Acının İlacı (BxB)

Maç Sonucu

Hakan: Ömer maç ayarladım gelirsin heralde

Ömer: Kaçta??

Hakan: 17.00

Ömer: O nasıl saat lan

Hakan: valla kardeşim öyle istediler akşam fener maçı varmış anca yetişir

Ömer: Tamam beni evden alırsın kramponlar orda

Hakan: Kardeşim benim be gol olup yağacak sahaya

Ömer: Düzgün pas ver gerisini düşünme:)

Çağdaş'tan

Cumartesi gününü artık alıştığım üzere çalışarak geçirmiştim. Yaklaşık 1 saat sonra kapatıp eve gitmek için sabırsızlanıyordum ama saat sanki geriye hareket ediyor gibiydi.

Halide Ablayı uğurladıktan sonra baş belam olan faturalara daldım.Çalışmaya dalmışken kapı açıldı ve Ömer iki kolu arkadaşlarının omuzuna atılmış şekilde sendeleyerek içeri girdi. Biri fenerbahçe biri beşiktaş formalı iki adamın yakın arkadaşı olduklarını biliyordum. Anladığım kadarıyla da halı saha tarzı bir aktiviteden geliyorlardı.Gerçi benim asla tarzım olmasa da formayla gezmek erkekler için çok anormal bir davranış değildi.

"Çağdaş kardeş merhaba" dedi Hakan

"Merhaba" diyerek yerimden kalkıp onlara doğru yürüdüm. Gözlerim bir süre Ömerde takılı kaldı.  Çıplak tenine önü açık fermuarlı bir eşofman üstü geçirmişti.

Geniş göğsüne belirgin karın kaslarına bakarken yutkunmadan edemedim. Göğsünün az bir bölgesine dağılmış kıllar ve boynundaki altın zincir bile bu görüntüyü bozamıyordu. Gözümü biraz daha aşağı indirdiğimde hafif kısa şortundan belli olan kaslı bacakları da işimi hiç kolaylaştırmadı. "Uzun süredir seks yapmazsan böyle alakasız insanlara azarsın işte" diye kızdım kendime. Ömeri daha önce de neredeyse yarı çıplak görmüştüm ama nefretimden dolayı inceleme gereği bile duymamıştım ya da yanımda babam olduğu içindi bilemiyorum.

Kendime sinirlenmeden edemesem de şu görünüşe sahip bir vücut karşısında verdiğim tepki normaldi. Arkadaşlarımın büyük paralar döktükleri o şık spor salonlarında asla edinemeyecekleri heybetli görüntünün tadını çıkarmak isterdim ama söz konusu olan kişi Ömerdi ve kendi gibi iki arkadaşıyla karşımda dikiliyorlardı.

"Buyrun ne vardı?" dedim gözlerimi zor da olsa yüzüne kadar çıkarabilmiştim.

"Soğuk algınlığı geçiriyorum da Çağdaş" dedi Ömer sinirli bir gülüşle. "Görmüyor musun oğlum topalladığımı" diye sol ayak bileğini işaret etti kaşlarını kaldırarak.

Bir cümleyle beni kendime getiren Ömere teşekkür borçluydum.O böyle bir adamdı ve böyle adamlara hayallerimde bile yer yoktu.

"Belki ağzını kapatsak güzel zamanlar geçirtebilirdi" diye düşünmemeye çalışarak sinirlerime hakim oldum ve karşımdaki üç adama dalaşıp başıma bela almadan konuşmaya çabaladım.

Bir de profesyonellik kısmı vardı işin ama kim takar, sadece olay istemiyordum.

"Geçmiş olsun nasıl oldu" dedim sakin bir ton tutturmak için çabalayarak.

"Halı sahada bileğini burktu diye açıklamaya girişti en insan canlıları olan Hakan. Pozisyonu da canlandırmaya çalışıyordu hatta, futbol sikimde bile değildi ne yazık ki. Ömere ne olduğu da. Sadece bedensel bir arzuyla terlediğimi hissediyordum. "Bir daha asla sekse bu kadar uzak kalmak yok" diye not düştüm aklıma.

Hani bir insana bakınca içinde kötülük yok gibi gelir ya öyle bir his uyandırıyordu Hakan. Fazla bir zeka ve görgü belirtisi göstermeyen makul bir insandı. Fenerbahçe formalı olanı ise hiç tanımıyordum o da susmayı tercih ediyordu zaten.