. İtiraz istemiyorum.”

Yanağını sımsıkı öpüp, başımla onayladım. Şen şakrak bir şekilde çıktı yatak odasından.

Gözlerinde ki bulutlar geçmeden nasıl uyusun baban. Dışarıdan bakınca mutluymuş gibi görünüyor. Güçlü görünmek için takındığı maskesi o. Onu tam olarak tanıyan görebiliyor gözlerinde ki yıkımı.

Yere bir şeyin düşme sesinden sonra Güneş’in ağlamasını duyunca mutfağa koştum.

Telefon yerde paramparça, Güneş de ona bakarak ağlıyor. Hızla gidip kollarımın arasına aldım kızımı. Göğsümde hıçkırarak ağlamaya başladı.

Ağlayıp rahatlasın diye sırtını sıvazladım sadece. Ara ara başının üstünden öptüm.

Güneş’in telefonu benim telefona bağlı olduğu için miniğime çaktırmadan ona gelen mesajı okudum.

Erdeniz şerefsizi yazmış. Annemizin korkusundan dolayı öyle şeyler söylediğini, söyler söylemez pişman olduğunu, ailemizin evden kovduğunu, güneş affedene kadar alınmayacağını, bu yüzden affetmesini yazmış.

Şeyma’nın bu olaydan dolayı ondan boşanmak istediğini de eklemiş. Aklı sıra ajitasyon yaparak kendisini affettireceğini sanıyor.

“Eğer bir daha kızıma en ufak bir şey yazarsan yada dersen seni sikerim Erdeniz! Kendini acındırman bir sike yaramaz. Senin bundan sonra ne Güneş diye bir kardeşin var ne de abin. Bizden uzak duracaksın.

Git annenin, babanın, karının gönlünü al. Kızımla yolun denk düşmesin bundan sonra. Düşerse o yolları götüne sokar bağırta bağırta sikerim seni” diye yazdım. Cevabını beklemeden de engelledim.

Ben mesajı yazana kadar kızım göğsümde az da olsa sakinleşti. Saçlarını okşarken ne olduğunu sordum.

Bana o sikiğin mesajını söyledi. Sonra da “abi benim yüzümden oldu tüm bunlar, keşke bulmasaydınız beni de bunları yaşamasaydınız, o da karısından, ailesinden ayrı kalmazdı” deyip tekrar ağlamaya başladı.

Kendimi o kadar çaresiz hissediyorum ki. Tek bildiğim ilk fırsatta kızımın döktüğü her bir gözyaşı için o pezevengi öldüresiye dövmek.

Elimden kimse alamaz bundan sonra. O köpek gibi çalıştığı şirkete de veda edecek. Beş parasız bırakmazsam adam değilim.

Sevgiyle kalın ❤️

Gecikme için özür dilerim. Elimden geldiğince söylediğim zaman aralığında bölüm atmaya çalışacağım. Öpüldünüz 🥰😘



Cehennemde Doğan GüneşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin