Teslimat

5.4K 360 17
                                    

"Sen git Halide Abla ben kapatırım"  bilgisayardan kafasını kaldırarak kadına döndü ve "Faturalarla uğraşıyorum biraz geç biter işim" dedi Çağdaş.

İşi hızlı öğreniyordu beklediğinin ya da ilk zamanlarki planlarının aksine. Akşamları devam ettiği ikinci işle tazeleniyor gibiydi. Böyle ikili bir hayat yaşamayı eğlenceli bulmaya başlamıştı insanlığa bir faydası olmayan bir süper kahraman gibiydi.

"Çıkıyorum o zaman" dedi kadın çantasından çıkardığı küçük aynaya bakarak mürdüm rengi bir ruj sürerken.

"Oo kıyafetler değiştirilmiş makyaj da yapılmış. Faruk Abiyle randevu mu yoksa?" dedi çapkın gülümseyişiyle

"Evlilik yıldönümüz Çağdaşcım" dedi kadın.

"Birlikte güzel yıllarınız olsun ablacım. Söyleseydin ya çalışmazdın bugün."

"Gelmezdim tamam ama günde 40 defa görüntülü arardın be Çağdaş" dedi gülerek Çağdaşla birbirlerine alışmışlar ve atışıyorlardı böyle sık sık.

"Haklısın abla ne diyim ama öğreniyorum  ya bence.Hem bizim bara gelsenize bir gün, içkiler benden"

"Bu yaşımızda? senin gibi gençler garip garip baksın sonra"

"Genç değilim valla 26 oluyorum. Hem gençler sana kurban olsun ablam benim. Taş çıkarırsın hepsine"

"Abartma Çağdaşcım  gün sonunda ayaklarımı uzatıp tv izlerken uyuyakalıyorum. Yeni yetmeler akşam içer içer,sabah  yine enerjiyle güne başlar ve gelip ertesi gün hapı alırlar"

"Şaka maka bana da çok küçük gelmeye başladılar göz ucuyla bile bakmıyorum."

"Bulalım sana helal süt emmiş birini de evlen"  diye takıldı çocuğa alacağı cevabı biliyordu.

"Çok klişe be" dedi Çağdaş yüzünü ekşiterek.

"Şaka yaptım, sen nerede bela var onu bulursun zaten."

"Hadi abla hadi koş kocana" diye şakayla kışkışladı kadını. Yüksek tonlu şen kahkahasıyla eczaneden çıktı Halide ve otobüs durağına doğru yöneldi.

Çağdaş kapatmaya hazırlanırken tezgahın üzerindeki poşeti farketti içinde ilaçlar ve üzerinde bir kağıt vardı."Zehra Kaya."

Her kimse ilaçlarını almayı unutmuştu. Poşetin içine baktı; ağrı kesiciler, kan sulandırıcılar, yara merhemleri ve kalp ilaçları vardı poşette. İhtiyaçları acil olsaydı gelip alırdı düşüncesiyle bu kadar ağır ilaçlar kullanan biri belki de gelemedi şeklinde iki düşünce çatıştı kafasında.

İyilik yanı baskın geldi bu sefer.Kızacaktı ama Halide ablasını araması gerekiyordu.

"Alo abla"

"Aaa bu ne sürpriz Çağdaş nasılsın? Kaç dakika oldu 5 mi?"

"Ha ha.Neyse kısa keseyim burada bi ilaç torbası var Zehra Kaya yazıyo üstünde acil mi o?"

"Aaay orda mı kalmış o? İyi ki aradın ya. Bizim galerici Ömer var ya onun kardeşi ona bırakıver gelip alamadı demek ki hâlâ." dedi panikle.

Ömer mi? yine mi Ömer? Bütün mahallenin sevgilisi, babasının bile. Bıkkınlık gelmişti artık bu çocuktan; ama bu sefer sağlık meselesi vardı. Anladığı kadarıyla yatan bir hastaydı kardeşi.

Adamla ilk tanıştıkları geceki engelli yolu kavgalarını hatırladı ve mahçup oldu. "Demek hassasiyeti ondanmış" diye düşündü. Ortada birinin engelli bir yakını olmasa bile Çağdaş'ın yaptığı kabalıktı. Ama o ara o kadar sinirli ve mutsuzdu ki böyle bir şımarıklık yapmıştı işte.

Kapatmadan önce galeriye gidip ilaçları bırakabilirdi eline yapışmazdı ya.  Madem ki Ömer Bey gelip almadı Çağdaş ayağına giderdi. Hasta bir kız için seve seve giderdi hem de.

Acının İlacı (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin